Başlıkta bir yanlışlık yok değerli okurlar;normalde olması gereken kitap okumak ,dizi izlemekken maalesef biz bunun tersini yapıyoruz.Bir toplumun kültürel gelişmişlik oranı kitap okuma oranı ile bağlantılıdır.Ne kadar çok kitap okunuyorsa o kadar da çok;  düşünen,araştıran,kafa yoran,orijinal fikirler üreten beyinler vardır.Millet olarak kitap okuma oranımızı artırmamız lazım.Maalesef yerlerde sürünüyor,bunu ben söylemiyorum.Devletin istatistik kurumu TÜİK verileri bu gerçeği ifade ediyor.TÜİK  raporunda, Türkiye’nin kitap okumada dünya ülkeleri arasında 86. sırada yer aldığı belirtiliyor.Bu araştırmada bireylerin kitap okuma süreleri de incelenmiş. Buna göre, Türkiye’de günde 6 saat televizyon izleyip, 3 saat internet kullanılırken kitap okumaya günde 1 dakika zaman ayrıldığı ortaya çıktı. Yılda 6 saat (günde bir dakika) kitap okuduklarını söyleyen katılımcılar, ihtiyaç listesinde kitap okumaya 235. sırada yer veriyor. Avrupa’da yüzde 21 olan kitap okuma oranı Türkiye’de binde bir. Ancak işin diğer yönüne döndüğümüzde dizi ve tv izleme oranı çok yüksek.Dizi meraklısı insanlarımız neredeyse satır satır! kare kare dizi okuyor!Özellikle çok  sevdiği ,takip ettiği diziler başladığında evde hayat duruyor.Çocuklara konuşma,ağzını açma ,neredeyse nefes alma diyecek.Misafir gelmişse ona küsmüş gibi hiç ilgilenmeden davranmalar veya sadece reklam aralarında Afyonluca tabirle he ya demeler.Misafirliğe gidilecekse ,bugün olmaz benim çok sevdiğim dizi var,orada izleyemem diye mazeret üretmeler..Ertesi gün dakikalarca dizi kritiği yapmalar.Sahte insanların sahte kurguları üzerine kurulan bu sanal dünyalar insanımızı niye bu kadar derinden etkiler?Dizi karakteri senaryo gereği dizide öldüğünden dolayı hayatına son verenler oldu bu ülkede.Gazetelere acı kaybımız diye ilan veren ince! düşünceli insanlarımız oldu.Dizi izlenmez mi,izlenir elbette ama ölçüsünde,hayali,sahte bir kurgu olduğu gerçeğini unutmadan.Bu arada tarihi olaylar da dizi yapılıyor,izlenecekse bunların izlenmesinde fayda var.Ancak tarihi gerçeklere uygunsa.Kitap,tarihi dergi .. okumayan bir insan nereden bilecek,dizide geçenlerin gerçek olup olmadığını.İş yine gelip çatıyor okumaya.Örnek olsun diye bahsedeyim bir diziden.Bazılarımızın muhteşem rezalet dediği,geçen sezon final yapan Muhteşem Yüzyıl adlı dizi.Reyting rekorları kırdı,milyonları ekrana kilitledi,saatlerce kritiği yapıldı,ayrıca programlar yapıldı… Sonuç itibariyle ne kazandırdı insanımıza.Tarihini daha mı iyi öğrendi?Keşke öyle olsaydı ama tarihimizin o şanlı dönemini bir aşk filmine çeviriverdi.Haremi bilmeyen insanlarımıza haremi daha kötü tanıttılar,padişahı şehvet düşkünü gösterdiler,sarayı entrika yuvası gösterdiler..Bu olumsuz örnekleri çoğaltabiliriz ama olumlu yönünü neredeyse göremiyorum.Bu sonuçlara  tarihçi arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirmeler sonucunda ulaştığımı söyleyeyim.Bu diziyi izlemedim,bu tarzda olanları da izlemem zaten.Acizane tavsiyem,seçici olalım önüne gelen diziyi izlemeyelim.Bize,çocuklarımıza artı bir şeyler kazandıracak dizi,film,program gibi yapımları tercih edelim.Tabii kitap,dergi,gazete okumayı ihmal etmeden.Ailecek günlük bir saat okuma saatimiz olsun.Hep birlikte televizyonu,interneti,sosyal medyayı bırakıp sadece kitapla ilgilenelim.Kitapların dostluğunu hissedelim,sadece vitrinlerde izlemekle kalmayalım.Elimiz kitaplara dokunsun,onların öcü olmadığını görelim.. Şu anekdotu da paylaşıp yazıma son vereyim.Önceki yıllarda yayınlanıp,reyting rekorları kıran,bir çok insanımızca ailecek izlenen bir dizi vardı,Aşk-ı Memnu:Hani şu  amcasının hanımına gözkoymuş hayırlı! yeğenle,hayırlı! yengesinin  yasak aşkını anlatan dizi. Başka söze gerek var mı??? Lokman ÖZKUL – Hisar Gazetesi