Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi tarafından 14 Mart 2012 Çarşamba günü düzenlenen “2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı Beyaz Önlük Töreni”ninde AKÜ Tıp Fakültesine bu yıl kaydolan 97 öğrenci, giydikleri beyaz önlüklerle hekimlik mesleğine ilk adımı atmanın heyecanını yaşadılar. Ahmet Necdet Sezer Kampusü Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen törene Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hakkı Yazıcı, Prof. Dr. M. Kemalettin Çonkar, Afyonkarahisar Tabip Odası Başkanı Dr. M. Kemal Demirkırkan, İl Sağlık Müdür Vekili Dr. Deniz Fırat’ın yanı sıra AKÜ Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile veliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan tören, AKÜ Devlet Konservatuvarı öğrencileri tarafından sunulan müzik dinletisinin ardından açılış konuşmalarıyla devam etti. Törenin açılış konuşmasını yapan AKÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Songur, “Genç doktorlar, sizlerden umutluyuz. Zorlu bir süreçten geçerek, Tıp Fakültesinde eğitime ve doktor adayı olmaya hak kazandınız. Gerçek bir tıbbıyeli olmak, heyecan verici duygular ve gurur kaynağı olmasının yanında bazı güçlükleri de beraberinde taşımaktadır. Tıbbiyeli, bilgisizliğin ve hataların insan yaşamına mal olduğu bir mesleğin öğrencisi olarak, çok çalışmalıdır ve bu çalışma temposunu yaşamı boyunca aksatmaksızın sürdürmelidir” dedi. Prof. Dr. Songur, “Tıbbiyeli olabilmek için ne tıp öğrencisi ne de hekim olmak yeterli değildir. Tıbbiyeliyim diyebilmek ancak tıbbiyeli ruhunun ne olduğunu öğrenmek, onu yüreğine sindirmekle mümkündür. Tıbbiyeli aşkla bağlandığı kutsal mesleğinin en iyi öğrenme ve uygulama koşullarını arar, bulur ve geliştirir. Bu bilgiler ışığında düşünce ufkunu da geliştirir, kendini tanır. Adanmışlık ruhuyla hareket eder, idealist, özverili, her an yardıma hazırdır. Yüreği vatan, millet ve insan sevgisiyle doludur” dedi. Prof. Dr. Songur, konuşmasının sonunda meslektaşlarının ve hekim adaylarının tıp bayramını da kutlayarak, başarılı bir eğitim-öğretim dönemi geçirilmesi temennisinde bulundu. Afyonkarahisar Tabip Odası Başkanı Dr. M. Kemal Demirkırkan, “Bizler, Cumhuriyet’in değerleriyle bütünleşmiş bir camianın hekimlik gibi onurlu ve zorlu bir mesleğin üyeleri olmanın haklı gururuyla her 14 Mart’ı bir bayram, bir sevinç olarak coşkuyla kutlamak istiyoruz. Bugün tıp alanında yaşananlar, 14 Mart’ı bir bayram olarak kutlamamıza olanak bırakmayacak boyutlara ulaşmıştır. “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı verilen ve hem hekimlerin hem de vatandaşların etrafındaki çemberi yavaş yavaş daraltan uygulamalarla hekimlerin onuru zedelenmekte, hekimlik emeği değersizleştirilmekte ve hekim dayanışması zayıflamaktadır. Biz sağlıkçıyız; yoksulluğun, acının, eşitsizliklerin en yakın tanıklarıyız. Biz hekimiz; yalnızca bize gelen hastalarımıza değil, parçası olduğumuz toplumu sağlıklı tutmaya adamışız kendimizi. Biz hekimiz; bize başvuran hastalarımızı tedavi etmeyi, tüm insanların sağlığını korumayı mesleki bir görev olarak biliyoruz.” Dr. Demirkırkan, konuşmasını Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig eserinde hekim için söylemiş olduğu “Hekim, bütün hastalık ve illetlere devacıdır. Bu adam sana lazımdır, hayat işi onsuz eyleşmez. Hayatta oldukça insan yine hastalanır. Hekim hastalığa bakarsa tedavi eder. Hastalık insana ölüm rehberidir. Ölüm ise insana hayat arkadaşıdır. Hekimi kendine yakın ve iyi tut, onun haklarını koru.” sözleriyle bitirdi. İl Sağlık Müdür Vekili Dr. Deniz Fırat, doktor adaylarının çok zor bir eğitim sürecinden geçtiğini ve bu sürecin bundan sonra çok daha zor olacağını belirterek, “Bizler, 7 gün 24 saat hizmet veren sağlık çalışanlarıyız. Zorluklar gittikçe artıyor. Ancak siz hekim adaylarının insan sevgisiyle, bu zorlukların üstesinden geleceğinize inanıyorum. Bizim mesleğimiz, manevi tatmini son derece yüksek olan bir meslek. Bu noktada tüm sağlık çalışanlarının ve meslektaşlarımın Tıp Bayramını kutluyor; hekim adayı öğrencilerimize başarılar diliyorum” dedi. AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, “Tıp Fakültemizden bugüne kadar 4 dönem mezun verdik. 5. dönem için hazırlıklarımız devam ediyor. Rektörlük görevine geldiğim günden bu yana özellikle sağlık ve tıp eğitimine ilişkin bir öğretim üyesi olarak, bir rektör olarak, hem Yükseköğretim Kurulu (YÖK) düzeyinde hem de üniversite düzeyinde çok değişik çalışmalara katıldım. Geçen hafta da “Uluslararası Katılımlı Sağlık Eğitimi Kongresi”nde konuşmacıydım. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve YÖK işbirliğiyle organize edilen çok kapsamlı bir kongreydi. Konuşma metnini hazırlamak üzere, Türkiye genelinde sağlık eğitiminde neler oluyor? Tıp eğitiminde neler oluyor? Gelinen nokta nedir? Hem personel sayıları hem de tıp eğitiminin içeriği açısından YÖK, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve Sağlık Bakanlığı’na değişik ziyaretlerim oldu. Şu haliyle, ülkemizde 127 bin dolayında sağlık eğitimi gören öğrenci var. Bunun 41 bin civarını tıp eğitimi alan öğrenciler oluşturmaktadır. Yıllık kontenjan 8 bin, yıllık tıpta uzmanlık kontenjanı da 5 bin 47 dolayında. Yani, her yıl, içinde bulunduğumuz yıl itibariyle, yılda 5 bin 47 dolayında tıpta uzmanlık kontenjanı ve 8 bin’i aşkın tüm Tıp Fakültelerinde eğitim vermek üzere kontenjan açılıyor. Baktığımız zaman, hem Tıp Bayramını kutlamaya hem Tıp Fakültelerinin gelişimine yönelik II. Mahmut’tan bu yana çok yoğun çalışmalar yapılmıştır. Darülfünun Tıp Fakültesi’nin 1933 yılında İstanbul Üniversitesi’ne katılması, Ankara Tıp Fakültesi’nin kurulması, 1954’te Ege Tıp Fakültesi’nin kurulmasından bugüne değin şu andaki mevcut durumda 13’ü henüz faal olmayan, 70’i tıp eğitimini sürdüren toplam 83 Tıp Fakültemiz bulunmaktadır. Profesör, doçent, yardımcı doçent ve öğretim görevlisi olmak üzere toplamda 12 bin 800 akademik personel hizmet vermektedir. Özellikle mezunlarımızın Avrupa’da rahatlıkla kendi mesleklerini sürdürebilmeleri için 2 Şubat 2008 tarihinde tıp, diş hekimliği, eczacılık, veteriner hekimliği, mimarlık, hemşirelik ve fizyoterapist eğitimlerinin Çerçeve Yönetmeliği YÖK tarafından yayınlandı. Bu yönetmelikle beraber Çekirdek Eğitim Programlarına (ÇEP) geçildi. Ülke genelinde 2008 yılından bu yana tıp eğitimi, 5 bin 500 saat üzerinden değerlendiriliyor. Bunun içinde teorik dersler ve stajlar yer alıyor. Bu birim ve programlara uygun olarak mezun olan öğrencilerimiz, diplomalarını aldıktan itibaren hem ülkemizde hem de Avrupa genelindeki ülkelerde diploma denkliğini almaları suretiyle rahatlıkla mesleklerini icra edebilecekler” dedi. Rektör Prof. Dr. Solak, AKÜ Tıp Fakültesine ilişkin verdiği bilgilerde de rektörlük görevine geldiği günden bu yana AKÜ Tıp Fakültesinin ihtiyaçlarına yönelik her türlü çalışmayı yaptıklarını belirterek, AKÜ yönetimi ve Tıp Fakültesi olarak, Türkiye genelinde ilk 12’ye girmeyi hedeflediklerini ve bunun için de çalışmalarını sürdüklerini söyledi. Prof. Dr. Solak yaptıkları çalışmalara öncelikle öğrenciler için fiziki ortamların sağlanmasının yanı sıra eğitimleri için gerekli araç-gereç ve ekipman ihtiyaçlarını gidermeye çalışmakla başladıklarını ifade ettiği konuşmasında, “Ali Çetinkaya Kampusündeki inşaatı henüz tamamlanan ancak mevsim nedeniyle çevre düzenlemesini beklediğimiz 200 Yataklı Hastanemize ilişkin bir müjdeyi vermek isterim. Hastanemiz için 14 trilyonluk bir cihaz alım ihalesinin hazırlıklarını tamamlanmış bulunuyoruz. 3-4 gün içerisinde Rektörlüğümüze evraklar geldiği andan itibaren ihaleye çıkacağız. Hastanemizin içini de donatacağız. Mevsim elverdiği ölçüde de çevre düzenlemesi yapılacak. Hastanemizin içerisine yürüyen merdivenden robotik sisteme, helikopter pistine kadar tüm donanımı tesis ederek, öğrencilerimizin eğitim-öğretim, hocalarımızın da sağlık ve eğitim-öğretim hizmetlerinde kullanımlarına sunacağız. Dolayısıyla Ali Çetinkaya Kampusünün başta Afyonkarahisarımız olmak üzere bölge genelinde de en donanımlı, en elverişli koşullara sahip bir sağlık kampusü olması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Önümüzde 3 ay var. Bu süre içerisinde bunu tamamlayacağız. Tıp Fakültesine paralel olarak, Diş Hekimliği Fakültesini de 45-60 gün içerisinde hizmete açmayı planlıyoruz. Dolayısıyla hedefimiz büyük. Kocatepe Tıp’lı olmanın güzelliğini yaşayacağız. Bugün öğrencilerimiz beyaz önlüklerini giyerek, bugünden itibaren tıbbiyeli olmanın güzelliğini, zerafetini, bu kutsal mesleğin onurunu bir ömür boyu yaşatacaklar” şeklinde konuştu. Vali İrfan Balkanlıoğlu ise konuşmasında, sağlığın her şeyden önemli olduğunu vurgulayarak, “Dünyanın tamamı sizin olsa bile sağlığınız yerinde değilse, o mal varlığının hiçbir önemi yoktur. Bu nedenle tıp eğitimi her şeyin üstündedir” dedi. Balkanlıoğlu konuşmasında doktor adaylarına tavsiyelerde bulunarak, kendilerini sürekli geliştirmeleri gerektiğini, alanlarındaki yenilikleri takip etmelerini, sürekli araştırma ve geliştirme içerisinde olmaları gerektiğini söyledi. Açılış konumasının ardından AKÜ Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencileri tarafından Proje Uygulama Çalışması kapsamında yürütülen projeleri, En İyi Temel Tıp Bilimleri Araştırması, En İyi Dahili Tıp Bilimleri Araştırması, En İyi Cerrahi Tıp Bilimler Araştırması, En İyi Bildiri Sunumu ve En İyi Poster Sunumu dallarında derece alan öğrencilere protokol üyeleri tarafından ödülleri verildi. Tören, Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencilerine protokol ve öğretim üyeleri tarafından beyaz önlüklerinin giydirilmesinin ardından konuklara yapılan ikramla sona erdi