Zafer Haftası’nın 92. yıldönümünü geride bıraktık. Büyük Zafer sayesinde kazandığımız bağımsızlık ve cumhuriyetimizin nice 92 yılları geride bırakmasını diliyoruz.
Bu yılki kutlamalarda dikkat çeken nokta, Şuhut ve Dumlupınar başta olmak üzere “civar”da yapılan törenlerin daha geniş katılımlı, coşkulu, anlamlı olması; Afyonkarahisar şehir merkezindeki törenlerin de aksine daha sönük, az katılımlı, coşkudan yoksun oluşuydu. Bizce Şuhut’taki programı Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın, Dumlupınar’daki törenleri de Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın üstlenişi bu noktada etken oldu. Bakanlık bütçesi ve imkanları ile tören düzenlenmesinin elbette bir farkı olacaktır.
Yanlış anlaşılmasın. Merkez’deki törenleri iki ayrı bölümde değerlendirmek gerekir. İşin biraz daha “magazin” kısmına yönelik etkinliklerde katılım da yüksekti, coşku da. Hande Yener ve Cengiz Kurtoğlu’nun konserlerinde, havai fişek gösterilerinde, halk oyunları ekiplerinin gösterilerinde beklenen katılım oranının yakalandığı, hatta aşıldığı söylenebilir. Bu organizasyonları başarıyla gerçekleştiren Afyonkarahisar Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü’ne ve personeline teşekkür etmek gerekir.
Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, Fuar alanında düzenlenen ve Fuar’dan çok bir panayıra, hatta pazaryerine benzeyen etkinlikler ise “hiç olmasa daha iyiydi” dedirtti görenlere. Gelecek yıllarda bu organizasyona daha özen gösterileceğine eminiz. Gerçi, firmalar, kurumlar organizasyona ilgi göstermiyorsa, düzenleyenler ne yapsın ki? Firmalar ilgi göstermezse, onca kurumsal firma dururken organizasyon ciğerciye, köfteciye, mısırcıya kalır tabii.
Zafer Haftası kutlamalarında yıllardır görülen ve dile getirilen gerçeği bir kez daha dile getirerek sözü bağlayalım. Vatandaşın katılımı “magazinsel” etkinlikleredir. Geçmişten bu yana süregelen “protokol” etkinlikleri her geçen yıl özelliğini yitirmektedir. Bu noktada “günün anlam ve önemi” çatışması yaşanmaktadır. Vatandaşın ilgi gösterdiği etkinlikler günün anlam ve önemine uymamakta, günün anlam ve önemine uyan etkinlikler ise vatandaşlardan yeterli ilgiyi görmemektedir. Sorun bir yandan törenlerin “kutlama” ağırlıklı mı, “anma” ağırlıklı mı olacağıyla ilgilidir. Diğer yandan ise insanlara günün anlam ve önemini anlatan, hatırlatan etkinliklerde “yavan”lıktan yaratıcılığa geçişle ilgilidir.
Elbette bu sorunlar da çözülür, ama nasıl ve ne zaman? SEZER KÜÇÜKKURT – KOCATEPE GAZETESİ