Hani İktisat eğitimi almamış olsak ya, iktidar ve yandaşları bizleri de rahatlıkla kandıracaklar. Tam 10 yıldır yaptıkları gibi. Üç Beş iktidar yanlısı iktisatçı, boyunlarına iktisatçı yaftalarını asmış, yanlarına da yandaş satılmış kalemleri alarak, halkı kandırmak pahasına iktidarın yanına çekmek için, ahlaki ve dinsel değerlerini bir kutuya kilitleyerek, iktisat fetvaları vermekte, ülkenin güllük ve gülistanlık olduğu konusunda ahkamı kesmekteler. Yuh olsun onlara…… Gördüğüm kadarıyla, onlar ne vatanı nede milleti düşünmekteler. Onların tek düşüncesi, kendi cüzdanlarının dolması. Görünen köy kılavuz istemez. Çünkü bu halk, açlık çekerek yaşarken, onlar zevki sefadalar. Demek ki, halkı kandırma fikirlerinin karşılığını mutlaka bir yerlerden nemalanarak almaktalar. Aksi takdirde, vatandaşa batan çuvaldızı görür ve kendilerine batan iğne ucundan rahatsız olurlar ki. o zamanda gerçeklere dönerler. Ama onlarda o cesaret nerede. En çok merak ettiğim şey, bu tür insanlar ailelerinin yüzlerine nasıl bakarlar ve onları da nasıl kandırırlar ki. Nitekim daha düne kadar, iktidarın borazancılığını yapanlar, iktidarla ters düşerek dışlandıklarında gerçek yüzlerini göstererek, hangi şartlarda iktidar borazancılığını yaptıklarını yüzleri kızara kızara, vicdanları sızlaya sızlaya, kalemlerini nasıl sattıklarını anlatarak, adeta milletten özür dilemekte günah çıkartmaktalar. Evet doğru, Türkiye güllük gülistanlık ama iktidara ve yandaşlarına. Bu ülkenin halkına asla değil. Bu ülke halkı hala geçim sıkıntısında borç batağında inlemekte. Beyler, bu ülke halkının çoğunluğu her konuda mağdur. Mağdur olsalardı bu hükümete %50 oy vermezlerdi diyenlerin, mırıldanışlarını hisseder gibiyim. Un utmayalım ki, bu oyun hangi şartlarda tezgahlanarak sağlanmış olduğunu beşikteki bebek bile bilmekte. Ama konuşma özgürlüğü ipotek altında. Bizim halk, din konusu gündeme geldiğinde açlığını unutuyor. O zamanda, din bezirganlarının peşime kolayca takılmakta. Peki sonuç “ne oluyor ?” dersen, cevabım şudur. “Din tüccarları köşe dönüyor. Onu dindar görerek ona inanarak oy veren halk da sürünüyor”. Buda henüz bu halkın ileriye dönük olarak hesabını yapamamasından ve çok çabuk din tüccarlarının konuşmalarının tesirinde kalmalarından ve onlara çok çabuk inanmalarından ve onların dağıttıkları bir paket makarnaya tamah etmelerinden ileri gelmekte. Ülke Atatürk’ün bize bıraktığı ülke olmaktan çıkmış, adeta diktatörlükle yönetilen bir korku ülkesine dönüştürülmüş. Ülkede adalet sindirilmiş, halkın konuşma özgürlüğü copla ve hapishanelere sokulmakla elinden alınmış. Bu hükümetin 10 yıllık iktidarları döneminde İç ve Dış borç misli misli artmış, ithalat aslan olurken ihracat nerdeyse kedi olamamakta. Uzun sözün kısası, ülke öyle yandaş iktisatçı ve kalemlerin yazdığı gibi güllük gülistanlık asla değil. Tabi bu sözüm hükümet yandaşları içinse asla geçerli değil. Onlar için geçim sıkıntısı söz konusu değil, nasıl olsa iktidar onları beslemekte. Onlar halkın alev alev yanan enflasyonunu değil de hükümetin uydurma enflasyonunu görmekten zevk alırlar. Onlar OCED nin raporlarında Türkiye hakkında yazılanları göremezler, ama ben hatırlatmak isterim. OECD ortalamasında Türkiye, maalesef gelir adaletsizliğinde ortalamanın çok üstünde yer almakta. Ayrıca Kişi başı borç ise 2002 yılında 3.766 Tl . iken, 2011 yılında bu borç kişi başına 6.936 Tl. ye çıkartılarak artış %113 üstüne çıkartılmış. Böylece borç 518.3 milyar liraya yükseltilmiştir. Hani Türkiye güllük gülistanlıktı. Sizlerin iktisat ve refah anlayışınız bu mu?.Türkiye durmadan büyük borç batağına sürüklenmekte ama, halk sizlerin sayesinde iyi uyutulmaya çalışılmakta. Nasıl olsa halk ağzını açamaz, bu korku imparatorluğunda. Akıllarınca halkı kandırarak, hükümete yağcılık yapmaktalar, cüzdanlarını doldurmak için. Halk açlık sınırının altında, borç batağına gömülmüş, İşçisi, Memuru, Esnafı, Emeklisi kan ağlıyor. Ses çıkartamıyor copların ve hapishanelerin korkusundan. Çünkü ülkede söz hürriyeti çoktan yok olmuş. Bunun adına da bu ülkede adalet denmekte…. Bunları bile bile kendi çıkarları için, halkı kandırmaya çalışan yandaş yazarlarla boyunlarına iktisatçı yaftası asmış olarak halkı kandırmaya çalışanlara YUH olsun…. Süleyman Güdül