Geçtiğimiz günlerde meydana gelen deprem felaketi, halen yaralarını sarmaya çalışan insanların acısını taze tutuyor. Hayatını kaybeden insanların ailelerinin yaşadığı acı, insanın içini burkacak türden. Bir kadının "Ölmekten beter..." diyerek çığlıklarının yankılanması, felaketin büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu sözler, tüm ülke halkının hafızalarında iz bırakacak cinsten.

Bir gazetecinin sessizce enkaz altındaki insanlara yaklaşarak ümit vermeye çalışmadığını ifade eden sözleri, hayatlarımızın ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatıyor. Enkaz altından çıkarılan bir babanın, ölen çocuğunun elini hala sıkıca tuttuğu görüntüler karşısında etkilenmemek mümkün değil. Bu felaketin yarattığı duygusal atmosfer karşısında, normal hayatlarımıza nasıl devam edebileceğimiz sorusu akla geliyor.

Deprem bölgesinden gelen haberler içinde en duygusal olanı ise, birinin "özür dilerim sevgilim, seni seviyorum" yazılı bir not bulması ve bu notun fotoğrafını paylaşmasıydı. Bu trajedi, insanlara aslında küslük için vakit olmadığını, sevdiklerimize duygularımızı cesurca ifade etme gerekliliğini hatırlattı. Gerçek sevgi, en zor anlarda bile birbirimizi bırakmamak demektir. Sevgi, can pahasına bile olsa, asla vazgeçmeyi reddetmek demektir.

Depremin etkilediği illerimiz, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Diyarbakır, Adana, Kilis ve Elazığ... Bu şehirlerimizin yaşadığı acıları asla unutmayacağız. Rabbimizden, bir daha böyle bir felaketin yaşanmamasını diliyoruz ve tüm yüreklerin acısının hafiflemesi için dualar ediyoruz. Bu zor günlerin sonunda umutların ve yeni başlangıçların yerini alacağına olan inancımız tam. #deprem #felaket #acı #umut #sevgi