Muharrem Ayı Rahmet ve Bereket Getirsin Müftü Burhan İşleyen, Aşure Günüyle ilgili olarak bir mesaj yayımladı. Müftü İşleyen mesajında şu ifadelere yer verdi:”Hicri, 1 Muharrem 1435 / Miladi, 04 Kasım 2013 Pazartesi günü, hicri yılbaşıdır. İslâm âlemi olarak 04 Kasım 2013 Pazartesi günü Sevgili Peygamberimizin (sas)’in Mekke’den Medine’ye hicretinin 1435. yılını ve Muharrem ayının ilk gününü idrak etmiş olacağız. Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in Halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır.” dedi. “Hicret İslam alemi için önemlidir” “İslam ve dünya tarihinin en önemli hadiselerinden biri hicret hadisesidir. Hicret hadisesini iyi kavrayabilmek için öncesinde yaşananları bilmek gerekir. Mekke’de neler olmuştu ki,Peygamberimiz (s.a.v) Mekke’den Medine’ye hicret etmek zorunda kalmıştı?” diye İşleyen;Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e peygamberlik görevi 610 tarihinde verildi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) insanları İslam’a davete başladı. Her yeni sabahta gönüller Kur’an-ı Kerim ile aydınlanıyor ve Müslümanların sayıları çoğalıyordu. Müslümanların sayılarının çoğalması, küfrün karanlığında kalpleri kararmış olan müşrikleri çıldırtıyordu. Bu çıldırış müşrikleri zulüm yapmaya yöneltti. Müslümanlara karşı akla hayale gelmeyecek işkence ve baskılar yapmaya başladılar.” dedi. “Basit bir göç olayı değildir” İşleyen;”İslam tarihinin en önemli hadiselerinden biri olan hicret basit bir göç olayı değildir. Hicretin gerçekleşmesiyle İslamiyet Mekke dışına taşınmıştır. İslamiyet dalga dalga Medine’den yayılmış ve dünyadaki bütün kararmış kalpler İslam nuru ile aydınlanmaya başlamıştır.Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü; Yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır.” Diye belirtti  “Hepimiz Rabbimize hicret etmekteyiz” “Hicret, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, dostluk ve kardeşliğin ifadesidir. Kardeşine kucak açarak onunla evini, iş yerini, yiyeceğini ve varlığını paylaşmanın; kardeşini himaye etme ve sahiplenmenin adıdır.Hicret, asla maddi zorluklar ve zorlamalar karşısında bir kaçış değil; aksine İslâm’ı öğrenmek, öğretmek, yaşamak ve yaşatmak için yeni imkân ve zemin arayışıdır. Ve esasen bir anlamda Hicret, “Medeniyete Göç Etmektir.” Diyen İşleyen;Bugün bizim için de bir hicret söz konusudur. Fakat bu hicret sadece göç edecek yer ve yurt aramak değil; her durumda daha iyinin, daha güzelin peşinde koşmak, İslâm’ı daha bir samimiyet içinde yaşamaya çalışmaktır. Hicret işte bu yolculuğun adıdır. Hz. İbrahim’in (as) dediği gibi, hepimiz Rabbimize hicret etmekteyiz. Geçici olan bu dünyadan, ebedi olan gerçek âleme doğru göç etmekteyiz. Buradaki hicret, Sevgili Peygamberimizin bir hadislerinde buyurduğu gibi, Allah’ın yasaklarını terk etmektir.  “Hicret dünyadaki bütün mazlumlara sahip çıkmaktır.”  İşleyen“Bugün Hicri yılbaşını kutlarken dünyadaki zulüm, işkence ve haksızlıklara karşı İslam birliğine ne kadar muhtaç olduğumuzu bir kez yine görmüş bulunmaktayız.Muharrem Ayı ve Kerbelâ hadisesine gelince; Hz. Hüseyin’in de aralarında bulunduğu 70 kişinin Kerbelâ’ da şehit edilmesi ile alakalı bu talihsiz hadise, özellikle milletimiz başta olmak üzere mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun, bütün Müslümanların asırlardır dinmeyen ortak acısı olmuştur. Kısaca hicret Müslümanlar için bir milattır ve Hicret Müslümanların asırlardır dinmeyen ortak acısıdır.” dedi.  “Bu gün ayrı bir önem taşımaktadır” “Muharrem ayı ve bu ayın 10. Günü olan Aşure, tarih boyunca Müslüman toplumlar açısından ayrı bir önem taşımaktadır.” diyen İşleyen; Muharrem ayı, aynı zamanda Hz. Peygamber’in torunu Hz. Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70′den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbelâ’ da şehit edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir.Bu talihsiz hadise özellikle milletimiz başta olmak üzere mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun, bütün Müslümanların asırlardır dinmeyen ortak acısı olmuştur. Kerbelâ’ da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesiyle bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.“  “Olanlarda ders çıkarmalıyız” Günümüzde bütün Müslümanlara dü önemli görevlerden biri, bu tür müessif olaylardan ibret almak, dersler çıkarmak ve birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek her türlü olumsuz tutum ve davranışlardan kaçınmaktır.Bu vesile ile; Hicri yeni yılınızı bütün Rûh-u Cân’la tebrik ediyor, günahlardan hicrete vesile olmasına, yaşanabilecek tüm acıların bertaraf olmasına, Müslüman toplumumuz için rahmet ve berekete vesile olmasına, ağız tadıyla Muharrem ve Aşurayı idrake nail olmaya Rabbimizin bizleri muktedir kılmasını niyaz ediyor, sağlık ve esenlikler diliyorum dedi.