İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, terörün hayatı sarsmaya ve değiştirmeye yönelik oluşturulan bir sosyal deprem olduğunu belirterek, “Terör önce kendisini terörize ederek kendini bitiriyor. Terörün içerisinde yer alan zulüm daha sonra köylerdeki ve şehirlerdeki insanlara yansıtılıyor, bunları yaparken önceliği de polise ve jandarmaya veriyor.” dedi. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ise terör olaylarına müdahalede profesyonelliğin elden bırakılmaması ve terör örgütünün provokasyonlarına karşı dikkatli olunmasını istedi. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından Afyonkarahisar’da, terörle mücadelede gelinen son noktayı ve ilerleyen süreci değerlendirmek amacı ile TEM Şube müdürleriyle bir toplantı yapıldı. ‘Terörle Mücadele Değerlendirme ve Koordinasyon 45. Toplantısı’na İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Pek katıldı. Toplantıya ilişkin emniyetten bir açıklama yapıldı. Terör adına ortaya çıkan her yapılanmayı, terörün bu gerçek ve soğuk yüzünü herkesin görmesi gerektiğini vurgulayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, büyük bir deprem, sel felaketi gibi olaylarda ölüm ile korkunun beraber koştuğunu, beraber geldiğini söyledi. Bu dehşet verici oluşumun, kurucularının, yöneticilerinin, militanlarının, kandırılmışlarının ve işbirlikçilerinin çok iyi bilindiğini ifade eden Şahin, bu örgütlerin sisteminde kural olmadığına dikkat çekti. Terör örgütündeki tek kuralın “Öldür de nasıl öldürürsen öldür.” olduğunun altını çizen Şahin, “Terör öncelikle terör örgütü içinde başlıyor. Terör örgütünde bulunanların yarısından fazlası istek dışı orada bulunuyor. Ayrılmak istendiği zaman korkutularak, sindirilerek, o yapının içerisinde yer alması sağlanıyor. Terör önce kendisini terörize ederek kendini bitiriyor. Terörün içerisinde yer alan zulüm daha sonra köylerdeki ve şehirlerdeki insanlara yansıtılıyor, bunları yaparken önceliği de polise ve jandarmaya veriyorlar.” ifadelerini kullandı. Terör örgütünü masum göstermeye çalışan ve bunun gayreti içinde olan insanların terör gerçeğini bir kenara bırakarak terörle mücadele edenlerle mücadele ettiğini anlatan Şahin, bir terörle mücadele bir de mücadele edenle mücadele eden bir yapının bulunduğunu kaydetti. “PROFESYONELLİĞİ ELDEN BIRAKMAYIN” Emniyet teşkilatı mensuplarının, güvenlik ve huzuru sağlama ile ilgili görevlerini, her zaman, kanunlarla verilen yetkiler çerçevesinde yerine getirme gayreti içerisinde olduğunu dile getiren Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ise terörle mücadelenin hayati bir mesele olduğunu, mesai mefhumu gözetilmeden fedakârca çalışmayı ve son derece dikkatli bir görev anlayışını gerektirdiğini vurguladı. Terörle mücadele uğruna şehitler verildiğini, ancak devlete ve millete hizmet hedefinden asla vazgeçilmediğinin altını çizen Kılıçlar, terörle mücadelede başarılı bir şekilde görev yapıldığını, gerek önleme, gerekse adli görevlerin yerine getirilmesinde önemli ölçüde mesafe alındığını ifade etti. Personelin terör örgütleriyle zamana ve teknolojiye uygun olarak mücadele edebilmesi için her türlü desteğin verildiğini anlatan Kılıçlar, terörle mücadelede personelden beklentilerini şu sözlerle sıraladı: “Terörle mücadele ailesinin fertleri olarak size düşen öncelikli görev, terör olaylarının meydana gelmesini önlemektir. Bunun için, etkin ve sonuca götüren tedbirler alınmalı, buna rağmen meydana gelen olaylara ise sağduyu içerisinde ve anında müdahale edilmeli, adaletin hızlı bir şekilde tecelli etmesi adına, failler çok kısa sürede yakalanmalıdır. Ayrıca, bu ailenin mensupları olarak, bir önceki yıla göre daha çok çalışmak ve daha nitelikli hizmet üretmek zorunda olduğunuzu unutmamalısınız. Ülkemizde hâlihazırda sağlanmış olan istikrar ortamının bozulmaması için hepimizin gayret göstermesi gerekmektedir. Evrensel insan hakları, tüm yurttaşlarımıza, hiçbir ayrım gözetilmeksizin uygulanması terörle mücadele sürecinde temel prensiptir.” İnsan hakları ihlallerinin yaşanmadığı bir ortamda, demokratik düşüncenin gelişmesinin hızlanacağına dikkat çeken Kılıçlar, şunları kaydetti: “Böylece terör örgütlerinin eleman temininde kullandığı propagandif söylem de değerini kaybedecektir. Terör olaylarına müdahale ederken profesyonel davranın. Unutmayalım ki, millet olarak en değerli sermayemiz; aramızdaki sevgi ve kardeşlik bağlarının gücüdür. Bu nedenle görevimizin ifasında heyecanımız ne düzeyde olursa olsun sakin ve sabırlı olmalı; terör olaylarına müdahalede profesyonelliği elden bırakmamalı ve terör örgütünün provokasyonlarına karşı dikkatli olmalıyız. Bizim en büyük hedefimiz; ülkemizde huzurun, güvenliğin, özgürlüklerin tam olarak hâkim kılınmasını; hukuk devleti ilkelerinin yerleşmesini ve çocuklarımızın geleceğe umutla bakmasını sağlamaktır.”