Arşiv Haber

KÜÇÜKHÖYÜK’TEN HABER VAR

Abone Ol

Eskişehir Anadolu Üniversitesi (AÜ) İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) öğrencisi Meral Tosun’un kendi memleketi olan Afyon’un Küçükhöyük Kasbası’nda çıkardığı “Küçükhöyük’ten Paylaşımlar” isimli yerel gazete her geçen gün kasaba halkı tarafından merakla bekleniyor.
İBF Dekanı Prof. Dr. Nezih Orhon ve İBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Haluk Birsen’in de büyük destekçisi olduğu gazete haftada bir kez Küçükhöyük Kasabası’nda dağıtılıyor. A3 boyutlarında 200 adet renkli olarak basılan yerel gazetenin haberlerini Meral Tosun topluyor.
Meral Tosun ise bu projeye başlaması ile ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“Çoğunluğunun Dünya’dan kendisini soyutlamış bir şekilde yaşadığı, siyasal-sosyal alanda değişen, gelişen olayların kendilerini ilgilendirmediğini düşünen ve okumaya, eleştirmeye gerek duymayan bir kasaba var. Bu kasaba Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesine bağlı Küçükhöyük kasabası. Bu kasabada insanlar çok hızlı ilerleyen teknolojiye ayak uydurmaya başlamış olsa da, bu değişim sadece yüzeysel dış görünüşte var olan bir değişimdir. Örneğin, evinde internet bağlantısı olan bir kasaba sakininin internetten sosyal paylaşım sitelerinde popüler olan materyallere ilgi duyması, interneti -tıpkı televizyonda olduğu gibi- sadece bir eğlence mecrası olarak görmesidir”
“Eskiye oranla kadınların daha özgür olduğu bu kasabada, eğitim seviyesi hala olması gerekenin altında seyrediyor. Kadınların özgürlük anlayışı ise eşinden ya da babasından izin almaksızın komşuya, bakkala ya da köy fırınına gidebilmek, izin alarak merkezdeki pazara arkadaşlarıyla gidip gezebilmek, satın alınmasını istediği bir şeyi belki ısrar ederek aldırabilmektir. Bütün bunlar birkaç örnek. Eskiden kadınların bütün bunlara sahip olamayışı şu anda kadınların kendilerini yeterince özgür hissetmelerini sağlıyor. İçten içe bu durumdan rahatsız olan kadınların varlığından eminim, bu duyguyu özellikle de lise ve üniversite okumak isteyip de okumalarına izin verilmeyen kadınlar hissediyor”
KADINLAR ÇALIŞMA İSTEKLERİNİ DİLE GETİRMEKTEN BİLE ÇEKİNİYORLAR
“Kadınların ekonomik gelirlerinin çok kısıtlı olduğu kasabada kadınlar, genellikle bahar ve yaz döneminde tarlada çalışarak bir miktar para kazanabiliyorlar. Tabi eşleri ya da babaları izin verdiği sürece gidebiliyorlar. Öte yandan, merkeze giderek sigortalı bir işte çalışabilen birkaç kadında mevcut ama bunu yapmak isteyen birçok kadın kasaba halkının vereceği tepkiden çekindiği için, eline bir fırsat geçtiğinde bile çalışma isteğini dile getirmeye korkuyor”
OKUYAN KIZ ÖĞRENCİ SAYISINDA ARTIŞ VAR
“Bu kasabada son 5 yılda liseye gönderilen kız öğrenci sayısında artış var. Fakat yeterli değil. 5 yıl önce yılda bir kız liseye gidiyorken şimdi 6-7 kız öğrenci gidiyor. Kızlar çoğunluğu 20 yaşını doldurmadan evlendiriliyor. İşin kötü tarafı bu durum yetişkinler tarafından çocuklara özendirilerek yapılıyor. Evlendirilenlerin arasında, çoğunluğu oluşturmasa da önemli sayıda 15-16 yaş grubu kız çocuğu var”
Erkek öğrencilere gelecek olursak, birçok aile oğlunu okutmak istiyor fakat ilköğretimdeki seviyeleri sebebiyle çocuklar çoğunlukla meslek liselerine gidiyor. İstemeden, mecbur kaldıkları için gittiklerinden dolayı verimsiz bir eğitim alıyorlar. Ayrıca edindikleri kötü alışkanlıklarda yanlarına kalıyor. Dolayısıyla okumayı sevmeyen, eğlenmek için okula giden gençler meydana geliyor.”
ÇÖZÜM ÜRETMEYİ DÜŞÜNÜRSEK GAZETE BURADA DEVREYE GİRİYOR
“Bütün bunları problem olarak varsayarsak ve bu problemlere çözüm üretmeyi düşünürsek gazetemiz burada devreye giriyor. Kasabamda çıkardığımız bu gazetenin, insanların okumaya attıkları ilk adım olacağını düşünüyorum. Okumaktan kastım; ilgi ile, merak ile, zevk alarak okumak. İnsanların, ancak kendi hikayelerini bu şekilde okuyacaklarını düşünüyorum. Bu yüzden, kasaba halkına(özellikle kadınlara) kendilerini okumayı teklif etmiş olduk. Bir başka açıdan bakarsak aslında ne kadar değerli olduklarını kendilerine göstermiş olduk”
“MERAL KOŞ HABER VAR BURADA”
“Başlangıçta büyük korkuları olduğunu belirten Tosun, “Sonuçta bu kasabanın çocuğusun. Adı üstünde çocuksun. Bu sebeple ciddiye alınmamaktan, hatta alaya alınmaktan çok korkmuştum. Neyse ki bütün korkularım sonuçsuz kaldı. Şaşkın ve ilgili bir kasaba halkı ile karşılaştım. ‘Meral Hanım’ şeklinde hitaplar duyuyorum. Çocuklar beni görünce kendi aralarında, “Gazeteci kız geliyor” gibi cümlelerle fısıldıyorlar. Birçok insan bir sonra ki sayının haberlerini büyük bir merakla soruyor ve biz her hafta kasabanın gündemini yeniden belirliyoruz. Çoğu kez kasabalı arayıp, “Haber var Meral gel.” diyor. Özellikle Selami Hocama (kasabamızın imamı) bu konuda çok şey borçluyum. Kendisi, bir eğitim gönüllüsü olduğu için, bu kasabada ailemden sonra ki ilk destekçimdir”