RAMAZAN NEŞESİ…
Tefeci Hüseyin’e, sahurda sorarlar:
“Oruca nasıl niyet etmeli?”
Tefeci Hüseyin, tıka basa yedikten sonra cevap verir:
“Dayanırsam tutarım, dayanamazsam yutarım diye niyet edip ağzını çalkalamalı.”
*******
İbrahim Efendi Ramazan günü erik yiyormuş.
Bunu gören komşusu:
“Yahu, Müslüman olan böyle oruç yer mi?” demiş.
İbrahim Efendi:
“Hayır oruçluyum..” cevabını verince komşusu, avurdunun şişliğini işaret ederek:
“Ağzındaki nedir?” diye sormuş.
İbrahim Efendi:
“Eriktir, iftara kadar yumuşasın diye ağzımda tutuyorum!” demiş.
*********
Damat Efendi, tefeci Hüseyin’e sormuş:
“Kaç gün oruç tuttun?”
“Hastalığım nedeniyle, ancak bir gün tutabildim!” demiş.
Aynı soru, orada bulunanlar tarafından Damat Efendi’ye sorulunca, hiç istifini bozmadan yanıt vermiş :
“Dallama Hüseyin benden bir gün fazla tutmuş!”
**********
Lokumcu Ramazan’da hiç evine gelmez, boyuna davetli davetsiz iftarlara gidermiş. Bir akşam birisi evine telefon etmiş, telefona çıkan oğluna:
“Bu akşam babanı filan yerde iftara davet ediyoruz, buyursunlar..” deyince,
Lokumcunun oğlu:
“Ramazan neredeyse bitecek, Babayı gören yok. Siz görebilirseniz söyleyin. Bir gece de kendi evinde iftara buyursun!”
**********
Sohbet sırasında Tefeci Hüseyin’e sormuşlar:
“Ya sen niçin oruç tutmazsın?
Tefeci’de mazeret hazırdır:
“Vallahi tutmak isterim ama halim mecalim yok.”
Tefeci’yi zorda bırakmak için bir soru daha sorarlar:
“İftara çağırsalar gider misin?”
“Doğrusu ne yapar eder giderim.”
Tefeci’nin bu cevabına itirazlarını bildirirler:
“Bu nasıl olur? Allah’ın emrini dinlemiyorsun da kulların davetini kaçırmıyorsun!”
Tefeci’nin cevabı hazırdır:
“Bunda şaşılacak ne var? Bilirsiniz ki Cenabı Hak merhametlilerin merhametlisidir ve affedicidir. Fakat insanlar böyle midir? Onlar, en küçük bir sebepten güceniverirler. Bunun için kulların davetlerini kaçırmamak gerekir..”
Bunlar da ilginizi çekebilir