rnrnHüseyin Efendi, düştüğü eşekten,rnrnrnrnİbrahim Efendi, kelebek yavuklusundan,rnrn rnrnDamat Paşa, Emsal’den kurtulursa deve kesecek.rnrnrnrnOlacak şey değil.rnrn rnrnOlacaksa, muhtemelen şöyle olacaktır…rnrnrnrnKesmeden önce Hüseyin Efendi deve ile gazetecilere poz verecek ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

Hüseyin Efendi, düştüğü eşekten, İbrahim Efendi, kelebek yavuklusundan,   Damat Paşa, Emsal’den kurtulursa deve kesecek. Olacak şey değil.   Olacaksa, muhtemelen şöyle olacaktır… Kesmeden önce Hüseyin Efendi deve ile gazetecilere poz verecek “Otuz
yıldır ayarla oynarım, sıkışana tefeyle para verir sonra ciğerini söker alırım.
Elim işte, gözüm oynaştadır.. Düştüğüm eşek meselesinden başıma bir sıkıntı gelmezse deve keseceğim dedim. Yediğim dayaktan başka sıkıntı olmadı. Lokumcu’nun yardımı ile durumu ayarladık. Hadi Hüseyin adağını yerine getir dedim.. Ve deveyi kesiyorum”
diyecek. Devenin tabii ki bir şey söylediği yok.   Dili olsa zaten soracak; “Sana harama el sür diye ben mi söyledim Hüseyin?..” Ayrıca otuz yıldır ayarla oyna diyen deve değil… Tefeyle para ver sonra ciğerlerini sök diyen deve değil..   Elin işte gözün oynaşta olsun diyen de deve değil..   Ki, deve o..   Her zaman sadece otlanıyor…   Öte yandan; insanoğlu bir adak yaptıysa, bir can kurtarması, bir aç canlıyı
doyurması, bir can bağışlaması, yaşama herhangi bir şekilde katkıda bulunması
gerekmez mi?.. Hüseyin Efendi deveyi kesiyor… İnsan kılığına girmiş canavar sanki…   İbrahim Efendi’ye gelince…   O da deve ile gazetecilere poz verecek “Hüseyin Efendi’yle şeytanla dostluğum arttıktan sonra çok halt işledim. Haram tatlı geldi, kelebek gibi uçmaya başladım. Ama işlerim ters gitmeye başladı. Emeğimle taş üstüne taş koyamadım, sit’e takıldık. Sorunlar büyüdü. “İçimdeki öküze ohaaa” diyebilecek duruma gelirsem deve keseceğim diye adakta bulundum. Yörük yaylasına deve kesmeye geldim..” diyecek.   Devenin dili olsa soracak;   “Sana haramın tatlı olduğunu ben mi dedim, İbrahim?”   Ayrıca, şeytan Hüseyin Efendi ile sıkı-fıkı ol diyen deve değil..   Aynı eşeğe binin diyen deve değil…   Git, sırlarını lokumcuyla paylaş diyen de deve değil…   Damat Paşa’ya gelince….   Keseceği devenin sırtına binmiş gazetecilere poz veriyor “Ben kesmeyeceğim devenin sırtına binmem.. Faydalanmayacağım devenin önüne ot atmam.. Etini yemeyeceğim deveyi de kesmem. Deve, develiğini yapmamıştır, kesilmeyi hak etmiştir..Onun için, Bismillah…” diyecektir.   Devenin dili olsa soracak;   “Sana, milleti kandır diye ben mi dedim, Damat Paşa..”   Ayrıca, Emsali’ baş tacı yap diyen, deve değil…   Sırlarına eriştiğin adamları kullan diyen de, deve değil…   Ancak; senin neren düzgün diyen deve…   Lokumcuya gelince…   Devenin sağ but etiyle keşkek yaptı…   Bu sabah bağda, ziyafet vardı…   Aman Süleyman Ağa, topun ucunda sen varsın.   Dikkat…