Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada toplumun tüm kesimlerinin sorunlarını dile getirerek, “Saraydan vatandaşın feryatlarının çözümüne yönelik teklif gelmiyor. Ülkenin ve milletin kaynakları heba ediliyor” dedi.

Gözden kaçırmayın

Köksal: Siyasi Görüşlerden Arındırılmış Bir Sevgi Dili KonuşuyorumKöksal: Siyasi Görüşlerden Arındırılmış Bir Sevgi Dili Konuşuyorum

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada toplumun tüm kesimlerinin sorunlarını dile getirerek, “Saraydan vatandaşın feryatlarının çözümüne yönelik teklif gelmiyor. Ülkenin ve milletin kaynakları heba ediliyor” dedi.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda CHP Grubu adına konuştu. Milletvekili Köksal, konuşmasında çiftçiden esnafa, EYT’liden emekliye, öğrenciden işsize, şehit yakınları ve gazilerden, işçiler ile memurlara kadar her kesimin taleplerini dile getirdi.

KANUN TEKLİFİ EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
Sözlerine Pençe-Yıldırım Harekâtında silah arkadaşlarının canını kurtarmak için kendini feda ederek yaralanan kahraman hemşehrimiz, Piyade Uzman Çavuş Yusuf Yayla’ya acil şifalar dileyerek başlayan Milletvekili Burcu Köksal, “268 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 5’inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu maddeyle asker kişilerin işledikleri suçlarla ilgili soruşturma izni veya bu soruşturma iznini verecek yetkili merciler düzenlenmektedir ancak ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü hâllerinde soruşturmanın genel hükümlere göre yapılacağı belirtilmektedir. Burada ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçüstü hâlleri dışında askerlerin görevleri sırasında işledikleri askerî suçların soruşturmasının izne tabi olması son derece suistimale açık bir durumdur. Şöyle ki: Yüksek rütbeli bir askerin bu sayede, düşük rütbeli bir askere karşı birtakım siyasi baskılar kurabilmesine, yanlış davranışlarda bulunmasına, soruşturma iznini o askere karşı âdeta bir silah gibi tehdit unsuru olarak göstermesine sebep olabilir. Ayrıca bu durum, Anayasa’nın 10’uncu maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” şeklinde düzenlenen eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil etmektedir.” dedi.

SARAYDAN VATANDAŞIN FERYATLARININ ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK TEKLİF GELMİYOR…
Saraydan vatandaşların feryatlarının çözümüne yönelik tekliflerin gelmediğini kaydeden Köksal, “Askerî yapıyı kendi içinde, kendi mantığıyla değerlendirmek, bu konuda kötü niyete veya suistimale açık düzenlemeler yapmamak gerekmektedir ama tabii, burada, teklifi hazırlayanların bu hususları düşündüğünü ya da bu mealdeki eleştirileri dikkate aldığını da düşünmüyorum çünkü AKP mantığında, kanun teklifleri saraydan gönderilir, komisyonda ve Genel Kurulda parmak sayısının çoğunluğuyla kabul edilir; yoksa, teklifin vatandaşa ya da ilgili olduğu o sektöre getirisi mi, götürüsü mü var hiçbir şekilde bakılmaz. Yani son tahlilde sarayın dediği olur. Biz de diyoruz ki: Keşke o saraydan vatandaşın feryadı duyulup o feryatların çözümüne yönelik teklifler gelse. Keşke, emeklilikte yaşa takılıp da ne emekli olabilen ne de iş bulabilen ama seçim meydanlarında AKP tarafından, emeklilikte yaşa takılanlara “Mağduriyetinizi çözeceğiz.” diye verilen sözler tutulmuş olsa. Keşke, tüpçüye Ziraat Bankasından tahsis edilen 750 milyon dolar acilen tahsil edilip çiftçinin bankalara ve Tarım Krediye olan borçları en az bir yıl süreyle ve faizsiz olarak ertelense. Keşke, yem ve gübrede yapılan zamlara bir “Dur.” denilse. Keşke, esnafa kapalı olduğu dönem için “nace” koduna falan bakılmaksızın geliri oranında destek verilip o dönem için Bağ-Kur primleri, borçları silinse. Keşke, KYK borçlarını ödeyemediği için icralık olan gençlerimize ve çeşitli sebeplerle okullarından ayrılmak zorunda kalan öğrencilerimize af gelse. Keşke, sigorta öncesi doğum borçlanması bekleyen annelere müjde verilse. Keşke polise, öğretmene, hemşireye verilen “3600 ek gösterge” sözü AKP tarafından tutulsa. Keşke, sayıları yaklaşık 11 milyonu bulan işsizimiz için şurada bir istihdam alanı yaratacak bir düzenleme gelse. Keşke, 138.393 öğretmen açığının tamamı için atama bekleyen öğretmenler arasından liyakatle atama yapılsa. Keşke kamudaki engelli kotası artırılsa, üniversiteli işçilerin beklediği statü değişikliğiyle kamudaki süresiz sözleşmeli personellerin tayin, nakil, terfi gibi özlük hakları düzenlense. Keşke, gazilerin ve şehit yakınlarının almış olduğu maaşlar en yüksek devlet memuru maaşıyla eşitlense ve kamudaki gazi ve şehit yakınlarına karşı mobbingi önleyecek düzenlemeler yapılsa. Keşke emeklinin yıllardır söylediği ama AKP’nin bir kulağından girip öbür kulağından çıkan intibak yasası şu Mecliste yapılsa, çıkarılsa.” ifadelerini kullandı.

AKP VATANDAŞLARIN TALEPLERİNİ GÖRMEZDEN, DUYMAZDAN GELİYOR!
Köksal konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bunlar vatandaşın istediği düzenlemelerden birkaçı ama siz bunları görmezden de gelirsiniz, duymazdan da. Tıpkı yol arkadaşınız Cemil Çiçek’in “Çantalar dolusu para iddialarını görmezden gelemeyiz.” dediği hâlde o iddiaları görmezden ve duymazdan geldiğiniz gibi. Tıpkı, “128 milyar dolar nerede?” sorumuzu görmezden ve duymazdan geldiğiniz gibi. Tıpkı, Süleyman Soylu’nun “Mafya liderlerinden 10 bin dolar alan siyasetçi var.” iddialarını görmezden ve duymazdan geldiğiniz gibi. Çuvalladınız, ülkeyi yönetemiyorsunuz, kabul edin artık. Bakın, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ne diyor: “Vatanı satmak yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle, ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur.” Sonuna kadar katılıyorum ve şimdi soruyorum: Ülkemizde yüksek faiz var mı? Var. Yüksek enflasyon var mı? Var. Kötü yönetim var mı? Var. Ülkenin ve milletin kaynakları heba ediliyor mu? Evet. O zaman size daha da söylenecek bir şey yok. Bu vatanı satan, bu vatana ihanet eden her kim olursa olsun Allah belasını versin.”

BAKAN KURUM VE BAŞKAN ZEYBEK’TEN VERDİKLERİ SÖZÜ TUTMALARINI BEKLİYORUZ;

ÇOĞUNLUK HAYIR DEDİ, KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİNİ İPTAL ETSİNLER…
Afyonkarahisar merkeze bağlı Mısri Mahallesi’nde uygulanmak istenen kentsel dönüşüm projesinde aylardır verdikleri mücadelelerle ihalelerin ertelendiği dile getiren Köksal, “Belediye Başkanı ile Çevre ve Şehircilik Bakanı, mahalleli “hayır” derse bu projeyi uygulamayacaklarını belirtti. Mahallelinin yüzde 90’ı projeye “hayır” dilekçesini vermek için kentsel dönüşüm ofisine akın etti. Şimdi, Çevre ve Şehircilik Bakanından ve Afyonkarahisar Belediye Başkanından verdiği sözü tutmasını ve projeyi iptal etmesini bekliyoruz. Mısri mahallesini bu hâliyle bırakın, nasılsa ilk seçimde gideceksiniz. Ve biz, Allah’ın izniyle iktidar olacağız; iktidarımızda, orada yerinde dönüşüm yapacağız. Kimseyi mağdur etmeden, borçlandırmadan, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeden, birilerine rant sağlamadan bu işi çözeceğiz, çözeceğiz, çözeceğiz!” diye konuştu.