İDRİS ÖZEK* yazıyor…
Ülkemiz çok zorlu şartlardan geçiyor. Millet olarak sıkı bir imtihandan geçiyoruz sanki. Terör ateşi her yanı sarmış, hemen hemen her gün ülkenin değişik bir ilinden terör saldırısı ve şehit haberleri geliyor.
Bu ülkeyi, bu milleti, bu vatanı yakan asıl ateş ne biliyor musunuz?..
Terör ateşi mi?
Her gün ocaklara düşen şehit ateşi mi?
Bence hayır…
Bu ülkenin, bu milletin, bu toprakların bekasını tehlikeye sokan asıl ateş “fitne ateşi” ve “ayrışma ateşi”dir.
Her gün meydana gelen terör saldırıları, bunların sonucu gelen şehit haberleri, çok ilginçtir ki bu toplumun ayrışmasına, bölünmesine, toplumun fertlerinin, siyasi ve ideolojik grupların birbirlerine suçlamasına, sen ben kavgasına, çıkarların çarpışmasına neden oluyor. Teröre karşı tepkisi olan, ülkesini ve vatanını sevdiğini söyleyen, bu ülke ve bayrak için çalıştığını söyleyen her grup dahi, birbirini suçluyor, hakaret ediyor, protesto ediyor…
Etnik kökenine, memleketine bakılarak, masumiyetini dikkate almadan bu memleketin insanına saldırmak, evini, işyerini, arabasını yağmalamak neyin nesi Allah’ın aşkına, “linç kültürü”nün bu kadar yaygınlaşması kime hizmet eder, teröre mi, bu ülkeye mi, bölünmez bütünlüğümüze mi?..
Bu vatan için, bayrak için şehit olan, kendisini feda eden bir polis memurunun, bir askerin etnik kökenini, mezhebini, siyasi ya da ideolojik fikrini gündeme getiren bir medya ve bunları tartışıyor hale gelen bir toplum, millet olabilir mi?..
Böyle mi olmalıydı?..
Nerede kaldı milli hassasiyetlerimiz, nerede kaldı şehid sevgimiz, nerede kaldı manevi duygularımız, nerede kaldı millet olma bilincimiz, nerede kaldı şehadete duyulan saygımız, nerede kaldı bin yıllık kardeşliğimiz?
Terörün ne olduğunu, amacını, tuzak kuran, bomba döşeyenlerin belhum adallığını biliyoruz. Bunların tehlikesi gözle görünür, tedbir alınır, gereği yapılır.
Peki, belhum adalların eylemleriyle şehit olan vatan evlatlarının üzerinden hesap yapmak, teröre karşı milli duruşumuzla birlik ve beraberlik içinde olamamak olayının, bu ülkenin ve bu milletin geleceği açısından yarattığı büyük risk ve tehlike karşısında ne yapılabilir?..
Her terör saldırısı, her gelen şehid haberi yüreklerimizi dağlıyor. Ve şehitlerimiz bizden, kendileri üzerinde tartışma, ayrışma, bölünme, parçalanma, kavga istemiyor.
Onların aziz ruhları hatırına birlik, beraberlik, kardeşlik duygularımızın yeniden ateşlenmesi gerekiyor.
Türk Milleti olarak; etnik kökenimiz, siyasi görüşümüz, ideolojimiz, mezhebimiz, nesebimiz, cemaatimiz, sosyal katmanımız, yaşadığımız yer ne olursa olsun, her birimiz teröre ve terörizme karşı, bölücülüğe ve ayrımcılığa karşı; bu vatan, bu bayrak, bu topraklar için, vatan edindiğimiz Anadolu için
tek yumruk, tek yürek olmalıyız.
Emperyalizmin ve küresel güçlerin taşeronları olan teröre karşı, devletimizin, askerimizin polisimizin yanında olmalıyız.
Başka bir çatımız, başka bir kapımız, başka bir evimiz, başka bir yurdumuz mu var… Etnik kökenimiz ne olursa olsun; tek limanımız , tek çaremiz, tek sığınağımız, tek barınağımız, hürriyetimiz, bağımsızlığımız, yaşam kaynağımız bu ülke, bu vatan, bu bayrak, bu topraklar değil mi?
Bu vesileyle, kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet; ailelerine, sevenlerine ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum.
Allah, bu vatanın savunmasında gece gündüz demeden canını ortaya koyarak fedakarca görev yapan kahraman askerimize, polisimize yardımcı olsun.
______________________________________
www.idrisozek.com [email protected]