Zincir Marketlerde Emek Sömürüsü Derinleşiyor: “Tükeniyoruz, Ama Çıkış Yok”

Yüz binlerce zincir market çalışanı, düşük ücret, uzun mesai, ağır iş yükü ve baskı altında yaşam mücadelesi veriyor. Ayakta saatlerce çalışmak zorunda bırakılan, yemek molası bile çoğu zaman kullandırılmayan çalışanlar; hem yöneticilerin hem de müşterilerin psikolojik baskısıyla karşı karşıya kalıyor. Sosyal medyada yayılan görüntüler, zincir marketlerdeki emek sömürüsünü bir kez daha gündeme taşıdı.

Gençler Umutsuz: “Kendi Mesleğimizde İş Yok, Mecburen Buradayız”

Market çalışanlarının çoğu gençlerden oluşuyor. Onlardan biri de 24 yaşındaki S.A. Grafik tasarım mezunu olmasına rağmen kendi mesleğinde iş bulamadığı için bir zincir markette çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor.

“İnsanı en çok ayakta durmak yoruyor. Saatlerce ayaktayız, dinlenmek için bir sandalye bile yok. ‘Oturmaya ne gerek var?’ diyorlar. Sevkiyat günlerinde reyonlara gelen tüm ürünleri tek başımıza yerleştiriyoruz. Bazen yemek yeme fırsatımız bile olmuyor. Artık müşteriler bile halimize acıyıp yardım ediyor.”

Kovulma Korkusu, Sosyal Hayatın Yok Oluşu

S.A., işyerindeki psikolojik baskının her geçen gün arttığını ifade ediyor. Satılamayan ürünlerin faturası çalışanlara kesiliyor. En ufak gecikme, dinlenme ya da müşteriyle yapılan bir konuşma bile sorun haline getirilebiliyor:

“Her gün işten atılma korkusuyla çalışıyoruz. Sosyal hayatım kalmadı. Varislerim çıktı. Günün sonunda bitmiş bir halde marketten çıkıyorum ama başka iş bulma umudum da yok.”

Sendika Uyarıyor: “Marketler Emek Sömürüsünde Başı Çekiyor”

Mağaza ve Market İşçileri Sendikası’ndan (MAKİSEN) Saliha Bahadırlı, market çalışanlarının yaşadığı sorunların yıllardır çözümsüz kaldığını söylüyor. Sendikanın kuruluş amacının bu görünmeyen emeği görünür kılmak olduğunu vurgulayan Bahadırlı, zincir marketleri “emek sömürüsünün merkez üssü” olarak tanımlıyor.

Akaryakıt, sigara ve alkole ÖTV zammı geliyor!..
Akaryakıt, sigara ve alkole ÖTV zammı geliyor!..
İçeriği Görüntüle

“Çalışanlar yalnızca ağır ürünleri taşımıyor, kasaya geçiyor, reyon düzenliyor, etiket değiştiriyor. Her işi tek başlarına yapıyorlar. Robot gibi çalıştırılıyorlar. Üstelik sadece yöneticilerin değil, zaman zaman müşterilerin de zorbalığına uğruyorlar.”

Molalar Düşürüldü, Dinlenme Lüks Sayılıyor

Yasal olarak bir saat olan molaların da eksik kullandırıldığını belirten Bahadırlı, çoğu mağazada bu sürenin 45 dakikaya indirildiğini, bazı yerlerde ise hiç kullandırılmadığını söylüyor:

“Personel sayısı yetersiz. İnsanları bir kısır döngüye hapsettiler. Gençler umutla iş bulmak istiyor ama sistem onları bir girdap gibi içine çekiyor.”

“Denetim ve Yaptırım Şart!”

Bahadırlı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın marketlerdeki çalışma koşullarına ilişkin hazırladığı raporun uygulamaya geçirilmediğine dikkat çekerek çağrıda bulundu:

“Bu zincir marketlerin denetlenmesi ve caydırıcı cezaların uygulanması gerekiyor. Sadece bir zincir markette 40 binin üzerinde çalışan var. Ülke genelinde milyonlarca kişi bu koşullarda emek veriyor. Artık bu insanların sesine kulak verilmesi gerekiyor. Emeğin sömürüsünden değil, hakkaniyetten yana bir sistem kurulmalı.”


Market çalışanlarının yaşadığı sorunlar, sadece çalışma hayatının değil, aynı zamanda sosyal adaletin de temel bir göstergesi haline gelmiş durumda. Emek sömürüsüne karşı atılacak adımlar, yüz binlerce emekçinin geleceğini belirleyecek. Sendikalar ve kamuoyu, artık bu sese kulak verilmesini istiyor.