Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın gazetecilere “yapılan hizmetleri görmüyorsunuz, hep yanlı olarak bakıyorsunuz” sitemine Sezer Küçükkurt’tan da sitemli cevap geldi. İŞTE O YAZI!.. “Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban cadde ve sokaklarda altyapı çalışmaları ile ilgili yaşanan sıkıntılarla ilgili değerlendirmede bulunurken basın mensuplarına sitemini tekrarlamış. Afyonkarahisar Belediyesi’nin çalışmalarını, çabalarını, son dönemde gerçekleştirdiği yatırımları yakından takip eden ve büyük bir bölümünü takdir edenlerdeniz. En başta eskiden hakim olan “Ben bilirim, ben yaparım. Mühür bende sultan benim” tarzı uygulamaların sona erdiği, kamu imkanlarıyla eş-dost gönüllemenin geride kaldığı, çatışmacı, uzlaşmaz, intikamcı anlayışın terk edildiği bir Belediye yönetimi sergileyen, bunu yaparken de iktidarın sağladığı avantajları şehrin lehine kullanarak önemli yatırımlara imza atan Başkan Çoban ve ekibine yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür edi-yoruz. Teşekkür ederek bir görevimizi yerine getirdikten sonra eleştiri noktasındaki görevimize geçmek istiyoruz. Çoban ve Belediye yönetiminin zor olanı tercih ettiklerinin farkındayız. Alt yapı çalışmaları sıkıntılarla dolu, takdirden çok eleştiri getiren çalışmalardır. Yerden göğe haklılar. Bugün yaşanan sıkıntıların temelinde yıllardır ihmal edilen alt yapı çalışmalarının eksikliği, eski yönetimlerin, altyapıdan çok üst yapı ile uğraşmaları olduğu doğrudur. Altyapısı tamamlanan 22 mahallede yaşayanların çekilen sıkıntılar sonrası Belediye’ye hayır duada bulunduklarının da şahidiyiz. Tüm bunlara hiçbir itirazımız yok. Ancak Sayın Başkan’ın “Basın mensupları olaylara yanlı bakıyor. Herkes kendini alt yapı uzmanı sanıyor. Bu hatları havadan mı götüreceğiz” şeklindeki sözlerini kabullenemiyoruz. Biz olaylara objektif bakmaya çalışıyoruz. İlimizin değerli yöneticilerinin görüş ve fikirlerini kamuoyuna aktardığımız gibi, vatandaşların sıkıntı ve şikayetlerini de yetkililere aktarmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken, garezle, art niyetle hareket etmemiz, kişilere saldırmamız söz konusu olamaz. Bu ne insanlık vasıflarına yakışır, ne de hepsi değerli insanlar olan yöneticilerimizle olan hukukumuza. Ortaya konan sorunlar uzman olmayı gerektirmeyen, hepimizin yaşadığı sıkıntılardır. Tamamlanan çalışmalarla ilgili nasıl hayır duada bulunuluyorsa, devam eden çalışmalarla ilgili de “Hayırlısıyla bir bitse” duaları tekrarlanmaktadır. Uzayan çalışmalar ise insanların diğer yorumlarına yol açmaktadır. İstenen şeyler bize göre çok büyük işler değil. Çalışmalar yapılırken, gerekli düzenlemenin yapılması, çalışmaların önceden duyurulup, insanların gerekli tedbirleri almasına olanak sağlanması, birbirine alternatif olan yolların aynı anda kapatılmaması, uyarı levhaları ile insanların mahalle aralarında kaybolmasının önlenmesi, kazılan yolların, açılan çukurların kesin çözüm zamanı gelene kadar, elden geçi-rilmesi, insanların günlük yaşamlarında, çamurla, çukurla boğuşmasını önleyecek, araçların sanayiye taşınmasına engel olacak düzenlemeler yapılması gibi istekler söz konusu. Bunları dile getirmek yanlı bakış olarak, haksızlık olarak değil, aksine objektifliğin gereği olarak görülmelidir. Tabir-i caizse alt yapı çalışmaları memleket için ekmek kadayıfı ama, çamurlar, çukurlar, düzensizlikler kadayıfın üzerindeki kaymağı eksik bırakıyor. Kadayıfımızın üzerinde kaymağımız da olsa daha iyi olmaz mı?” (Kocatepe Gazetesi)