Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Hukuk Fakültesi Ombudsmanlık Topluluğu tarafından Hukukta Kariyer Günleri kapsamında konferans düzenlendi.Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı Osman Atalay ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Üyesi Ömer Faruk Herdem’in konuşmacı olarak yer aldığı konferansa AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bayraklı ile birlikte öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.













Etkinliğin açış konuşmasını gerçekleştiren Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bayraklı, Kariyer Günleri kapsamında meslek hayatı içinde birçok meslek mensubu insanları getirmeye çalıştıklarını söyledi. Bayraklı, “Bugün görmeyi arzu ettiğimiz, sizlerin de hayalinde olacak olan yargının en tepe noktalarındaki temsilcilerimiz burada. Dolayısıyla meslek hayatını seçme aşamasında bugün alacağınız bilgiler, bugün yaşayacağınız bu güzellikler sizlere çok şeyler katacak. Amacımız ve gayemiz adaletli, hakkaniyete inanan kendi şahsında bunu yaşadığı gibi toplumda da hayat bulması için gayret gösteren insanlar olmak zorundayız” diye konuştu.

Hukuk, adalet, hukuk fakültesi öğrencisi olmak ve Yargıtay’ın anlatıldığı konferansta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Üyesi Ömer Faruk Herdem, hukukçu olmanın bir ayrıcalık olduğunu ifade etti. Herdem, “Bu konuda kendinizi şanslı hissedin. 1989 İstanbul Üniversitesi mezunuyum. Mezun olana kadar ne doğru düzgün bir adliye gördük ne de hakim ya da savcı ile tanışma şansımız oldu. Gemerek’te sadece sabıka kaydı falan almaya gittiğimizde savcı ile tanışırdık. Şu anda gerçekten şanslısınız. Bildiğim kadarıyla sizin bir grubunuz Yargıtay’a geldi. Yargıtay’da bir ziyarette bulundu. Bence bu fırsatları kaçırmayın. Sadece teorik eğitim değil uygulama alanında da uygulayıcılarla birlikte olun. Biraz araştırmacı, biraz meraklı olun. Kendinizi bu şekilde yetiştirin” dedi.

Hukukçu olmanın ayrıcalıklı olduğu kadar çok büyük sorumluluk da gerektirdiğini belirten Herdem, “Adalet ve hakkaniyet adına hareket edeceksiniz. Bu adalet sadece dosya bazında, müvekkil bazında değil, bu adalet sizin bütün yaşantınızı etkileyecek. Arkadaşlarınız arasında, evlendiğiniz zaman çocuklarınız arasında bir adalet gerekecek. Adalet yaşantınızın her alanında söz konusu olacak. Gerçekten adalet son noktadır. Çeşitli konularda çok mağdur olan insan var. Tek gidebilecekleri nokta yargı. Çünkü başka türlü yardımcı olacak kimse yok” ifadelerini kullandı.

Sadece diplomanın yeterli olmadığının hukuk fakültesi öğrencilerinin kendilerini çok iyi geliştirmeleri gerektiğini vurgulayan Herdem, şunları kaydetti:“Kitap okumanız lazım, kurslara katılmanız lazım, sertifikalar almanız lazım, kendinizi yetiştirmeniz lazım. Çok fazla hukuk fakültesi var. Çok fazla öğrenci var. Bunların hepsi mezun olduktan sonra çoğu da haklı olarak hakim ve savcı olmak istiyor. Hakim ve savcı olmak bu ülkede gerçekten onurlu bir meslektir. Herkese tavsiye ederim. Bu da anlaşıldığı kadarıyla kolay değil. Gerçekten çok çalışmanız lazım. Sadece derslerle olmaz. Benim en çok kültür kitabı okuduğum dönem öğrencilik dönemidir. İstanbul’da giderdik, sahaflardan birçok kitap alırdık. Yaz tatillerinde ya da okul döneminde en çok kitap okuduğum dönem o dönemdir. Mesleğe başladıktan sonra ağır bir iş yükü var. Çok fazla dosya önünüze geliyor. Bu dosyaların sayısına baktığınız zaman eve iş götürüyorsunuz, hafta sonu çalışıyorsunuz. Gazete okuyacak zaman bile belki bulamıyorsunuz.”

Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı Osman Atalay ise 2010 yılında kurulup 10 yıllık mazisi olan ve Hakimlik ve Savcılık sınavında önemli başarılar gösteren Hukuk Fakültesini ve yönetimi tebrik ederek sözlerine başladı. Hukukçu olmanın fedakarlık, emek, gayret ve çok çalışma istediğini dile getiren Atalay, “Hukuk fakültesinde okumaktan, mutlu olun, gurur duyun ve onurla ve severek gelin. Bana kalırsa hiçbir dersi kaçırmayın. Her biriniz bir bal arısısınız. Bilgi dağarcığınızı bilgi peteklerinizi hukukla adaletle doldurun” şeklinde konuştu. Yargıtay’ın en üst yargı ve temyiz yeri olduğunu ifade eden Atalay,  şunları ifade etti:“Yargıtay son mercii vereceği karar artık kesin. Son gidilecek bir yer var o da Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru. Yargıtay aynı zamanda en mümtaz deve dişi gibi hukukçuların bulunduğu yer. Niçin deve dişi? Çünkü deve dişi bembeyaz olur kir götürmez ve en iri diştir. Hukukçu olarak en mümtaz şahsiyetler Yargıtay’da bulunur.  Emeği ile gayreti ile tırnakları ile bir yere gelen insanlar. Mümtaz başarılarıyla, çalışmalarıyla, terfileriyle ve gayretleri gelirler. O yüzden bir hedefiniz olsun. Hukukçu olarak ben hakim ve savcı olmak istiyorum diyorsanız bunun mareşalliği Yargıtay’dır. Yargıtay hedefiniz olsun. Ben avukat olmak istiyorum bunun mareşalliği barolar birliği başkanlığıdır. Bir yerde hedefinizi ve idealinizi iyi oluşturun.”

Hukukçunun bir üst şemsiye olduğunu söyleyen Atalay, sözlerine şöyle devam etti:“Altında hakimi, savcısı, avukatı, araştırma görevlileri, hukuk mezunları vardır. Hukuk o kadar önemlidir ki Almanya’da önce lisans eğitimi alırsınız sonra ekstra hukuk eğitimi alırsınız. Lisanstan sonra yetmez. İki ağır imtihanı vardır. Birinci ağır sınavını geçersiniz avukat olabilirsiniz. İkinci en ağır sınavını geçersiniz hakim, savcı, öğretim üyesi olabilirsiniz. Hukukçu olmak o kadar önemlidir ki hukukçu geldiği yere değer katan insandır. Hukukçu geldiği zaman boşluk dolduran insan değildir. Gittiği zaman yeri dolduramayan insandır. Hukuk tarihimizi iyi bilin. Mecelle’yi, Ahmet Cevdet Paşa’yı iyi bilin, iyi araştırın, iyi okuyun. 2 yıl önce Bursa’da Mecelle sempozyumuna katıldım. Çok değerli profesörler var. Japonya’dan bir profesör. Bizimle rahatlıkla Türkçe konuşuyor. Süleymaniye’de kütüphanelerde Ahmet Cevdet Paşa’yı, Mecelle’yi araştırmış. ‘Osman Bey siz kendi değerlerinizin farkında değilsiniz ’dedi. Ahmet Cevdet Paşa gibi çok değerli bir hukukçunuz var. Mecelle gibi bir kanunuz var. Bunun ilk 100 maddesi o kadar önemli ki ben bu ilk 100 maddeyi hukukçulara hukuk fakültelerinde olsam öğretirim dedi. Niçin dedim? ‘Bakın dedi en önemli  örneği  vereyim;  masumiyet karnesi. Bir kişinin suçluluğu kesinleşinceye kadar o kişi masumdur. Mecelle’de bunu ‘beraat-ı zimmet asıldır’ diye özetlemiş. Bir kişinin suçluluğu kesin kanıtlarla kanıtlanıncaya kadar beraat-ı zimmet asıldır her şeyde. Hakim savcı olacaklara 1792. Maddesi var. Hakimin niteliklerini sayıyor. Hakim; hâkim, fehim, emin, mekin, metîn, müstakim olur diye sıralıyor.”

Konferans soru cevabın ardından sona erdi.