Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Afyonkarahisar Şube Başkanı Mevlüt Yeşil, Papa’nın Türkiye ziyaretine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ziyaretin “sıradan bir diplomatik temas değil, Anadolu’yu yeniden Hristiyan dünyasının manevî etki alanına dahil etme stratejisinin parçası” olduğunu ifade etti.
Yeşil, açıklamasında ziyaretin arka planına yönelik dikkat çekici değerlendirmelerde bulunarak, şu ifadeleri kullandı:
“Olimpos’a gösterilen hürmet, Hira’nın çocuklarını yaralamaktadır”
Papa’nın temaslarının sembolik değer taşıdığını belirten Yeşil, Anadolu’nun ruhunun mitolojiden değil, vahiy ile şekillendiğini dile getirdi.
“Anadolu’nun kalbi Olimpos’ta değil, Hira’da atmaktadır” diyen Yeşil, özellikle İznik’e verilen önemin de bilinçli bir tercih olduğuna dikkat çekerek, “Bu girişim, Anadolu’yu ‘Hristiyanlığın kayıp kalbi’ şeklinde konumlandırmak isteyen çevrelerin teolojik geri dönüş planıdır” ifadelerini kullandı.
“Barış söylemi masum değil; yumuşak güçle alan açma çabasıdır”
Papa’nın “barış ve diyalog” vurgusunun zararsız bir diplomatik nezaket olmadığını savunan Yeşil, Batı’nın artık yalnızca askeri güçle değil; semboller, medya dili, kültürel hafıza operasyonları ve ziyaretlerle ilerlediğini belirtti.
“Clermont’tan bugüne verilen mesaj nettir” diyen Yeşil, Papa Urban’ın Haçlı çağrısının 930. yılına denk gelen bu ziyaretin tarihsel bir hatırlatma olduğunu söyleyerek, “Bu modern bir Haçlı Seferi’dir” ifadelerini kullandı.
“Anadolu geri kazanım alanı değildir”
Açıklamasında keskin uyarılara yer veren Yeşil, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu riskleri şöyle sıraladı:
Anadolu’yu Batı’nın manevi haritasına bağlama çabaları,
İslam kimliğini gölgeleyen tarih anlatılarının yaygınlaştırılması,
Vatikan’ın söylem üstünlüğü kurma girişimleri.
Yeşil, “Anadolu Batıl’ın manevi mülkü değildir. Anadolu bin yıldır İslam yurdudur ve öyle kalacaktır” dedi.
“Bu milletin varlığını hiçbir sembolik hamle gölgeleyemez”
AGD olarak manevi kuşatma girişimlerine karşı duracaklarını vurgulayan Yeşil, Türkiye’nin güçlü bir kültürel ve siyasal refleks göstermesi gerektiğini belirtti.
Açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Anadolu pazarlık konusu değildir. Biz Milli Görüşçüler olarak bu gerçeği gölgelemeye yönelik her adımın karşısında durmakla mükellefiz. Allah milletimizi her türlü manevi kuşatmadan muhafaza eylesin.”