Genç Tarihçiler Yazıyor

 Değirmen Ayvalılı Abdullah Çırak Büyük Taarruz’u Anlatıyor

Dumlupınar Bilim ve Sanat Merkezi tarih alanı proje öğrencileri olarak Genç Tarihçiler adıyla bir grup kurmuştuk. Tarih öğretmemiz Muhammet Öztürk danışmanlığında Afyonkarahisar gazete arşivlerine girmiştik. İlk yazımızda Serbanlı Süleyman’ı anlattık. Sizlerden çok güzel geri dönüşler aldık. Teşekkür ederiz. O yazımızda Serbanlı Süleyman Ada’nın fotoğrafına ulaşamadığımızı söylemiştik. Antalya’da bulunan öğretmen torunu bize ulaştı ve fotoğrafını gönderdi. Torununun adı da Süleyman Ada… Biz onun fotoğrafını o yazının altına ekledik. Görmek isteyenler o yazımıza bakabilir.

Genç Tarihçiler grubunda yer alan öğrenciler olarak arşivlerden bulduğumuz İstiklal Harbi anılarını paylaşmaya devam ediyoruz.

BUGÜNKÜ İSTİKLAL HARBİ KAHRAMANIMIZ

DEĞİRMEN AYVALI KÖYÜNDEN ÇIRAKOĞULLARINDAN HASAN OĞLU ABDULLAH ÇIRAK. DOĞUMU 1900 YILI.

 Bugün günümüzde de yayın hayatına devam eden şehrin köklü gazetelerinden biri olan Kocatepe gazetesinin 1971 yılındaki sütunlarına misafir olacağız. O dönem İstiklal Harbi’ni yaşayanların anılarına yer veren Kocatepe gazetesi tarihe güzel bir not düşmüştür.

Onun anılarını anlatırken kendi ağzından anlatacağız, yorum yapmayacağız. Şimdi gelin hep birlikte İstiklal Harbi Kahramanı Abdullah Çırak’a kulak verelim.

Bakın o dönemi kendisi nasıl anlatıyor, hep birlikte görelim.

 Dünya Savaşı’nda 7.Orduda Görevli

Kurtuluş Savaşı’ndan önce 4’üncü Ordu’da Filistin cephesinde 7. Ordu komutanı Mustafa Kemal'in mahiyetinde idim. Harb-i Umumi’nin (I. Dünya Savaşı) durumu malum. Millet geleceğinden ümitsiz. Yurdumuz yer yer işgal edilmekte. Afyon da işgal edilmiş durumda.

İsmet Paşa İle Konuşması

Ayağımın tozu ile tekrar asker olarak Şuhut kasabasının Efe köyünde bulunan Efe Kâzım’ın 8’inci fırkasında görev aldım. Durmadan hazırlıkların yapılmasından taarruzun yakın olduğunu anlayabiliyorduk. Lâkin kati tarihini kimse bilmiyordu. Bir gün beni Garp (Batı) Cephesi komutanı İsmet Paşa’ya gönderdiler (yanında bir komutan da vardı)

İsmet Paşa bana şunu sordu:

-        Sen askerlik yaptın mı?

Ben de:

-        Evet efendim. Filistin’de sizinle beraberdim. Yaralandığınız zaman ben orada idim, diye cevap verdim.

Sonra bana:

-        Neremden yaralanmıştım? diye sordu.

Ben de ona:

-        Elinden, kolundan, omuz başından, diye cevap verdim.

Serbanlı Süleyman’ın kahramanlık destanı Serbanlı Süleyman’ın kahramanlık destanı

Sonra İsmet Paşa bana:

-        Komutanın kimdi? diye sordu.

-        Kaymakam Şemsettin beydi, diye cevap verdim.

(İsmet Paşa) Beni götüren kumandana dönüp:

-        Kılavuzu tam yerinde bulmuşsunuz. Haydi yavrum sen yat, dedi.

Bu olay Büyük Kalecik köyünün Avlağı yaylasında oldu. Kocatepe’ye çok yakın bir yerdir.

Buyuk Taarruz 2

Büyük Taarruz Başlıyor

26 Ağustos 1922 günü şafaktan evvel bildiğim bu mevkiden taarruz için kılavuzluk yaparak harekete başladık. Büyük Kalecik istikametini takiben ateş arasında Kışlacık, Deper köylerinden akşam ezanı karanlığında Örenbağ’dan Afyon’a girdik. Bütün ahali yollara çıkmış sevinç içinde bizi karşılıyor, bize bir şeyler ikram etmeye çalışıyorlardı. Moralimiz çok yüksekti. Gece Hamidiye Mahallesinde şimdiki nafia olan yerde istirahat ettik. Gece saat 2-2,5 civarında Ömer Hamamı istikametinde düşmanı takibe başladık. Süvari zaten takibi hiç bırakmıyordu. Yollarda pek çok düşmanın bıraktığı eşya ve malzeme vardı.

Yunanlar Kaçıyor

Bu durumda anlatıyordu düşman canını kurtarmaktan başka hiçbir şeye bakmıyor, bütün yükünü üzerinden atıyordu. Hatta Yunanlar yaralılarını bile bırakıp kaçıyordu. Ufak tefek müdafaaya kalkışmak istediği her yerde darbeyi yiyerek Banaz-Uşak yönünde kaçıyor, süvarilerimizden gözünü açamıyordu.

 

30 Ağustos Günü

Yunanlar 30 Ağustos günü Dumlupınar’da bir daha müdafaaya kalkıştı. Akşamdan sabaha kadar öyle bir muharebe oldu ki tarif etmek imkânı yok.

Sabahleyin harp sahası insan cesetlerinden geçilmez halde idi. Bu sırada 400 Yunan zabiti ile sayıları çok olan Yunan askerinin esir alındığını gördüm. Son tutunması da kâr etmeyen düşman kalıntıları Alaşehir'e doğru kaçıyor. (Uşak) Eşme’de toparladığı bir miktar askerle yine karşı koymaya çalışıyor. Orada da tutunamayarak Salihli hududundan, Turgutlu, Nif (Kemalpaşa) Belkahve’den İzmir’e indi.

İzmir’e Varış (9 Eylül)

Biz de birliğimizle Bornova’ya vardık. Orada 4000 kişi ben de dahil birinci kordona inzibat olarak verildik. İzmir görülecek durumda halk neşe ve çığlık içinde kurtuluşun tadını çıkarıyor. Yer yer büyük yangınlar var. Bunu da Rum, Ermenilerin teşviki ile Yunanlıların yaptığını anlıyoruz.

Allah Razı Olsun

Altı gün sonra bizi Menemen’e aldılar. Orada sekiz ay kaldık. Mütareke neticeye erince terhis oldum. Allah’ın izni Türk milletinin ve Büyük Paşalarımız sayesinde vatan kurtuldu. Kemal Paşa’nın, İsmet Paşa’nın, Fevzi Paşa’nın ve diğer paşa ve zabıtanın nasıl çatıştıklarını şu gözlerimle gördüm. Günlerce uyku uyumadılar, yemek yemediler. Bizi kurtardılar. Allah hepsinden razı olsun.

Nasıl olduğunu bende bilemiyorum 14 günde önümüzde düşman harp ede ede İzmir’e vardığımıza. Bu bir mucize idi.

…..

1971 yılı Kocatepe gazetesinde Değirmen Ayvalılı Kılavuz Abdullah Çırak, İstiklal Harbi anılarını böyle anlatıyor.

Bizler de projemiz kapsamında bu anıları tekrardan gün yüzüne çıkarmak istedik, tekrardan hatırlatmak istedik. Bu anıları dijital ortama aktarıp videolarını oluşturuyoruz. Okullarımızda öğretmenlerimiz akıllı tahtadan bu anıları öğrenci arkadaşlarımıza dinletebilecek…

Değirmen Ayvalı köyünden bazı dostlara ulaştık. Bu yazıya Abdullah Çırak’ın fotoğrafını ve mezarını eklemek isterdik. Ama bazı şeyler zaman alıyor.

Daha önce Süleyman Ada’da dediğimizin aynısını Abdullah Çırak için de söyleyelim. Onun adı bizim, sizin adınızdan önemli… Onun mezarı diğer mezarlardan farklı. O bu toprakların vatan olmasında katkısı olan bir kahraman. Onun ismini yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevi.

Onun mezarına da İstiklal Harbi Kahramanı tabelası güzel olur. Bir Türk bayrağı ve onun anlattığı anıların dijital ortamda insanlara sunulduğu bir karekodlu tabela...

Nasipse ailesine ve yakınlarına ulaşacağız. Projemize fotoğrafını da eklemek isteriz. Belki bu yazı aracılığı ile gerçekleşir.

Bu yazı vesilesiyle bizler de İstiklal Harbi kahramanı Değirmen Ayvalı köyünden Abdullah Çırak’ı saygı ve rahmetle anıyoruz.

 

Duru Beril COŞKUN (6.Sınıf Öğrencisi)

Anıl Ahmet TAŞ (6.Sınıf Öğrencisi)

Muhammet ÖZTÜRK (Tarih Öğretmeni)

İletişim: Dumlupınar BİLSEM - 0 272 215 75 74