‘İnsanlar Afyon’a neden gelsin?’ sorusunu kendimize sormamız gerektiğini söyleyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey: “Tarihi eserler ve kültürümüz şehirlerin tutunacağı önemli bir dal” diyerek, gençlere ve çocuklara yatırım yapılması gerektiğini söyledi. Afyonkarahisar Gelişim Platformu tarafından düzenlenen ‘2012 Afyonkarahisar Buluşması’ konulu panelin ikinci gününde, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser’in başkanlığında ‘Tarih, Yerel Yönetimler, Yerel Markalar, Turizm’ konulu panel gerçekleştirildi. Panelde konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Gaziantep’te son 5 yılda yaşanan değişikliği anlattı. Afyonkarahisar’a örnek olabilecek pek çok fikir ortaya koyan Büyükşehir Belediye Başkanı Güzelbey, Gaziantep’in yıllar önce nasıl tanındığı sorulsa, herkesin ‘lahmacunu, baklavası, kebabı meşhur’ diyebileceğini aktardı. Gaziantep’in tarih kokan bir şehir olduğunu bildiren Güzelbey, 2000’li yıllara gelinceye kadar şehirdeki tarihi eserlerin her birisinin kaderlerine terk edildiğini söyledi. “İKİ BENZER ŞEHİR” Yıkılan ve yıkıma yüz tutmuş pek çok tarihi mekânların tinerci ve balicilerin istilasında olduğunu anlatan Güzelbey, şunları anlattı: “15 Mayıs 2004’te bir kampanya başlattık. Kampanyanın başlangıcı, ‘Gaziantep’i nereye getirmek istiyoruz?’ Bugün artık yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, ticaret odaları bir araya gelince farklı şeyler konuşuyor. Hiç kimse uluslararası bir toplantıya gittiğinde ‘Ben şehrime şu kadar asfalt yaptım’ demiyor. Artık konuşulanlar şehirlerdeki sosyal yaşantının dengelenmesi üzerine neler yapılıyor. Tarihi dokuların sahiplenilmesi konusunda neler yapıldığı, küresel ısınma konusunda yerel yönetimlerin neler yaptığıdır. 2004 Mart’ta belediye başkanı oldum şimdi ise ikinci dönemim. İlk zamanlar bir çalışma grubu arkadaşımızla bir şey planladık. Gaziantep’in 20 sene sonrası ne olacak. Şöyle bir tarihi incelediğimizde bizim hep örnek aldığımız şehir İspanya’nın Bilbao şehri. İşler çok iyi herkes para kazanıyor, aynı şu an Gaziantep gibi çalıştıracak işçi bulamıyor. Bilbao şehri denizi, kumu, güneşi olmayan bir yer. Afyonkarahisar ve Gaziantep gibi. İki benzer şehir. Şehrin yöneticileri bir karar alarak kültüre yatırım yapmaya başlıyor. Dünyanın en ünlü müzenin çıkış hikayesi böyle başlıyor. Burası gibi bizim bir şehrimiz var, her ne kadar lahmacun ile tanınıyorsak da dünyanın en eski yerleşim yerlerinden bir tanesiyiz. Eski dönemlerden kalanlar ya unutulmuş ya sahiplenilmemiş, balici ve tinerciler tarafından doldurulmuş.” “İŞİN ASLI ÖYLE DEĞİL” Şehrin her yerine ‘tarihimize sahip çıkalım’ diye yazı yazdıklarını anlatan Güzelbey, şöyle konuştu: “Tarihi evlerimizi restore edelim dedik. İnsanlar ilk önce ne yaptığımızı anlamadı. Belediye acaba bu evleri alacak mı, yıkacak mı diyorlar. Biz bunu anlatmaya çalıştık, bu konuda ciddi tepkiler de aldık. ‘Eski evlerle neden uğraşıyorsunuz yıkın kurtulun’ dediler. Ama işin aslı öyle değil. Tarihe ve kültüre sahip çıkmak bizim gibi şehirlerin tek tutunacağı dal diye düşünüyorum.” Turizm dendiği zaman insanların denizi, güneşi ve kumu düşündüğünü anlatan Güzelbey, sözlerine şöyle devam etti: “Biz havadan sudan para kazanan bir şehir değiliz. Bazı şehirler şanslı. Güneşten para kazanıyor, sudan, kumdan para kazanıyor. Ama biz çalışarak bir yere gelebiliriz. Var olan kültür varlığımızı ortaya çıkararak, tanıtarak bir araya gelebiliriz.” İNSANLAR AFYON’A NEDEN GELSİN? Afyonkarahisar’daki ‘2012 Afyonkarahisar Buluşması’nı gıpta ile takip ettiğini söyleyen Asım Güzelbey, şunları söyledi: “Siz göç vermiş bir şehirsiniz. Türkiye’nin sorunu zaten bu. Bazı şehirler bizim gibi göç alıyor, siz de bu durumu pozitife çevirirseniz şanslısınız. Bu dengeyi çok iyi kurmak lazım” diye konuştu. 2004 yılında, ‘Biz nereye gelmek istiyoruz?’ diye soru sorarak bu işe başladıklarını anlatan Güzelbey, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanlar Afyon’a neden gelsin. Oturup bu soruyu sorun. Biz bu soruyu sorduk kendimize. Bu insanlar Gaziantep’e neden gelsin, artık lahmacun işi bitti. İstanbul’da lahmacunun alası var. Ankara’da bunların alası var. Siz gelenlere yemeğin de dışında bir şey sunmak isteyeceksiniz. Sunmak zorundasınız. İkinci planda mutlaka müze yapmak lazım. Üçüncüsü gençlere ve çocuklara yatırım yapmak lazım. Dördüncüsü şehrin alt yapısının iyi olması lazım ki Afyon bu açıdan son derece şanslı.” “ÜÇ YERE YATIRIM GEREKİYOR” Son yıllarda Afyonkarahisar’da özellikle turizm alt yapısı konusunda güzel çalışmalar yapıldığını hatırlatan Güzelbey, şunları söyledi: “Biz şunu hedefledik. Üç yere yatırım yapmak lazım; birincisi tarihe ve geçmişe yatırım yapmak lazım, ikincisi modernliğe yatırım yapmak lazım, üçüncüsü mutlaka sosyal rehabilitasyonu yapmak lazım, Afyon bu açıdan şanslı. Pek de uyuşturucu bağımlısı, sokak çocuğu problemini yaşamadığını düşünüyorum. Biz kendimize bir yol haritası çizdik. Biz de çok sayıda tarihi eser var, bunları restore etmek kolay değil. Belediyede bir Avrupa Birliği (AB) masası kurduk. Bu masanın yaptığı işlerin tamamı AB’den hibe fonları almaya yönelikti. AB fonlarına saldırdık. Şu ana kadar 30 üzerinde AB’den fon aldık. Tamamı kültürel mirası korumak için, aldığımız fonlardan bir tanesi hamam içindi. Hamam bugün spor merkezi olarak hizmet veriyor.” Gaziantep’e yapılan çalışmalar hakkında bir sunum yapan Başkan Asım Güzelbey, Afyonkarahisar ile müşterek çalışabileceklerini sözlerine ekledi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Güzelbey’in konuşmasının ardından Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver ve Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp de bir konuşma yaparak, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Gazete 3