Türkiye ekonomisi, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3,7 büyüyerek ekonomist beklentilerinin gerisinde kaldı.
Piyasa analistleri büyümenin yüzde 4 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyordu. TÜİK’in Temmuz–Eylül dönemine ilişkin açıkladığı GSYH verileri, ekonomik aktivitede sektörel bazda önemli ayrışmalar olduğunu ortaya koydu.
İnşaat Sektörü Çeyreğin Yıldızı Oldu
Zincirlenmiş hacim endeksine göre inşaat sektörü yüzde 13,9 ile çeyreğin en yüksek büyümesini kaydetti. Bu performans, özellikle konut üretimindeki hızlanma ve büyük ölçekli kamu yatırımlarındaki artışla ilişkilendiriliyor.
Finans ve sigorta sektöründeki büyüme %10,8, bilgi ve iletişim hizmetlerindeki artış ise %10,1 oldu. Ürün üzerinden alınan vergilerden sübvansiyonların çıkarılmasıyla elde edilen kalemde de %9,6’lık güçlü bir yükseliş kaydedildi.
Sanayi ve Hizmetlerde Dengeli Artış
Diğer hizmet faaliyetleri: %7,1
Sanayi: %6,5
Ticaret–ulaştırma–konaklama–yiyecek hizmetleri: %6,3
Mesleki, idari ve destek hizmetleri: %4,4
Gayrimenkul faaliyetleri: %4,2
Kamu yönetimi–eğitim–sağlık–sosyal hizmetler: %2,1
Sektörler genel olarak pozitif büyüme kaydederken, tabloya tek negatif katkı tarımdan geldi.
Tarım Yüzde 12,7 Daraldı
Yılın üçüncü çeyreğinde tarım sektörü yüzde 12,7 daralarak ekonomideki en sert düşüşü gösterdi. Uzmanlar bu gerilemenin kuraklık, girdi maliyetleri ve rekolte kayıplarıyla bağlantılı olduğuna işaret ediyor.
Hanehalkı Tüketimi Artışını Sürdürdü
Hanehalklarının nihai tüketim harcamaları yıllık bazda %4,8 arttı.
Devletin tüketim harcamalarındaki artış %0,8 seviyesinde kaldı.
Gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %11,7 ile güçlü bir büyüme performansı sergileyerek yatırımların üçüncü çeyrekte ivme kazandığını gösterdi.
Dış Ticaret Dengesi Zayıfladı
İhracat: %0,7 azaldı
İthalat: %4,3 arttı
İhracattaki daralma ve ithalattaki yükseliş, net ihracatın büyümeye katkısını negatif yönde etkiledi.
İşgücü Ödemelerinin Payı Geriledi
Çalışanlara yapılan maaş ve ücret ödemeleri, geçen yılın aynı dönemine göre %41,1 artış gösterdi.
Net işletme artığı ve karma gelir kalemlerinde ise artış %43,5 ile daha yüksek oldu.
Buna rağmen işgücünün Gayrisafi Katma Değer içindeki payı:
2. çeyrek: %38,4
3. çeyrek: %35
Geçen yıl aynı dönem: %25
Bu veri, ücret artışlarının enflasyon ve sermaye gelirleri karşısında reel olarak geride kaldığına işaret ediyor.