Başbakan Erdoğan’ın Soma ziyareti sırasında protesto edilince bir markete sığındı ve orada bir maden işçisini yumrukladı. Görüntülerle de ortaya çıkan o anlar Hürriyet ve Sabah gazeteleri arasında kavgaya neden oldu. Hürriyet gazetesi 16 Mayıs Cuma günü gazetenin ilk sayfasında“Markette o an” başlığıyla Başbakan Erdoğan’ın marketteki fotoğrafını küçük bir haber yaptı. AKP’nin yayın organı Sabah gazetesi de 17 Mayıs’ta gazetenin sürmanşetinden, “Market Yalanı” başlığıyla bir “haber” yayınladı ve Doğan Medya ile Hürriyet’i hedef aldı. Sabah gazetesinin bu “haberi” sonrasında Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Enis Berberoğlu, “Sahi, orada gazeteci var mı?” başlığıyla Sabah gazetesine bir cevap yazdı. Enis Berberoğlu’nun Sabah’a “İnsaf ve vicdanı geçtik, bari aklımızla alay edilmesin.” dediği köşesinde, Soma’daki markette yaşananaları görüntülerini milyonların izlediğini belirtti. Berberoğlu yazısının devamında, Soma’daki markette yaşananları yalanlayan Sabah’ın, gazetecilik gereği bunu kanıtlamasını istedi ve “Galiba senin derdin, işin gücün haber değil.” dedi. İşte Enis Berberoğlu’nun o yazısı: EY Sabah gazetesindeki meslektaşım… Orada mısın? Lafı uzatmayacağım. Dünkü birinci sayfana sen de şaşırdın mı? Soma marketi sanki Soma felaketinden daha önemli… Hayrettir, bu ne şiddet, bu ne gazap… Başta Hürriyet, Doğan Grubu yalan yazıyormuş. İnsaf ve vicdanı geçtik, bari aklımızla alay edilmesin. Olan biteni, kamera görüntüleri ile milyonlar izledi. Bir kanaat edindi. Arbedeyi gördü, darp edilen işçiyi dinledi. Başbakanlık korumalarının orantısız şiddetine tanık oldu. Peki, Hürriyet ne yaptı? “Marketteki o an” başlığını tercih etti. Darp edildiğini iddia eden gencin ifadesini de, “Fiziki müdahale yok, arbede var” yönündeki Başbakanlık açıklamasını da, birinci sayfasında ulusal mateme saygılı ölçüyle kullandı… * Ey Sabah gazetesindeki meslektaşım… Haydi diyelim ki, hepsi montaj-dublaj… Hatta kumpas ve dahası paralel komplo… Hâlâ Türkiye’ye bir sorunun yanıtını borçlu kalırsınız. Soma’daki o markette ne oldu? Markette o itiş kakış ve arbede nasıl başladı? Görüntüde, “Gel buraya, kaçma…” diye haykırdığı duyulan kimdi? Dondurma dolabının önündeki genç neden yerlerdeydi? O gence tekme tokat girişenler polis miydi? * Ey Sabah gazetesindeki meslektaşım… Bırak, el âlemin ne dediği ile, yazıp çizdiği ile uğraşmayı… Sen anlat Soma’daki markette olan bitenin aslını… Ama kanıtıyla, tanığıyla, görüntüsüyle… Bakıyorum dünkü haberinde hiçbirisi yok. Galiba senin derdin, işin gücün haber değil. Başbakan’la bizleri -hem de bu matem ortamında- karşı karşıya getirmek istiyorsun. Bak açık söyleyeyim… Beceremezsin, oyuna gelmeyiz. Çünkü Başbakan sadece sizin değil hepimizin başbakanı, neden kavga edelim, bu bir. Gerçek haberci hiç kimseye düşmanlık etmez, kin gütmez, çamur atmaz, bu da iki… O yüzden yazacağın doğru yoksa, bari bir sus. Üstelik sen susuyorsun diye gazetecilik biter sanma. Benim derdim senin de gazeteciliğin bitmesin diye. Sahi, orada gazeteci var mı? Enis Berberoğlu / Hürriyet” İşte kavgayı başlatan Hürriyet ve Sabah’ın habeleri: Kaynak: odatv.com
