Gözden kaçırmayın

Düzen Getiren Çamaşır Makinesi DolaplarıDüzen Getiren Çamaşır Makinesi Dolapları

Din hizmetleri genel müdürlüğü Diyanet İşleri tarafından her hafta cuma hutbesi yenilenir. Türkiye”deki camilerde her cuma olduğu gibi bu cumada müslümanlar hep bir arada olarak hutbenin konusunu cami’de dinleyecekler. Müslümanlar için en önemli gün cuma günü olduğu gibi islam dini içinde özel bir gün olarak ilan edilmiştir.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen bu haftaki hutbe konu Mesajı ne üzerine olacaktı? İstanbul, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’deki bütün camilerde bugünkü okunmak üzere hazırlanan hutbe“Allah’ın Güzel İsimlerinden Müminlere Mesajlar “ başlıklı hutbe okutacak..





 

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİNDEN

MÜMİNLERE MESAJLAR

Aziz Müminler!

Bizler, sabah ve akşam namazlarından sonra Haşr sûresinin son üç ayetini okuruz. Allah’ın varlığını, birliğini, yüceliğini hatırlar, en güzel isimleriyle O’nu tesbih ederiz. Peygamberimiz (s.a.s)’in sabah ve akşam bu ayetleri okuyanlara meleklerin dua edeceği müjdesine nail olmaya çalışırız.1



Kıymetli Müslümanlar!

Haşr sûresinin son üç âyeti, “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur” şeklindeki tevhid ilkesiyle başlar. Her insana, bu hakikati gönülden kabul etmesi ve Allah’a samimiyetle bağlanması gerektiğini öğretir. Rabbimiz, gizli ve aşikâr olanı, görüleni ve görülmeyeni hakkıyla bilendir. Rahmân’dır; dünyada bütün insanlara karşı çok şefkatlidir. Rahîm’dir; âhirette ise sadece müminlere merhamet edendir. Mümin, Allah’ın kendisini her an ve her yerde gördüğünün, her türlü niyetini bildiğinin farkında olarak yaşar. Çünkü o, Rabbinin kendisine şah damarından daha yakın olduğuna inanmıştır.2



Aziz Kardeşlerim!

Allah Teâlâ, isimleri ile kendisini bize şöyle tanıtır. Yüce Rabbimiz, Melik’tir; mülkün gerçek sahibidir. Varlık da O’nundur, yokluk da. Elimizdeki nimetleri bize emanet eden O’dur. Mümin, sahip olduğu her nimetin kendisine verilen bir emanet olduğu şuuruyla hareket eder. Mal ve mülkün, makam ve mevkiin, şan ve şöhretin esiri olmaz. Aksine gün gelip nimetin hesabını vereceğine olan inancıyla, emanete riayet eder. Yüce Allah Kuddûs’tür; her türlü noksanlıktan uzaktır. Mutlak kemal sahibidir. O, Selâm’dır; esenlik, huzur ve barışın kaynağıdır. Mümin de, başta ailesi olmak üzere hayatının her alanında huzur ve sükûnetin

hâkim olması için gayret gösterir. Allah Teâlâ, Mümin’dir; güven veren, kendisine güvenenleri korkudan emin kılandır.

Gönlünü açanlara iman bahşedendir. Müheymin’dir; her şeyi görüp gözetendir. Dünyanın türlü sıkıntıları karşısında el açıp yalvaracağımız, sığınağımız, dayanağımız O’dur. O, Aziz’dir; yegâne galip, izzet ve şanın asıl sahibidir. Cebbâr’dır; murat ettiğini her durumda icra eden, yaraları saran, dertlere derman olan O’dur. Mütekebbir’dir; büyüklük ancak kendisine yaraşan, büyüklükte eşi olmayandır. O’nun karşısında herkes acizdir. Her türlü eksiklikten münezzeh olan Rabbimizin eşi ve benzeri yoktur.



Muhterem Müslümanlar!

Haşr sûresinin son ayetinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: Allah, istediğini istediği surette, hiçbir örneği olmadan yaratandır. Varlıkların şekil ve özelliklerini tayin edendir. Mümin, son nefesine kadar Rabbinin lütfettiği tertemiz fıtrata sahip çıkar. Allah nezdinde asıl değerli olanın görünüş, mal, mülk değil, iman-ı kâmil, kalb-i selîm, amel-i salih ve güzel ahlak olduğunu bilir. Gönlünü kin, nefret, fitne ve haset gibi kötülüklerden

uzak tutar. En güzel isimler O’nundur. Bizler en güzel isimleriyle Allah’a yakarışta bulunuruz. Peygamberimiz (s.a.s), “Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bu isimleri öğrenip gereğiyle amel ederek sayarsa cennete girer.”3buyurmuştur. Rabbimizin Esmâ-i Hüsnâ’sının anlamını idrak edip gereğiyle amel etmek hepimizin gayesi olmalıdır. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder, yüceltir. O, mutlak güç, hüküm ve hikmet sahibidir. Bizlere düşen de hem dilimizle hem de rızasına uygun hal ve davranışlarımızla Yüce Rabbimizi tesbih etmek, O’na boyun eğmektir.



Kıymetli Kardeşlerim!

Allah’a imanın gereği, O’na hiçbir şeyi ortak koşmamak, O’ndan başka hiçbir gücün önünde boyun eğmemektir. Allah’a teslimiyetin bir göstergesi olan kulluk görevlerini asla ihmal etmemektir. Bu mübarek cuma vaktinde hep birlikte Allah’a gönülden niyaz edelim ve diyelim ki: Rabbimiz! Bizleri sana hakkıyla inanan, İslam’a samimiyetle bağlanan, Haşr Sûresinde öğrettiğin hakikatleri anlayan ve yaşayan kullarından eyle! Kur’ân-ı Kerim’in rehberliğinden, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in örnekliğinden bizleri bir an olsun mahrum bırakma! Ya Rabbi! Şehâdeti arzulayarak canlarından vazgeçmeyi göze alan ve gazilik payesi ile şereflenen kahraman gazilerimize sağlık, afiyet ve huzur dolu bir ömür ihsan eyle! Din, vatan ve mukaddesat uğruna canını feda eden aziz şehitlerimize rahmet eyle!

1 Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 22.

2 Kâf, 50/16.

3 Buhârî, Şürût, 18.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

————————————————————————————

Cuma hutbesinin ne kadar önemli bir konuşma olduğu bu hadis-i şerif ile daha da iyi anlaşılmaktadır. Bu mühim konuşma sırasında hatibin dikkatle dinlenmesi gerekir.

Cuma hutbesinin önemi, Müslümanların genelini ilgilendiren konularda onları aydınlatmaya yönelik bir konuşma olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca Cuma, Müslümanların cemaat ve devlet olarak varoluşlarının simge­sidir. Bilindiği üzere Cuma namazı Medine döneminde, yani Müslümanların cemaat ve devlet olarak hür oldukları ortamda kılınmıştır. Mekke döneminde kılındığına dair bilgi mevcut değildir.

Cuma namazının farz oluşu

İslâm dininde ilk cuma namazı, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (sav) hicreti esnasında Medîne-i Münevvere’ye yakın Benî Salim Mescidi’nde, Salim İbn-i Avf yurdunda farz kılınmıştır.

Cumanın farziyeti Kitap, Sünnet ve îcmâ ile sabittir. Bütün mezhep imamlarının ittifakları vardır.

Hutbenin sahih olmasının şartları

1. Hutbenin vakit içinde okunması,

2. Namazdan önce okunması,

3. Hutbe niyetiyle okunması,

4. Cemaat huzurunda okunması,

5. Hutbeyle namaz arasında birşeyle meşgul olunmaması.

6. Cuma namazını hutbeyi okuyan hatibin kıldırması evlâdır, daha iyidir.

Hutbenin vacipleri

1. Taharete dikkat etmek,

2. Setr-i avrete riâyet etmek,

3. Hutbeyi ayakta okumak.

Hutbenin sünnetleri

1. Ezanı dinlemek,

2. Hatibin huzurunda ezan okunması,

3. Hutbeyi ikiye ayırmak,

4. Her iki hutbeye de Allah’a hamd ü senayla başlamak,

5. Müslümanlara va’z u nasihatta bulunmak,

6. İkinci hutbede duâ etmek,

7. Şehâdet cümlesinin iki kısmını da okumak,

8. Hutbeyi uzatmamak,

9. Hutbeyi kolay işitilecek bir sesle okumak,

10. İki hutbe arasında oturmak,

11. Siyah giyinmek.

12. Hanefî mezhebinde sünnet olan bâzı maddeler Şafiî mezhebinde farzdır.

13. O bakımdan sünnetlere riâyet edilirse, her iki mezhebin görüşleri yerine getirilmiş olur.