Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, 2018-2019 eğitim öğretim yılını değerlendirdi.

Gözden kaçırmayın

GSB Afyonkarahisar Yurtlarında Ramazan Coşkusu!GSB Afyonkarahisar Yurtlarında Ramazan Coşkusu!

Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, yeni eğitim öğretim dönemine eski sorunlarla girilmemesi gerektiğini belirterek, “Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilerek, atamalar kadrolu yapılmalıdır. Ek gösterge vaadi yerine getirilerek, yeni ortaöğretim modeli mağduriyet oluşturmamalı ve öğretmensiz sınıf kalmamalı” dedi

Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, 2018-2019 eğitim öğretim yılını değerlendirdi.



“Silgi kullanmanın en maliyetli olduğu alan eğitim politikalarıdır.” diyen Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, ”2018-2019 eğitim-öğretim yılının, büyük emeklerin harcandığı, idealist katkıların yapıldığı bir dönemin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Fedakârca çalışmalarından dolayı tüm eğitim çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Topyekûn kalkınmanın merkez üssü olarak eğitimi belirleyen ülkeler, küresel rekabette geri kalmamak adına eğitim sistemlerini daha verimli, daha etkili ve daha kaliteli hâle getirmek için sürekli bir çaba göstermektedir. Son yıllarda eğitim alanında başarılı reformlara imza atmış ülkeler, öğretmenlerinin niteliğini artırmak, okulların kapasitelerini geliştirmek, eğitim ortamlarını zenginleştirmek, sadece bilgi sunmak değil karakter eğitimini de önceleyecek şekilde hareket etmektedir.” dedi.



Yeni döneme eski sorunlarla girilmemesi gerektiğini kaydeden Arslan, “Beklentileri karşılayacak adımlar atılmalı, vaatler icraata dönüştürülmelidir. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı, sözleşmeli öğretmenlere verilen sözler yerine getirilmelidir Öğretmenlik mesleğini ve öğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına derhal son verilmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlere, kadroya geçirilmeleri süreçlerine ilişkin kalıcı bir düzenleme yapılması beklenmeksizin mazerete ve isteğe bağlı yer değişikliği hakkı başta olmak üzere, kadrolu öğretmenlere tanınan haklar verilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlere verilen sözler yerine getirilmeli; kadroya geçiş sürecine yönelik 3+1 konusunda yasal düzenleme Meclis tatile girmeden bir an önce çıkarılmalıdır.” ifadelerini kullandı.



Ek gösterge vaadinin yerine getirilmesi gerektiğini dile getiren Arslan, “Ek gösterge konusundaki düzenleme; çalışma barışı, iş motivasyonu, çalışan memnuniyeti ve hizmet kalitesinin artırılması ekseninde, sadece belli kadro unvanları bazında değil, tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde yapılmalıdır. Eğitimcilere şiddete karşı yasal düzenleme yapılmalıdır. Eğitim çalışanlarına karşı tehdit, cebirve şiddet kullanan kişilere yönelik hapis cezası verilmesi, eğitimcilere yönelik şiddet eylemlerinin tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması ve şiddet mağdurlarına bakanlıkça hukuki yardım yapılması noktasında yasal düzenleme yapılmalıdır.” şeklinde konuştu.

 

Arslan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Ciddi bir pedagojik gerekçe olmadan, ders sayısı ve sürelerinde büyük bir azaltmaya gitmek sorunludur. Bizim talebimiz, açıklanan çizelgenin bir taslak olarak düşünülmesi ve paydaşlarla istişare edilerek olgunlaştırılmasıdır. Bakanlık, bir sunumla açıkladığı ders çizelgelerine ilişkin kapsamlı bir dosya hazırlamalı ve kamuoyuyla paylaşmalıdır. Yönetici görevlendirme sürecinde belirsizlikler giderilmelidir. 2018-2019 eğitim-öğretim yılına damgasını vuran eğitim kurumları yönetici görevlendirme yönetmeliğinin yeniden değiştirileceği ve görevlendirme usulünün sil baştan ele alınacağı söylemi, yöneticiler arasında huzursuzluğa ve tedirginliğe yol açmıştır. Özellikle yönetici görevlendirme takviminde yapılan ertelemeler, belirsizlik kuşkularını artırmıştır. Bakanlık, eğitim kurumları yöneticiliği sisteminde, yönetici görevlendirme sürecinin aksayan yönlerinin düzeltilmesi ile kazanılmış hakların korunması, tecrübeden, bilgi birikiminden istifade edilmesi arasında adil bir denge kurulmasına özen göstermelidir.  Proje okullarında dört ya da sekiz yıllık görev süreleri sona eren yöneticilerin kazanılmış hakları gözetilmeli, diğer eğitim kurumlarına yönetici olarak görevlendirilmek üzere başvuru yapma hakkı kendilerine tanınmalıdır.”



Öğretmenlik mesleğinin tamamen kadrolu hâle getirilmesi gerektiğini söyleyen Arslan, “Hiçbir ders boş geçmeyecek şekilde, hiçbir sınıfa ücretli öğretmenin girmesine gerek kalmadan öğretmen açığı kapatılacak sayıda atama yapılmalıdır. Yer değişikliği sürecindeki aksaklıklar giderilmelidir. Öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanamaması ve mevcut sistemin ürettiği adaletsizlikler, mağduriyetlerin yanı sıra çalışma barışının bozulmasına ve motivasyon kaybına neden olmaktadır. Yer değişikliği taleplerinin adil ve hakkaniyete uygun sonuçlar üretecek şekilde yeniden ele alınarak bir takvime bağlanması gerekmektedir. Öğretmenlerin haklarını garanti altına alacak ve öğretmene destek olacak bir meslek kanunu beklentisi karşılanmalıdır.  Öğretmenlerin görev, yetki, hak ve sorumluluklarının belirlendiği, mesleki gelişim ve kariyer basamaklarının ve iş güvencelerinin tanımlandığı, öğretmene destek niteliğinde bir meslek kanunu daha fazla zaman geçirilmeden çıkarılmalıdır. Kariyer basamakları sistemi mesleki gelişim esasında yeniden kurgulanmalıdır. Öğretmenlerin niteliğinin artırılması ve mesleki gelişimleri bağlamında gerçekleştirilecek politika süreçlerinde kariyer basamakları sistemine yeniden işlerlik kazandırılmalıdır.” diye konuştu.



Eğitimin kalitesinin artırılmasının hizmetli ve memurların haklarının geliştirilmesine de bağlı olduğunu ifade eden Arslan, “Eğitim-öğretim faaliyetinin verimli ve nitelikli bir şekilde sürdürülmesinde emekleri ve hakları inkâr edilemeyecek şef, memur, hizmetli ve diğer kadrolarda görev yapan eğitim çalışanlarının özlük haklarının yetersizliği göz önüne alınmalı, daha verimli bir kamu hizmeti için özlük haklarında mutlaka iyileştirme yapılmalıdır. Eğitim politikaları ortak aklın ürünü olmalıdır. Değişim süreçleri paydaşların katkılarına açık hâle getirilmeli, ortak akıl ürünü politikalar üretilmelidir. Böylece meşruiyet düzeyi yüksek, sosyal kabulü geniş kararları hayata geçirmek daha kolay olacaktır. Bu vesileyle, büyük bir özveriyle geleceğimize katkıda bulunan, çocuklarımızı hayata hazırlayan eğitim çalışanlarımıza, kendilerini yeni ideallere ve yeni hedeflere hazırlayacak iyi bir dinlenme dönemi diliyor; öğrencilerimize, kendilerini geliştirecek, kültür, sanat ve spor faaliyetleriyle donanımlarını artıracak güzel bir tatil dönemi geçirmelerini temenni ediyor, mezun olanlara yeni hayatlarında başarılar diliyor, eğitim yöneticilerinden ise bu dönemi eski sorunlardan kurtulma zamanı olarak değerlendirmesini bekliyoruz.” dedi.