AFSÜ’nün Biyoteknolojik Yara Bandı Projesine TÜSEB Desteği

AFSÜ, Türkiye Biyoteknoloji Vadisi'nde
AFSÜ, Türkiye Biyoteknoloji Vadisi'nde
İçeriği Görüntüle

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ozan Kılıçkaya’nın yürütücülüğünü üstlendiği biyoteknolojik yara bandı projesi, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklenmeye hak kazandı.

“Biyofonksiyonel Protein ve Terapötik DNA Aptameri İçeren, Antienflamatuvar ve Yara Onarımı Etkili Hidrojel Tabanlı Yara Bandı Geliştirilmesi” başlıklı proje, 2025-B Grubu Proje Destek Programı kapsamında desteklenecek.

Çok Disiplinli Araştırma Ekibi
Proje, AFSÜ’nün yanı sıra farklı üniversitelerden akademisyenlerin iş birliğiyle yürütülecek. Ekipte; AFSÜ Eczacılık Fakültesi’nden Doç. Dr. Serap Şahin, Kafkas Üniversitesi’nden Dr. Yunus Ensari, Ege Üniversitesi’nden Dr. Emre Erden Kopar, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Dr. Gizem Ceylan Türkoğlu ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Dr. Cenk Yıldız yer alıyor.

“Akıllı Yara Bandı” Hedefleniyor
Projeye ilişkin açıklama yapan Dr. Kılıçkaya, mevcut yara bakım ürünlerinin yalnızca fiziksel koruma sağladığını, ancak kronik yaralarda sık görülen antibiyotik direnci, biyofilm oluşumu ve sürekli iltihap gibi sorunlara çözüm sunmakta yetersiz kaldığını belirtti.

Kılıçkaya, geliştirilmesi planlanan hidrojel tabanlı yara bandının sadece yarayı kapatmakla kalmayacağını, aynı zamanda kontrollü şekilde biyoaktif moleküller salarak iyileşme sürecini aktif biçimde destekleyeceğini vurguladı.

Projenin özgün yanlarını ise daha önce TÜSEB destekli projelerde geliştirilen iki etkin maddenin kullanılması oluşturuyor: Bakterilere karşı etkinlik sağlayan “terapötik DNA aptameri” ve dirençli biyofilm tabakasını parçalayabilen “rekombinant glikozit hidrolaz enzimi”. Bunun yanı sıra hücre yenilenmesini hızlandıran Timozin Beta-4 proteini ve hücresel hasarı azaltan katalaz enzimi de sistemde yer alacak.

Türkiye’ye Katkı Sağlayacak
Geliştirilecek ürünün hem hücre kültürü hem de hayvan modelleri üzerinde test edilmesi planlanıyor. Başarıyla tamamlanması hâlinde, bu çalışma sadece ileri teknoloji bir yara bandı ortaya koymakla kalmayacak, aynı zamanda antibiyotik direncine karşı biyoteknolojik çözümler sunarak Türkiye’nin biyomalzeme ve yara bakım alanındaki bilimsel yetkinliğini artıracak.