Soğuk Havalarda İş Verimliliğini Etkileyen Gizli Faktörler
Açık alanlarda ya da yeterince ısıtılmamış kapalı ortamlarda çalışan personel için hava sıcaklığı, yalnızca bir çevre koşulu değil; doğrudan üretkenlik ve güvenlik üzerinde etkili bir faktördür. Özellikle kış aylarında, sıcaklığın sıfırın altına düştüğü, rüzgârın sert estiği ya da yoğun nemin hissedildiği sahalarda görev yapmak, fiziksel sınırları zorlayabilir. Ne yazık ki bu tür koşullarda performans kaybı yaşandığında, çoğu işletme bunun nedenini ekipmandan ya da prosedürlerden çok çalışan yetersizliğine bağlama eğilimindedir.
Oysa soğuk, doğrudan merkezi sinir sistemi, kas yapısı ve refleks süresi üzerinde etkili bir baskı oluşturur. Bu baskıyı azaltmanın yolu ise yalnızca ısıtıcı sistemlerden değil, doğru giyim stratejisinden geçer.
Soğuk Ortamların Vücut Üzerindeki Etkileri
Bilimsel çalışmalar, düşük sıcaklıkların iş kazası riskini %30’a kadar artırabildiğini ortaya koymaktadır. Bunun nedeni:
● Vücut sıcaklığının düşmesiyle birlikte kasların koordinasyon kaybı yaşaması,
● Uzayan refleks süresi nedeniyle dikkatin dağılması,
● Enerji tüketiminin artmasıyla birlikte çabuk yorulma,
● Ellerde, ayaklarda ve yüzde görülen lokal donmaların hareket kabiliyetini kısıtlamasıdır.
Bu fiziksel tepkiler, yalnızca bireysel verimliliği değil; aynı zamanda iş güvenliği protokollerinin etkinliğini de düşürür.
Giyimin Rolü: Isıyı Hapseden Katmanlar
İş yerlerinde sıcaklığı dengelemek için yapılan en temel hata, çalışanlara yalnızca kalın bir kıyafet verilmesiyle yetinmektir. Oysa soğuğa karşı etkin koruma sağlayan sistem, katmanlı giyim modeline dayanır. Bu modele göre:
● İç katman: Vücut nemini dışarı atmalı, teri tutmamalıdır.
● Orta katman: Isı yalıtımından sorumludur (örneğin polar veya elyaf dolgulu malzemeler).
● Dış katman: Rüzgâr, yağmur ve dış etkilerden koruma sağlar.
İşte bu noktada, kaliteli bir iş montu tüm bu işlevleri bünyesinde barındırmalıdır. Özellikle sahada çalışanlar için üretilmiş iş montları; hem ısı yalıtımı sağlar hem de hareket kısıtlamasına neden olmaz.
Sektöre Özgü Yaklaşımlar: Her İşin Soğukla Sınavı Farklıdır
Soğuk havanın etkisi her sektörde aynı düzeyde hissedilmez. Örneğin, dış ortamda çalışan bir inşaat işçisinin ihtiyacı ile yarı açık alanda forklift kullanan bir depo personelinin ihtiyacı aynı değildir. Bu nedenle iş montu seçimi yapılırken genel soğuk algısından değil, saha özelinden hareket edilmelidir:
● İnşaat ve altyapı işleri: Sert rüzgârlara ve ani yağışlara karşı dayanıklı, su geçirmez ve ısı yalıtımlı montlar gereklidir.
● Tarım ve hayvancılık faaliyetleri: Esnek, nemi dışarı atan ama hareketi engellemeyen montlar önemlidir.
● Depo, lojistik ve liman alanları: Reflektörlü, yüksek görüş sağlayan iş montları gece vardiyaları için tercih edilmelidir.
● Enerji ve maden sektörleri: Alev almaz ve antistatik kumaşlardan üretilmiş modeller kritik öneme sahiptir.
Bu örnekler gösteriyor ki “tek tip iş montu” yaklaşımı, hem çalışan sağlığına hem de işletme performansına zarar verebilir.
Yasal Sorumluluklar: Soğuk Hava İşvereni Bağlamaz mı?
İşverenin, çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Bu kapsamda soğuk hava koşullarında çalışacak personele uygun kıyafet temin edilmesi bir tercih değil, yasal zorunluluktur.
Çalışma ortamının fiziki koşulları değerlendirilerek:
● Termal kıyafet ihtiyaçları belirlenmeli,
● Hangi çalışan için hangi modelin verileceği net olarak planlanmalı,
● İş montlarının CE belgeli, sertifikalı ve sektörel uyumlu olması sağlanmalıdır.
Yetersiz koruma sağlayan montlar; ileride oluşabilecek sağlık sorunlarının, iş bırakmaların ve hatta mahkeme süreçlerinin temelini oluşturabilir.
Doğru İş Montunu Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Kaliteli bir iş montu yalnızca kalın kumaştan ibaret değildir. Aşağıdaki kriterler, seçim sürecinde yol gösterici olmalıdır:
● Isı yalıtımı: Elyaf veya polar iç dolguların kalitesi kontrol edilmelidir.
● Hareket özgürlüğü: Özellikle kollar ve omuz kısmındaki dikiş yapısı esnek olmalı.
● Ağırlık dengesi: Çok ağır montlar gün boyunca taşınamayacak kadar yorucu olabilir.
● Cep tasarımı ve kapama sistemi: Eldivenle de açılabilen cepler, çift yönlü fermuarlar kullanıcı deneyimini artırır.
● Reflektör şeritleri: Görünürlüğü artırır ve gece güvenliğini sağlar.
● Dış yüzey malzemesi: Suya, rüzgâra ve dış kimyasallara karşı dirençli olmalıdır.
Tüm bu unsurlar göz önünde bulundurularak yapılan seçimler, yalnızca fiziksel değil psikolojik güveni de pekiştirir.
Giyimin Verimlilik Üzerindeki Etkisi: Sayılarla Konuşalım
ABD merkezli yapılan bir saha araştırmasına göre, düşük sıcaklıklarda uygun termal giysiyle çalışan personelin iş verimliliği %21 oranında daha yüksektir. Aynı zamanda mola süreleri azalmakta, devamsızlık oranı da %13 düşmektedir. Bu durum, doğru iş montu yatırımlarının sadece çalışan sağlığı değil, doğrudan işletme verimliliği açısından da kritik olduğunu ortaya koyar.
İşletmenizde doğru giyim politikaları uygulamak; kısa vadede ekstra maliyet gibi görünse de, uzun vadede kayıpları azaltan, sadakati artıran stratejik bir hamledir. Özellikle soğuk hava koşullarında çalışan saha personeline uygun mont temin etmek, yalnızca “ekipman” değil, bir bağlılık ve güven ilişkisidir
NOT: BU BİR TANITICI REKLAMDIR