Kanal 3 ekranlarında izleyiciyle buluşan 11. Köyden programında 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yerel medyada çalışan gazetecilerin ve gazetelerin sorunları masaya yatırıldı.rnrnPrograma canlı telefon ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

Kanal 3 ekranlarında izleyiciyle buluşan 11. Köyden programında 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yerel medyada çalışan gazetecilerin ve gazetelerin sorunları masaya yatırıldı. Programa canlı telefon bağlantısıyla bağlanan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, Yerel medyanın Anadolu’nun sesi ve soluğu olduğunu ve bu noktada yerel medyanın güçlendirilmesinin ve teşvik edilmesinin gerekli olduğunu vurguladı.   Kanal 3 ekranlarında İsmail Sagun’un özgün sunumuyla hayat bulan 11. Köyden programında 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yerel medya sorunları tartışıldı. Programa konuk olarak Afyon Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, Basın İlan Kurumu Afyonkarahisar Şubesi Müdürü Burak Orhan, Kanal 3 Haber Müdürü Ata Gündüz Kurşun, TURGUOISE Dergisi İmtiyaz Sahibi Mehmet Abdioğulları, Hisar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Tel ve TRT Şuhut Temsilcisi Hamza Top katıldı.   “BASIN İLAN KURUMU 2010 YILINDAN İTİBAREN ANADOLU’YA YÖNELDİ”   Basın İlan Kurumu Afyonkarahisar Şubesi Müdürü Burak Orhan, 1961 yılında kurulan ve köklü bir geçmişe sahip olan Basın İlan Kurumu’nun 2010 yılına kadar büyük şehirlerde hizmet verdiğini fakat 2010 yılında Mehmet Atalay’ın genel müdürlüğe gelmesiyle Anadolu’ya yöneldiğini ifade etti. Atalay gelemden önce Türkiye’de 12 şubelerinin olduğunu belirten Orhan, şube sayısının 32’e yükselmek üzere olduğunu dile getirdi.   “TİCARİ KAYGILAR, HABER VERME KALİTESİNİ DÜŞÜRDÜ”   Basın İlan Kurumu’nun resmi ilanlar dağıtmanın yanında gazetelerin gerçek anlamda gazetecilik yapması konusunda gayret gösterdiğinin altını çizen Orhan, yerel basında bu konun ihmal edildiği düşüncesiyle yönelimde bulunduklarını kaydetti. Bu durumun Afyonkarahisar’da da kendini gösterdiğini ifade eden Orhan, 21 gazetenin 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren 20’ye düştüğünü ve bu gazetelerin bir kısmının ana gazete yanında gazete sahiplerinin ilan gelirlerinden daha fazla pay almak için kurulan ek gazeteler olduğunu iddia etti. Orhan, çıkarılan bu ek gazetelerin ticari kaygılar nedeniyle haber verme kalitesini düşürdüğünü sözlerine ekledi.   “HAKÇA, EŞİT VE ADİL DAVRANILMASI GEREKİYOR”   Gazetecilik mesleğinin icra edilmesi için 2 koşulun sağlanması gerektiğini savunan Afyon Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, “Yayıncılık yönü ile medya bir takım görevlerle yükümlü ve bu görevleri yerine getirmek zorunda. Örneğin, bilgilendirme ve haber verme görevlerin başında geliyor. Kamuoyunu aydınlatacak, yönetenle- yönetilen arasında köprü kuracak. Bunun yanında yayıncılık ve gazetecilik işleri bir ticari işletme ve ekonomik yönden ayakta durmak zorundaki öncelikli görevlerini yerine getirsin. Bunu sağlamak için de resmi ve özel ilan alması gerekiyor. Fakat bunu yaparken de hakça, adilce ve eşitçe davranması gerekiyor” ifadelerini kullandı.   “AFYONKARAHİSAR BASININDA SORUNLARA ODAKLANILMIYOR ”   Afyonkarahisar’daki gazetelerden isteklerinin bulunan kent ve bölgede neler olup bittiğini bildirmesi olduğunu söyleyen Basın İlan Kurumu Afyonkarahisar Şube Müdürü Burak Orhan, “Yerel gazeteler halkla iç içedir. Halkın içinde olmak zorundadır. Afyonkarahisar’daki gördüğümüz şey sorunlara odaklanma yerine kamu kuruluşlarının gönderdiği basın bültenlerinin haber olarak kullanılması sorun olarak kendini gösteriyor” diye konuştu. Kamu kuruluşlarının basın bültenlerini internet sitelerinde yayınlamalarının     “BAZI YAPILANLAR HABERCİLİĞİ KOLAYA İTTİ”   Afyonkarahisar’daki habercileri kolaycılığa alıştırdığını savunan Hisar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Tel, “Basın bülteni atmak yerine yapılacak programlara ilişkin tüm gazetelere davetiye gönderilmesinin daha uygun olacağı önerisinde bulundu. Bu duruma ilişkin olarak bir anısını anlatan Kanal 3 Haber Müdürü Ata Gündüz Kurşun, “Ben ajans muhabiriyken bir gazetenin muhabiri beni aradı ve belediyenin sitesinde bir metin olduğunu ve bunu ajansa haber geçip geçmeyeceğimi sordu. Yani oradaki metni habere çevirmeye üşenen muhabir bile vardı” dedi. Teknolojik gelişmelerin haberciler arasında iletişim bozukluğuna yol açtığını iddia eden TURGUOISE Dergisi İmtiyaz Sahibi Ahmet Abdioğulları, gazetecilerin bir araya gelip sorunlarını tartışamaz hale geldiklerini ifade etti.   Geçmişte gazetecilerin sağlığının olduğunu fakat bu saygınlığın kaybolduğunu belirten Abdioğulları, “Gazeteci insan gazeteyi yapardı, satardı, abone yapardı. Şimdi öyle değil. Gazete haberini yapana dağıtmak, bayiye götürmek taşımak zulüm geliyor” dedi. Gazeteciler arasında işbirliği yapılmamasından yakınan TRT Şuhut Temsilcisi Hamza Top, “Ben şuhuttan haber servis ettiğim zaman bazıları yayınlıyor bazıları da bakıyor. Afyonkarahisar gazeteciler Cemiyeti olarak Şuhut ve Sandıklı’daki patates sorununu ortak olarak neden ulusala taşımıyoruz? Sadece patates değil. Mermer olsun, diğer ürünler olsun ortak çalışmalar yapılmalı” dedi.   “ALAYLI VE EĞİTİM BİRLEŞTİRİLMELİ”   Yerel medyada eğitimli eleman eksikliğinden kaynaklanan sorunlara da değinen Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, üniversitede bu işin eğitimini almasına rağmen öğrencilerin başka alanlarda iş aramak zorunda kaldığını ifade etti. Nakilcioğlu, “Üzülerek söylüyorum ki bu iş konusunda eğitim verdiğimiz öğrenciler başka alanlara yönelmek zorunda kalıyor. Bununla beraber medya sektörünün içerisinde bulunması gerekenler dışarıda bırakılırken, yerel medya çalışanları profilline baktığımızda akraba, eş-dost veya çaycılıkla başlayıp belli bir mevkiye gelmiş arkadaşlarımız var. Bunlarında temel bir alt yapısı yok. Ben buna çözüm olarak alaylı ile eğitimin birleştirilmesinden yanayım” diye konuştu.   “AFYONKARAHİSAR YEREL BASININDA İLETİŞİM FAKÜLTESİ MEZUNU ARAYIŞI VAR”   Şuanda Türkiye’de 57 iletişim fakültesi bulunduğunu ve bu fakültelerden yılda 5 bin 700 öğrencinin mezun olduğunu belirten Basın İlan Kurumu Afyonkarahisar Şube Müdürü Burak Orhan, bu kadar mezunun olduğu bir ülkede Afyonkarahisar’daki bazı gazete sahiplerinin kendine gelerek eleman bulmaları konusunda taleplerinin olmasının tezat bir durum olduğunu ifade etti. Orhan, Bu mezunlardan en az yüzde 10’u piyasaya aksa Türkiye’de bu sektörde mektepli sayısında ciddi artış olur. Biz kurum olarak 2010 yılında bir düzeleme yaptık. İletişim fakültesini bitiren bir gazeteci adayı, doğrudan gazetenin kadrosunda fikir hocası olarak yer alabilecek. Benim araştırmama göre Afyonkarahisar’daki yerel gazetelerin içinde 2 tane İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu çalışan var. Bu konuda İletişim Fakültesi mezunları istihdamında ciddi arayışlar var” dedi.   “YEREL GAZETECİLERİN DURUMU İYİ DEĞİL”   Programa canlı telefon bağlantısı ile bağlanan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, 10 Ocak 1961’de Çalışan Gazetecilerin Bayramı olarak kutlanan bu günün günümüzde bayram gibi kutlanamadığını belirtti. Sertel, gazetecilerin önceden sendika, toplu iş sözleşmeleri ve yıpranma payları gibi haklarının olduğunu fakat bu hakların gazetecilerin elinden alındığını iddia etti. gazetecilerin eskisi gibi iyi maaşlar alan ve sosyal güvenceli insanlar olmadığını savunan Sertel, “Burada hem yerel gazetecilerin hem de gazete sahiplerinin durumları pek içi açıcı değil. Onun için bu günü Gazeteciler Günü olarak kutluyoruz” diye konuştu.   “TÜRKİYE’DE, BİR İSTANBUL BASINI VAR, BİR DE ANADOLU BASINI VAR”   Türkiye’de bir İstanbul basını olduğunu bunun yanında birde yerel basının olduğunu dile getiren Sertel, İstanbul basınının, Anadolu’da cinayet, deprem, su baskını yangın gibi felaket haberlerinden başka hiçbir haberi İstanbul basınında göremez halde olduğunu iddia etti. Sertel, “İstanbul basınının da ekonomi İstanbul’dan ibarettir. Sosyal yaşam İstanbul’dan ibarettir. Sadece siyaset Ankara’dan ibarettir. O açıdan bakılırsa Anadolu medyası bütün Anadolu’nun sesidir. Bu noktada desteklenmesi ve teşvik görmesi gerekiyor. Anadolu basını geliştikçe haber alma özgülüğü gelişeceğinden demokrasi de gelişecektir. Biz cemiyet olarak bu birlikteliği yakaladık. Birlik ve bütünlük Türkiye’ye yansıyor. Bu bir güç ve bu gücün farkına varılırsa yerel basındaki bu sorun daha kolay çözülecek” ifadelerini kullandı. Gazete 3