Zaferin Rengi

Abone Ol

Zaferin Rengi, yönetmenliği ve yapımcılığını Abdullah Oğuz'un yaptığı 2023 yapımı Türk sinema filmi. 16 Şubat 2024 tarihinde yapılan gala ile vizyona girdi...

Film, Milli Mücadele yıllarındaki direnişi ve zafere açılan yolu anlatıyor. Filmin başlangıcında, ebedi dost ve ezeli rakip, Fenerbahçe ile Galatasaray'ın dostluk maçı ve Galatasaray'ın kurucularından olan Ali Sami Yen ile ilgili dostluk görüntüleri çok hoş olmuş. Şimdiki yöneticilerde çok göremediğimiz naiflik etkileyici bir sahneydi.

Filmin Konusu: Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Mondros Mütarekesi'nin bir sonucu olarak gerçekleşen İstanbul'un işgali günlerinden başlayan ve Fenerbahçe futbol takımının kazandığı "General Harington Kupası" üzerinden kurgulanan film dönemin birçok tarihî simasını sinemaya taşıdı.

Filmin geçtiği dönemin ehemmiyetini size şöyle anlatayım; Fenerbahçe o sezonu yenilgisiz şekilde tamamlar. Bunun üzerine İngilizler yenince daha prestijli bir galibiyet kazanacaklarını düşündükleri için Fenerbahçe ile maç yapmak isterler. İşgal kuvvetlerinin karmasından oluşan bir takımın, yenilgisiz şampiyonu yenerek kazandığı tek şey prestij olmayacak elbette; yıllarca Kurtuluş Savaşı için silah kaçırmış Fenerbahçe camiasına ve taraftarlarına da büyük bir göz dağı vermiş olacaktı. Ancak bildiğimiz üzere planlar, hesaplar konu Fenerbahçe olunca pek de karşılık bulmuyor...

Fenerbahçeli taraftarlar boşuna demiyor; 'Mazinde bir tarih yatar!' diye.

Filmde en önemli karakter tabii ki Gazi Mustafa Kemal Paşa. Yiğit Özşener çokta başarılı oynamış. İşgal yıllarında, Türk milletinin moralini yükseltmek amacıyla, Fenerbahçe Spor Kulubünü ziyaret edip, işgal güçleri takımları ile maçların oynanıp bu zorlu zamanlarda futbol aracılığıyla halka moral takviyesinin yapılmasını bizzat istiyor. Bunu bir emir telakki eden kulüp yetkilileri bu mücadeleye başlıyor ve diğer yandan da ülkenin, İstanbul'un işgalden kurtulması için diğer çalışmaları yapıyorlar. Haliç Tersanesi'nden işgal güçlerinin silahlarının kaçırılıp Anadolu'ya gönderilmesi sahneleri çok etkileyiciydi. Hemşire Peyker Hanımın (Gülper Özdemir) ülkesi için aldığı sorumluluk takdire şayan. Fenerbahçe'nin ilk kaptanlarından, sonraki zamanlarda antrenör ve idareci Galip Kulaksızoğlu (Kubilay Aka) nun gazi olarak cepheden dönmesi ve yanlış kaynamadan dolayı sakat olan bacağını Mehmet Sabri Bey'in (Nejat İşler) ısrarları Gazi Paşa'nın teşvikiyle tedavi ettirmesi ve takımına liderlik etmesi filmin en önemli gelişmelerinden. Galip'in Harington Kupası'ndaki antrenörlüğü ve takımını ateşlemesi müthiş bir motivasyon örneği.

Birce Akalay'ın canlandırdığı Halide Edip Adıvar'ın Ayasofya önünde, Sultanahmet miting konuşması şahane olmuş. Yine o tarihlerde var olan Taksim Stadyumunun Kocali eski Seka Kağıt Fabrikası platolarında bire bir inşa edilerek bizlere gösterilmesi taktire şayan. Kubilay Aka, Gülper Özdemir, Nejat İşler, Timuçin Esen, Yılmaz Bayraktar ve Birce Akalay kendilerine verilen rollerin hakkını vermişler.157 dakika süren filmin senaryosu, kurgusu, kamera çekimleri ve müzikleri gayet iyiydi.

Film sadece Fenerbahçelilere hitap etmiyor, bütün Türk Milleti, Milli Mücadeleyi bir de bu bakış açısıyla izleyebilirler.Elbette abartılı sahneler var, hoşa gitmeyen sahneler var sonuçta bir film. Galatasaray'ın (Mekteb-i Sultani) Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün ve diğer takımların da Milli Mücadele'de çok büyük fedakarlıkları olmuştur. Bunların da yine bu camialarımız tarafından Beyaz Perde'ye aktarılmasını bekleriz. Böyle yapımlar olursa seve seve izlemeye giderim.

Türk Milleti zor zamanlarda hep birlik olmuştur, iyi günlerde de birlik olmalıyız, kısır çekişmelerin içine girmemeliyiz. Bizi ayakta tutan birlik beraberliğimizdir.

Filmde Hilal-i Ahmer yani Kızılay iyi işlenmiş. Bir de bizim Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından Sultan Vahdeddin'in izniyle 5 Mart 1920'de "Hilal-i Ahdar" adıyla kurulan Yeşilay'ımız var. Filmde bu kadar alkol tüketimi ve ilgili sahneler hiç iyi olmamış. Diğer yandan Mustafa Kemal Paşa'yı iyi bir ödenekle, Samsun'a Anadolu'daki Milli Mücadele ateşini yakması için gönderen Padişah Vahdettin'dir, tarihi kaynaklar da bunu doğrular. Resmi görev zamanın koşullarıyla farklı gözükebilir ancak asıl görev belirttiğimiz gibidir ve Bandırma Vapuru da dönemin en iyi vapurlarından biridir. Birileri ısrarla tarihi farklı göstermeye çalışıyorlar lakin TARİH YALANLARLA YÜRÜMEZ.

Lokman ÖZKUL

Eğitimci-Yazar

lokmanozkul@gmail.com