Eskiden en iyi, en yetenekli, en vasıflı insan aranırdı.
Dürüstlüğü sorulmazdı. Çünki o hali olmazsa olmazlardandı.
Ne olduysa oldu, sistem değişti, yeni bir açılım oldu.
Yeni açılım da her kesim kendi alçağını buldu.
Olan oldu. Ne kadar değer varsa yerle yeksan oldu.
Cumhuriyet güme gitti.
Cemaat güme gitti.
Muhafazakarlık güme gitti.
Milliyetçilik güme gitti.
Sosyal demokratlık güme gitti.
Solculuk güme gitti.
Baş örtüsü de güme gitti.
Arada derede ne varsa onlar da güme gitti.
Bu güme gitmelerin sonunda;
Akıl sapması ve değerler sapmasına yol açıtı.
Akıl sapmaları o raddeye vardı ki;
Benim alçağım senin alçağından iyidir-e kadar vardı.
Akıl sapmaların yanın da birde akıl tutulması yaşıyoruz.
Bu akıl tutulmasından neyin doğru, neyin yanlış, olduğunu da seçemedik.
Her kez kendi alçağınını en iyi alçak benim alçak yarışına girdi.
Dün savunduğunu bu gün yerin dibine geçiriyor.
Dün övgüler yağdırığını ayaklar altında çiğniyor.
Böylece at izi, it izine karıştı.
Laf ebeleri siyasiler, tutarsızlık ve ilkesizlik manyağına döndü.
Haliyle bu kadar gargara sonun da halkın değer yargılarıda yıprandı.
Vatandaş kendi kendine konuşup durumaya başladı.
İnsanımızın piskolojisi bozulunca da;
Memleket neredeyse bakırköy akıl hastanesine dönüştü.
Sakın ola akıllı omanın yolunu tutmayın.
Tezelden sizde piskolojinizi bozun.
Nedeni şu; Ne kadar idolumuz varsa gümledi.
Tezelden idol bulunmazsa, psikolojimiz iyice bozulacak.
Bu da geçer ama uzun süreceğe benziyor.
Çünki ard ardına seçimler var.
Rabbim sabırlar versin…