Kalp yetersizliği vakaları on yıl içinde iki katına çıkacak

Kalp yetersizliği gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde giderek artıyor. Yaşam boyu tedavi gerektiren, sık hastane yatışları, iş gücü kaybına yol açması, pahalı ilaç ve cihaz tedavisi uygulamaları nedeniyle bu rahatsızlık aynı zamanda sağlık ekonomisini de etkiliyor.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamza Duygu kalp yetersizliği artışlarına dikkat çeken konuşmasında şunları söyledi: “ Genel olarak toplumda kalp yetersizliği görülme oranı yüzde 3 iken, 70 yaş sonrası bu oran yüzde 10’a, 80 yaş sonrası yüzde 20’lere çıkıyor. Yaşlı nüfusun giderek artmasıyla kalp yetersizliği vakaları önümüzdeki 10 yıl içinde iki kat artış göstermesi bekleniyor.

Nefes darlığı ve halsizliğe dikkat

Nefes darlığı, ayaklarda şişme ve çabuk yorulma şeklinde kendini gösteren kalp yetersizliğinin, öksürük, iştahsızlık, vücut ağırlığında artma, gece sık idrara çıkma gibi belirtileri de olduğuna değinen Duygu, erken tedavi ile kalp yetersizliğinin kötüleşmesi önlenebilir. Hipertansiyon, kalp damar tıkanıklığı, şeker hastalığı, obezite, kapak hastalıkları, doğuştan kalp delikleri, ailede kalp yetersizliği öyküsü olanlar, kemoterapi-radyoterapi gören hastalar, kalp kası hastalığı olanlar, sık alkol kullananlar ve ritim bozuklukları bulunan hastalar gibi risk altındaki kişilerin de erken tedaviye başlaması hayati önem taşıdığını söyledi.