Türkiye Öğrenci Konseyi’nin 25 üniversite ile beraber Afyonkarahisar’da uyguladığı “Yarının Liderleri Projesi” ekibi, derslerine devam ediyor. Yarının Liderleri Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ekibi, 3 Mayıs 2013 tarihinde AKÜ Sultandağı Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kemal Karayormuk ile “Power”; 7 Mayıs 2013 tarihinde de AKÜ Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Öğr. Grv. Sena Coşkun ile “Kamusal ve Sosyal Yaşamda Davranış Kuralları” dersini yaptı.
AKÜ Rıza Çerçel Kültür Merkezinde yapılan derste Karayormuk, “güç, siyaset, dengeler, iktidar ve liderlik” gibi konulara değindi. Yaklaşık 2,5 saat süren derste Karayormuk, “Güç olmazsa olmazdır. Güç eşittir iktidar demek değildir. Güç muktedir olmaktır. Güç dengeleri, her zaman her yerde en önemli konuların başında gelmektedir. İktidar bir konsensüstür, bir uzlaşıdır” dedi. Derste iktidar ve liderlik kavramına da değinen Karayormuk, “İnsan zafer için sabretmeli uygun zamanı beklemelidir. Örneğin bir kelebek, kozasından çıkmak için çabaladığında yardım ederseniz ölüyor. Ama biz dokunmazsak kendi kendine oluşmasını ve o kozadan çıkmasını beklersek kelebek sağlıklı bir şekilde o kozadan zafer kazanmış oluyor. İnsan da zafer için acele ederse, çabuk olsun derse kaybeder. Ayrıca zafer için güç sahibi olmak için kendi yolunuzdan çekilin. Çünkü zafer donanım ile mümkündür. Kendinize donanımlar ekleyin. Göze çarpın, anılın. Size güç atfedilirse anılırsınız. Başarılı insanlar konuşulur bunu unutmayın.” diyerek öğrencilere zafer yolunda liderlik yolunda neler yapmaları gerektiğinden de bahsetti. Lider olmak için güçlü olmak için özgüveniniz olmalı ve her zaman empati kurmalısınız diyerek sözlerini tamamlayan Karayormuk, öğrencilerin sorularının ardından dersi bitirdi.
AKÜ ANS Kampüsü Güzel Sanatlar Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirilen derste ise Öğr. Grv. Sena Coşkun, kamusal ve sosyal yaşamda davranış kurallarına uymanın önemine dikkat çekerek, “Davranış kurallarının amacı, bireysel, kurumsal ve ulusal onuru, saygınlığı korumaktır. İçinde bulunduğumuz özel, sosyal veya kamusal (resmi) alanın norm ve kurallarına uymamız herşeyden önce saygı ve nezaket gereğidir. Kişinin kendisi olmaması, maske takması demek değildir. Kamusal ve sosyal yaşamda davranış kurallarını bilmek; o kişiye güven verir, üstünlük ve saygınlık sağlar. Bu kişiler, iş yaşamında fark edilir, takdir ve tercih edilir, yükseltilirler. Yine kamusal ve sosyal yaşamda bir insanın imajı, kılık-kıyafetiyle; nezaketi, davranışlarıyla; bilgisi, konuşmasıyla; görgüsü ise yemesi ve içmesiyle ortaya çıkar” dedi. Öğr. Grv. Coşkun, kamusal alanda protokol kurallarına, sosyal ve özel alanda ise örf, adet, saygı ve nezaket kurallarına riayet etmeyi ihmal eden, önemsemeyen kimselerin muhatapları nazarında zor durumlara düşme ihtimali olduğuna gündelik hayattan örnekler vererek vurgu yaptı. Protokol ve sosyal davranış kurallarını daima yerinde uygulamanın önemli olduğunu da belirten Coşkun, “Örneğin; bir ast’ın yakını olan üst’üne özel ve sosyal ilişkilerinde ‘abi/abla’ demesi veya adıyla hitap etmesi samimiyet göstergesiyken, üçüncü kişilerin yanında, toplantıda ya da makamda bu şekildeki hitabı, saygısızlıktır. Unvan kullanılması gereklidir.” diye konuştu. Ders, “hitap ve tanışma, giyim, konuk ağırlama, teşekkür, tokalaşma, kadın-erkek adabı, hediye alma ve sunma kuralları”na değinilmesinin ve öğrencilerin sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.