TÜRKAV VAKFI ŞUBE BAŞKANI İHSAN YAĞCI BASIN AÇIKLAMASI Hun İmparatorluğundan başlayarak devam eden, 5000 yıllık tarihe sahip olan Büyük Türk Milleti ; Osmanlı İmparatorluğu ve son olarak da Türkiye Cumhuriyeti olarak Türk ve Dünya tarihinde ki yerini haklı bir gururla sürdürmektedir. 5000 yıllık şanlı maziye bakıldığında dikkatlerden kaçmayacak en önemli unsur ; Devlet-Millet ahenginin en üst seviyede olmasıdır. Kılıç şakırtılarında ve atların nal seslerinde dahi Devlet ciddiyeti ve vakarı bırakılmamış, adım atılan her karış toprağa TÜRK’ün adaleti ve hukuk anlayışı taşınmıştır. Gelinen şu nokta da maalesef şanlı mazimizle tezada düşecek , devlet ciddiyetini zaafa uğratacak, Devlet-Millet ahengini bozacak, son olarak da adaleti yıpratacak yığınla gelişmelere şahit olunmaktadır. Biz Kamu Çalışanları olarak; Ülkemizin her türlü çatışmacı ve ayrıştırıcı siyasetle yönetilmesine, insanlarımızın ise sınıf sınıf ötekileştirilmesi ve birbirlerine düşman ilan edilmesi anlayışına sonuna kadar karşıyız. Gündelik politikalar ve çatışmacı seçim ağızlarıyla, Devleti teşekkül eden Kamu Kurumları ve çalışanları maalesef çalışma şevklerini kaybetmiş, adeta politikacılar gibi kurumlarında, kendilerinden olmayanlara düşman edasıyla bakar ve baktırılır hale getirilmişlerdir. Bu bir RİCADIR, Bu bir İKAZDIR, Bu bir UYARIDIR… Mülki amirleri ve kurum yöneticilerini ; siyasi parti temsilcileri, kamu kurumlarını da parti seçim büroları haline getirme çabası ve anlayışından vazgeçilmelidir. Çanakkale Zaferinin 99. yıl dönemi vesilesi ile; Kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü, yüce Türk milletinin bağımsızlığı, birlik ve beraberliği uğrunda canlarını seve seve feda ederek en yüksek makam olan şehitlik mertebesine erişen aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyor, kahramanlık destanlarını nesilden nesile aktararak hatıralarını her an ve her zaman kalbimizde yaşatacağımıza söz veriyoruz. Şanlı mazimizden aldığımız güç, azim ve irade ile üzerinde sonsuza kadar özgürce yaşayacağımız bu vatan toprakları için yeri geldiğinde bizler de canımızı seve seve vermekten çekinmeyeceğiz. Özgür topraklarda, köle olarak yaşamamak temennisiyle.
