Mali yapısını güçlendirmeyi hedefleyen Kızılay, halka arz için çalışmalarını sürdürüyor. Şirket, ayrıca 150 milyon Euro yatırımla Erzincan ve Afyon’daki soda fabrikalarında şişe üretim tesisi kuracak. Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, hedefleri DÜNYA'ya anlattı...
İŞTE, DÜNYA GAZETESİNDE YER ALAN HABERİN İLGİLİ BÖLÜMÜ!..
Bünyesindeki, çadır, içecek, gayrimenkul gibi faaliyet kollarını Kızılay Yatırım Holding çatısı altında toplayan Kızılay, operasyonel maliyeti azaltmak için 150 milyon Euro yatırımla Erzincan ve Afyon’daki soda fabrikaları bünyesinde şişe üretim fabrikası kuracak.
Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, daha önce zarar eden şirketlerin 2015’ten bu yana ciro anlamında 4 kat, kârlılıkta ise 9 kat büyüme performansı gösterdiğini söyledi. Kınık, SGK’nın ücretlerde yeterli güncelleme yapmaması sebebiyle son 3 yıllık gelir kayıplarının 500 milyon liraya ulaştığı bilgisini verdi.
150 milyon TL yatırımla 2 şişe fabrikası kuracak
Finansman yönüyle daha iyi noktaya gelmek için de bazı hazırlıklarınız olduğunu biliyoruz. Bu çalışmalardan bahseder misiniz?
Portföy yönetim şirketimiz var. Bu şirketimizle de hem Kızılay’ın kendi yatırımlarının fon mantığında yönetilmesini sağlamak, hem de Kızılay’a yatırımcı olmak isteyen, Kızılay’ın projelerine inanan yatırımcılara da daha güvenli, SPK denetiminde olan bir yatırım imkanı sağlıyoruz.
Hem kendi sermaye temerküzümüzü oluşturmak hem de Hazine ile konuştuğumuz bir başka husus var. Sosyal girişimcilik, işletmecilik konusunda bir model oluşturup, insanlara özellikle aşırı yoksul insanlara kooperatifçilik mantığıyla, değer zincirinin içinde onu koruyarak birtakım iş imkanı sunmak gibi bir vizyonumuz var. Pilot uygulamalarda başarıyı yakaladık. Mardin, Şanlıurfa’da tarıma dayalı değer zincirlerinde üretimlerimiz var. Mülteci fakir topluluklarla ev sahibi fakir toplulukları bir araya getirip, hasılatı beraber paylaşmalarını öngören bir model başardık. Bunu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz o bölgelerde.
Amiral gemimiz Kızılay İçecek’in halka arzı konusunda çalışmamız devam ediyor. Halka arzda yatırım danışmanlığını yürüten banka ile çalışmalarımızı yürüyoruz. Onlar, değerlemelerini kıymetini ortaya koydular. Biz de eğer piyasalar uygun olursa, ekonomik göstergeler açısından uygun olursa bunu halkımızla buluşturmayı arzu ediyoruz.
Yatırımlarımızda bir başka ithal ikame olacak olan kan torbası üretimi konusunda da fizibilitemizi tamamladık. Şirketimizi kurma çalışmalarımız devam ediyor. Burada yüzde 100 dışa bağımlıydık. Tedarik zincirinin küresel anlamda kırılması bizi endişelendirdi. Bunun da adımlarını attık, bu yönde bir yatırımı da tamamlayacağız. Buradaki üretim sadece Türkiye için değil, ihracat için de yapılacak. Tek alıcı biziz, yılda yaklaşık 25 milyon Euro yurt dışına para ödüyoruz.
Peki bu şirketlerin yatırım performansı nasıl olacak?
Şu anda yeni yatırım konuşuyoruz. Biz zaten şeffaf bir yapıyız. SPK denetliyor, bütün faaliyet raporlarımız bağımsız dış denetim, AB denetliyor, içerde üç denetim hattı var. Seçilmiş, risk ve uyum birimlerimiz aracılığıyla denetleniyoruz. Ancak vatandaşa hesap veren, onun gözünün önünde, vatandaş içtiğinde geliriyle de tekrar hayrın yapıldığını daha iyi anladığı bir yapıya dönmeyi arzu ediyoruz. Buradaki elde edeceğimiz geliri de yapıyı iki katına çıkarmak amacıyla kullanacağız.
İçecek grubunda cam ve ambalaj konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Ambalaj yatırımı için başka bir kaynak düşünüyoruz. Bu konuyla ilgili fizibilitelerimizi yaptık. Global perspektifte düşünüyoruz. Dolayasıyla yapının direk bizim fabrikalarla entegre olduğu, lojistik maliyetini, yani boş şişe taşıma maliyetini ortadan kaldırdığımız, maliyeti düşürüp, karbon emisyonunu azalttığımız bir sistem olacak. Mevcut içecek fabrikalarımızın içine şişe fabrikası kuracağız. Böylece boş şişe taşıma masrafından da kurtulacağız. Taşımalarımız tek yönlü olacak. Yaklaşık 150 milyon Euro tutarında yatırım yapacağız. Halka açacağımız oran, hakim ortak olarak kalacağımız bir oran olacak. Biz 9.5 milyar TL bütçeli bir yapı yönetiyoruz.