Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Abdullah ÇELİK “19 Mayıslar Stadyum Duvarlarına Sıkıştırılmaktan Kurtarılıp Halkla Buluşturulmalıdır” dedi. Çelik’in açıklaması şöyle: “Bakanlık tarafından 81 ilin valisine gönderilen genelgede, 19 Mayıs törenlerinin öğrenci ve veliler için yönetmelikte öngörülmeyen ek yükler getirmesinin önüne geçileceği belirtilmektedir.   Yıllardır stadyumlarda yapılan gösteriler, öğrencileri ve öğretmenleri asli işleri olan eğitimden uzaklaştırmakta; hazırlık törenleri, üç ay öncesinden başladığı göz önüne alındığında, eğitim sürecinde büyük sıkıntılara yol açmakta; öğrenciler derslerinden uzak kalmaktadır.   Şubat tatilinin hemen ardından bu törenlere hazırlanmak için uzun bir mesai harcanmakta, dersler aksatılmaktadır. Bu durum veliye de ekstra bir mali külfet getirmektedir. 19 Mayıs’tan sonra da okulların bitimine az bir süre kalması nedeniyle öğrenciler ikinci dönemde sağlıklı bir eğitim alamamaktadır. Bu durum, bir sorunun bile çok önemli olduğu eğitim sistemimizde öğrencilerimizi dezavantajlı bir konuma düşürmektedir.   Bir başka önemli konu ise, gençlik kavramının tanımıyla alakalıdır. Ülkemizde ve Batı’da 18 yaş altı, çocuk kategorisi içerisinde; 18 yaş üstü, gençlik kategorisinde değerlendirilmektedir. Ancak 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olmasına rağmen törenlerde çocuk kategorisindeki yaş grubundan öğrenciler görev yapmaktadır. Gençlik bayramının çocuk yaştaki öğrenciler tarafından değil, gençler ve sporla ilgili üniversiteler, spor kulüpleri, gençlik kulüpleri gibi kuruluşlar tarafından, askeri ritüellerden uzak, gençliğin anlam ve önemine uygun bir şekilde kutlanmasından yanayız. Milli bayramlarımızı, ülkemizde sadece stadyumlara sıkıştırma çağdışılığından kurtarmalıyız. Bu bağlamda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarını halka açma yönündeki çalışmalarını destekliyoruz.   19 Mayıs, stadyum duvarları arasına sıkıştırılmamalı, tüm toplum kesimlerine açık hale getirilmeli; eğitimciler ve öğrenciler, eğitim süreci içerisine serpiştirilmiş seremonilerle zaman kaybetmekten kurtarılmalıdır.   20 Haziran 1938 tarihli kanunla “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan, 12 Eylül darbesinden sonra “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak değiştirilen bayram, öğrencileri zorla stadyumlara doldurma anlayışından kurtarılmalı, gönüllülük esasına dayalı, halkımızın kutlayacağı şekle dönüştürülmelidir.”