''Bugün 13 Temmuz 2020 Pazartesi.
Yeni haftanın ülkemize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Virüs sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet,
hastalarımıza acil şifalar diliyorum.''DÜĞÜN VE EĞLENCELERDE HAVAİ FİŞEK
KULLANMAYALIM  
Sakarya’da havai fişek fabrikasında bir patlama olmuştu. Altı
vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Fabrikadan arta kalanları taşırken bir
patlama daha meydana geldi. Üç askerimiz şehit oldu. 8 vatandaşımız yaralandı.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum.
taşıma işinde neden asker kullanıldığını ve neden yerinde imha edilmeyip
taşındığını da sormadan geçemiyorum. Bilindiği gibi şehitlerden birisi
şehrimizden idi. Ateş yakınımıza düştükçe daha fazla hissediliyor. Bir taraftan
düğün sezonu olduğu için düğünlerde yapılıyor. Düğünlerde havai fişekler
atıldıkça insanın aklına hayatını kaybedenler geliyor. Havai fişek atıldığında
çıkan sesten rahatsız olan pek çok insan var. Hasta olanlar var, yaşlılar var, mesaiden
gelip uyuması gerekenler var, bebekler var…vs. ayrıca yanlış kullanıp etrafa
zarar verenler de az değil. Buradan tüm halkımıza bir çağrıda bulunuyorum.
Gelin havai fişek kullanmaktan vazgeçelim. Ne canlar yansın, ne de kimse
rahatsız olsun.  
AYASOFYA SADECE CAMİ OLARAK KULLANILMALI  
Uzun bir aradan sonra bugün çok şükür güzel bir haber almış bulunuyoruz.
Bir kararname ile ibadete kapatılan Fatih Sultan Mehmet hanın kendi parasıyla
satın alarak vakfettiği, vakfederken cami olarak kullanılması gerektiği, cami
olarak kullanılmadığında sorumlulara lanet ettiği Ayasofya Camiinin ibadete
açılmasına karar verilmiştir. Kararda imzası olan herkese teşekkür ederim.
Ayasofya’yı her zaman gündemde tutan Milli görüşçüleri de ayrıca tebrik
ediyorum. Yapılan baskılara boyun eğmeyelim ve Ayasofya’yı sadece ama sadece
cami olarak kullanalım.  
AYASOFYA SEVİNDİRDİ AMA EKONOMİ ÜZÜYOR   
TÜİK’e göre Haziran ayında enflasyon yüzde 1,13 artarken, yıllık bazda
yüzde 12,62 oldu. Bu resmi rakam. Bir de gerçek enflasyon yani vatandaşın
enflasyonu var ki bundan çok daha can yakıcı. Rakamlarla oynayabilirsiniz.
Gazetelerde ve televizyonlarda, her gün ümit pompalayabilirsiniz.  Ama sıkıntıyı yaşayan halkın derdine derman
olmadığınız sürece bunların hiç birinin etkisi kalmaz. İşi olmayan insan iş
istiyor, laf değil. Çalışan insan geçimini sağlayacak bir ücret istiyor.  Uzun bir eğitimden sonra üniversiteden mezun
olan gençler, kendi hayatını idare edecek bir iş istiyor. 4 buçuk milyon işsiz.
Türkiye belli bir zaman zarfında dünyadaki 10 büyük ekonomiden birincisi
olacaktı. Şimdi biz, Afrikalı ülkelerle bile ekonomi yarışını kaybetme
noktasına geldik.  
ÇOKLU BARO TASARISINI CUMHURBAŞKANI İADE ETMELİ  
Çoklu baro düzenlemesinin sakıncalı olduğunu daha önce ifade ettik.
Ancak iktidar baroların tamamının karşı çıkmasına karşılık bu işi sürdürmeye
devam ediyor. Tasarı meclisten geçti bir tek cumhurbaşkanı kaldı. Ümit ediyor
ve bir çağrı yapıyoruz; sayın Cumhurbaşkanı bu tasarıyı imzalamaz ve tekrar
görüşülmesi için meclise iade eder.  
NEDEN YENİDEN İHALE YAPILIYOR?   
Basından takip ettiğmiz kadarı ile yeni müze inşaatı için yeniden
ihaleye çıkılacakmış. Hayırlı olmasını temenni ediyorum. Ancak şunları da
sormadan geçemeyeceğim; daha önce yapılan ihale de tamamı bitirilecek şekilde
bir proje değil miydi? Eğer öyleyse neden bitirilmeden teslim alındı? Yüklenici
işi bitirmeden mi teslim etti? Yükleniciye eksik iş yapmaktan dolayı ceza
kesildi mi? “daha önce yıpranmalar dolayısıyle bir bütün olarak ele alındı”
deniyor bu yıpranmaların sebebi nedir, sorumluları kimlerdir? Bu konuda bir
soruşturma yapılıyor mu? Milletin parasının heba edilmesine göz yumanlar kim
olursa olsun hesap vermelidir.  
SADECE CEZA YETERLİ DEĞİL, ÖDÜL DE VERMEK GEREKİR.  
Geçtiğimiz hafta emniyet müdürümüz Ali Temiz bey “ vatandaşın karşısına
her alanda ceza ile çıkmak istemiyoruz” şeklinde bir açıklama yapmış. Ceza
yazmaktan mutlu olmadıklarını ifade etmiş. Güzel bir yaklaşım, tebrik ediyorum.
Bazen ödül ile yaklaşmak gerektiğini de düşünüyorum. Yılın en iyi minübüs
şöförü, servis şöförü, yılın en iyi sürücüsü gibi toplumu iyiye sevk edecek
uygulamalar yapılmasını tavsiye ediyorum. Unutulmamalıdır ki marifet iltifata
tabidir.   
ASANSÖRLÜ ÜST GEÇİT NEDEN BU KADAR YAVAŞ YAPILIYOR  
Yine geçtiğimiz hafta belediye başkanımızın da bazı açıklamaları vardı.
Bir takım şeyler yapmaya çalışıyorlar. Allah yapacakları faydalı hizmetlerde
yardımcıları olsun. Ancak şehrimizin birinci problemi trafiktir. Bunu kendisi
de bilmektedir. Ancak 15 ay geçmesine rağmen trafik sorununun çözümü için ciddi
bir çalışma yapılmamıştır. Eski stadyumun olduğu yere bir asansörlü üst geçit
yapma kararı aldılar. Takdir ediyorum. Ancak neredeyse bir aydır hiçbir çalışma
yok. Müteahhitler 2-3 ayda 10 katlı apartmanın kaba inşaatını bitiriyor.
Belediye bir asansörü yaptıramıyor. Böyle söyleyince muhalefet oluyoruz. Takdir
halkımızındır.  
TRAFİK SORUNUNU ÇÖZMEDEN YAPILAN EMEKLER YETERİNCE KARŞILIĞINI BULAMAZ  
Şunu aklımızdan çıkarmamalıdır; siz istediğiniz kadar coğrafi işaret
alın, istediğiniz kadar gastronomi şehri olun, motokros şampiyonası düzenleyin
trafiği çözemediğiniz zaman bunların hiçbir anlamı yok. İl dışından gelecek
insanlar bu reklamlara bakarak şehrimize gelecek ancak bu trafiği görünce bir
daha gelmemeyi düşünecektir. Eşine dostuna ‘sakın gitmeyin, berbat bir trafik
var’ diyecektir. Onun için biz her şeyden önce trafik sorununu çözmemiz
gerekir. Nasıl çözüleceği konusunda daha önce düşüncelerimizi bildirmiştik.
İsterlerse tekrar açıklayabiliriz.  
AÇ KARINA ÇAY MİDE BULANDIRIR  
Ayrıca sayın başkanın açıklamalarında çok defa millet bahçeleri
açılışından söz ediyor. İnsanın karnı açken, cebinde parası yokken millet
bahçesini ne yapsın? Önce insanımıza istihdam sağlayan projeler yapın, yaşamı
kolaylaştırın sonra millet bahçeleri yapın. Aç karına çay mide bulantısı yapar.
Çayın bedava olması da bunu değiştirmez.   PAZAR
YERİ ESNAFIN OLMALI İDİ  
İstihdam demişken katlı Pazar yerine açılan tekstil atölyesi istihdam
oluşturacak diye olumlu karşılandı. Ancak esnafı mağdur edecek durumlar
olmamalı. Pazar esnafının dışarıda kalması sanki dağdan gelip bağdakini kovmuş
gibi bir algı oluşturuyor. Bina üzerindeki “Katlı Pazar Yeri” yazısının
sökülüp, “falan tekstil” yazılması bu algıyı daha da artırıyor. Ayrıca belediye
neden pazaryerini verdi? Organize sanayi bölgesinde hiç yer yok mu? Bilindiği
gibi orası kamuya açık olacak şekilde hibe edilmiş bir arazi idi. Bir kişiye
tahsis edilmesi kanuna aykırı değil mi?  
PAZARYERLERİNDE DÜĞÜN İÇİN PARA ALINMAMALI  
Pazaryeri demişken belediye bazı semt pazarlarında düğün yapılmasına
karşılık 600 tl alınmasına karar vermiş. Belediyenin düğünde ne gibi hizmeti
olacak? Bu para ne için? Elektirik mi verecek, temizlik mi yapacak? İzin
alırken gerekli şartlar imzalanır, yerine getirmediği takdirde cezasını
alırsınız. Boş duran yer için ne parası?  
MEZARLIK YOLUNU NE ZAMAN YAPACAKSINIZ?  
Son olarak belediye tarafından Bayraktepe mezarlığında  satışlar yapılıyor. Fiyat daha uygun
olabilirdi. Belediye sonuçta, kar amacı gütmemeli. Yapılan masraflar için cüzi
bir miktar alınabilir ancak 4,5- 5 bin tl yüksek. Bir de mezarlığa giden yolda
hiçbir bakım yok. Daha önce de dile getirmiştik. Atakköy’de bir köprü yapımına
başlandı 2 yıl önce. Ayakları yapıldı ardından bir yıl hiçbir şey yapılmadı.
Bir yıl sonra üst plakası atıldı. Yaklaşık 6 aydır gene bir faaliyet yok. Neden
bekletiliyor? Yol kenarlarındaki topraklar, yola sarkan ağaçlar trafiği ciddi
şekilde sıkıntıya düşürüyor. Mezarlığa giderken havadan gidiyorsunuz?  Bu yoldan geçerken hiç mi rahatsız olmuyorsunuz?
Gerçekten hayret ediyor insan.















































  
Bu duygu ve düşüncelerle hepinize teşekkür ediyor sağlıklı ve huzurlu
günler diliyorum.