CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz'ün İscehisar ilçemizin Çatağıl Köyünde meydana gelen trafik kazasıyla ilgili açıklaması...
Dün İscehisar ilçemizin Çatağıl Köyünde çok acı bir trafik faciası yaşandı. Hepimizi derinden yaralayan bu facia da maalesef 5 yavrumuzu kaybettik. 4 yavrumuz da yaralı.
Kaybettiğimiz çocuklarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Hepimizin başı sağolsun. Yaralı evlatlarımıza da acil şifalar diliyorum.
Küçücük yavruları okullarına taşıyan minübüsün kontrolden çıkması sonucu meydana gelen bu facia, eğitimde ne kadar acınacak durumda olduğumuzu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Türkiye, adına taşımalı eğitim sistemi denilen bu ucube sistemden bir an evvel kurtulmalıdır. Köylerimizin okulları yeniden eğitime açılmalıdır.
Bu sistemin, çocuklarımızı, özellikle de kız çocuklarımızı ve ailelerini eğitimden soğutmak, uzaklaştırmak amacıyla uygulanmaya konmuş gereksiz bir sistem olduğunu daha önce dile getirmiştik. Köy okullarının kapatılması demek, köylere öğretmen girmemesi demektir. Köylere öğretmen girmemesi ve okulların kapalı olması demek; o köyün ekonomik, sosyal, kültürel gelişimine engel olmak demektir.
Bu yaşanan facia, Milli eğitimi yok eden, denetimsiz, niteliksiz, liyakatın yok sayıldığı “ucube eğitim sisteminin” katliamıdır.
Dün İscehisar ilçemizin Çatağıl Köyünde çok acı bir trafik faciası yaşandı. Hepimizi derinden yaralayan bu facia da maalesef 5 yavrumuzu kaybettik. 4 yavrumuz da yaralı.
Kaybettiğimiz çocuklarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Hepimizin başı sağolsun. Yaralı evlatlarımıza da acil şifalar diliyorum.
Küçücük yavruları okullarına taşıyan minübüsün kontrolden çıkması sonucu meydana gelen bu facia, eğitimde ne kadar acınacak durumda olduğumuzu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Türkiye, adına taşımalı eğitim sistemi denilen bu ucube sistemden bir an evvel kurtulmalıdır. Köylerimizin okulları yeniden eğitime açılmalıdır.
Bu sistemin, çocuklarımızı, özellikle de kız çocuklarımızı ve ailelerini eğitimden soğutmak, uzaklaştırmak amacıyla uygulanmaya konmuş gereksiz bir sistem olduğunu daha önce dile getirmiştik. Köy okullarının kapatılması demek, köylere öğretmen girmemesi demektir. Köylere öğretmen girmemesi ve okulların kapalı olması demek; o köyün ekonomik, sosyal, kültürel gelişimine engel olmak demektir.
Bu yaşanan facia, Milli eğitimi yok eden, denetimsiz, niteliksiz, liyakatın yok sayıldığı “ucube eğitim sisteminin” katliamıdır.
taşımalı eğitim ilk 1989 yılında uygulamaya başlanmıştır. pilot olarak iki il seçilmiş Kırıkkale ve kocaeli'nin bazı ilçelerinde ikinci dönem olarak başlamıştır. Milli Eğitim bakanlığı bu hizmetten verim alınca 1991 yılı eğitim öğretim yılında taşımalı eğitim sistemini tam anlamıyla uygulamaya başladı. Lütfen; O zamanlar yönetimde kimler vardı bir araştırın bu ucubeyi kim başlattı onuda açıklayın
Allah'ın verdiği canı yalnız Allah alır Külli nefsin zaikatül mevt diye bir ayet var biliyor musun Eyy Görgöz hani birde ecel var azrail onları orada karşıladı oraya yönlendirdi. Bu senin yaptığın söylemlerinin eğitim sistemi ile ne alakası olan bitenin Allah tarafından takdir edildiğini nasıl görmezden gelirsin bu nasıl bir bağnazlıktır. O küçük 5 can o 5 evlat canlarını yitirmiş aileleri perişan sen kalkmış işi siyasileştirip eğitim sistemi ucube diyorsun olan olayın olan kazanın yiten canların yanan ailelerin eğitim sistemiyle alakasını göremedim düşünüyorum hala daha bulamadım. Çok değil birazcık insani fıtrat varsa üzerinizde kalbiniz titret içiniz acır. Bilselerdi o yoldan giderler miydi? Bilselerdi annesi babası o çocukları okula gönderir miydi? Bilselerdi ölüme gittiklerini o arabaya binerler miydi? Biz bilemeyiz ancak Yüce Yaradan Rabbim bilir. Rabbim hayırlı imanlı ölümler nasip etsin. Yaşamını yitirmiş 5 yavrumuz için El Fatiha.
Yapmayın,beş yavru ölmüş,beş ocağa ateş düşmüş,sizde hala av yakalamış avcı heyecanıyla saldırıyorsunuz. Taşımalı eğitim sistemi kaç yıldan beri var,ya öğrencileri taşıyacaksınız ya da öğretmenleri. Size esef ederim.
Her konuyu siyasallaştıran bir muhalefet var. Kazara iktidar olurlarsa da her konuya siyasal ve ideolojik olarak bakacaklarının göstergesidir bunlar. Acı üzerinden siyasal rant devşirmeyi ahlaki olarak nasıl değerlendireceğiz. Siyasal rantiyecilik diye bir kavram var, tam da Türkiye'deki muhalif mahfilleri anlatıyor.