Afyonkarahisar Milletvekillerinin 15 Temmuz mesajları.



VEYSEL EROĞLU


15 Temmuz, ülkemizin demokrasi mücadelesinin en önemli kırılma noktalarından biridir. O gece aziz milletimiz kadını erkeği, genci ve yaşlısıyla yıllar boyu hatırlanacak büyük bir zafere imza atmışlardır. 15 Temmuz gecesi adeta Türk Milletinin yeniden dirilişidir.

Aziz Şehitlerimiz Rahmetle Yâd Ediyorum…

15 Temmuz 2016 tarihinde hain FETÖ terör örgütünün darbe teşebbüsü neticesinde ülkemizin istikbalini korumak için uçakların, tankların, kurşunların karşısına dikilen aziz vatandaşlarımız büyük bir kahramanlık timsali göstermiştir. Hain darbe teşebbüsünde şehit olan 251 vatan evladına Allah’tan rahmet niyaz ediyorum, gazilerimize Allah’tan sıhhat, afiyet ve hayırlı bir ömürler temenni ediyorum.
Üzerinde hür bir şekilde nefes aldığımız, yaşadığımız, hayatımızı sürdürdüğümüz bu topraklar bize şehit ve gazilerimizin emanetidir. Her karışında bir şehit yatan bu topraklar aynı zamanda dünyanın en büyük şehitliğidir. Türkiye, dün olduğu gibi bugün de şehit ve gazilerinin fedakârlıkları sayesinde dimdik ayaktadır.

Milletimizin Feraseti ve Kahramanlığı En Büyük Gücümüzdür…

Türkiye, demokratik ve hür bir ülkedir. Ancak yabancı istihbarat teşkilatlarının güdümünde ülkemizi bölme, parçalamak ve hatta işgal ettirmek için kullanılan tarihimizin en sinsi ve alçak hain FETÖ terör örgütü, bundan tam 5 yıl önce 15 Temmuz 2016 gecesi tarihimizin en hain ve kanlı darbe girişiminde bulunmuştur. Anadolu’nun fedakâr, cefakâr insanlarının temiz, masumane ve dini duygularını istismar eden bu alçak ve hain örgüt aynı zamanda dinimize de en büyük ihaneti yapmıştır.

Egemenliğimizin ve demokrasimizin timsali olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ülkemizin yaşadığı daha önceki darbelerde bile Meclis binası fiilen hedef alınmamıştır. Ama 15 Temmuz’daki darbeye teşebbüs eden caniler Türkiye Büyük Millet Meclisini dahi bombalama alçaklığını göstermişlerdir. Hamdolsun, milletin iradesine de evine de uzanan eller, bizzat millet tarafından kırılmıştır. Hiçbir darbe, hiçbir darbe girişimi yapanların yanına kâr kalmamıştır.
Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde; FETÖ terör örgütü başta olmak üzere PKK, DEAŞ, YPG gibi bütün terör örgütleriyle karalı bir şekilde mücadele etmeye devam edecektir. Ülkemizin birlik ve beraberliğine kast eden hiçbir unsura asla müsaade etmeyecektir.

 Prof. Dr. Veysel EROĞLU’nun 15-16 Temmuz 2016 Gecesindeki 29 Saati
 
16 Temmuz 2016 günü İstanbul’da Ekonomik Durum ve Yatırımlar ile alakalı Başbakanımız Binali Yıldırım riyasetinde toplantı yapılacaktı.
Bu yüzden 15 Temmuz akşamı İstanbul’a uçakla gittim. Atatürk Havaalanından sivil plakalı bir araç ile eskortsuz Anadolu Yakasındaki evime gidiyordum. Şoförüm ‘Efendim Boğaziçi köprüsünde trafik olabilir, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçelim’ dedi. Saatler bu sırada 21.30 civarında idi. Tam köprüden geçerken baktım Asya Yakasından Avrupa Yakasına geçişler durdurulmuş, Avrupa yakasından Anadolu’ya geçişte birtakım tedbirler alınmış olup, kontrollü geçiş veriyorlardı. Ben sivil plakalı basit bir araç içinde olduğumdan fark etmediler, böylece geçtim. Bir gariplik vardı. Birkaç görüşme neticesinde darbe teşebbüsü olduğunu anladım. Aklıma ilk olarak Cumhurbaşkanımız geldi. Sayın Cumhurbaşkanımızın koruması Muhsin Beyi aradım.
O da biz de yeni öğrendik, hazırlık yapıyoruz dedi. Ben de eve gitmedim.  Eşimi telefonla arayarak “sizler evi derhal terk ediniz” dedim.
İyi ki evimizi hemen terk etmişler. Kamera kayıtlarından evimize askeri araçlarla bir ekibin geldiğini gördük. Hatta damadımın evine de bir başka hain takımı gitmiş. Tabi ki onlar da evlerini terk etmişlerdi.
Bu sırada ne yapılabilir diye düşündüm. Aklıma FETÖ’cülerin olduğu kışla önlerini, yolları iş makinaları ve kamyonlarla kapatmak isabetli olur diye bir fikir düştü. İlk defa Avrupa Yakası Hafriyatçılarını aradık. Hafriyatçılar Birliğinden Süleyman Valioğlu’na hafriyat kamyonlarının Hasdal Kışlası, Havaalanı ve diğer kışlalara yönlendirilmesini istedik. Bazı dernek ve ocakların yetkililerini aradık. Ayrıca Bakanlıktan DSİ Genel Müdürü ve Orman Genel Müdürünü arayarak bütün iş makinaları ve kamyonların Türkiye genelinde kışla önlerinin kapatılması talimatını verdim. Gece 01.30 civarında TV Net’e bağlandım ve bunun hain bir darbe girişimi olduğunu, darbenin şimdiden önlendiğini ve vatanını ve milletini seven askerlerimizin fetöcü üstlerinin emirlerini dinlememeleri ve derhal kışlalarına dönmelerini söyledim.
Saat 03.00 civarında Milli Savunma Bakanımız aradı. Mamak’taki 4’üncü Kolordu’nun çıkışlarını Orman ve DSİ teşkilatlarının dev araçları ile kesin dedi. Bakanlığıma bağlı DSİ ve OGM’nin iş makineleri Ankara Mamak General Eşref Akıncı Kışlası’nın girişine yığılarak giriş çıkışlar kapatıldı.
Ayrıca, 15 Temmuz akşamı attığım twitlerle, bu alçak girişimin FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirildiğini ifade ettim. Darbe teşebbüsü ile alakalı gelişmeleri vatandaşlarımızla an be an sosyal medya üzerinden paylaştım ve bu hain darbe girişimini engelleyen Kahraman Milletimize ve hemşehrilerime şükranlarımı sundum.
16 Temmuz günü yine sivil bir araç ile Düzce’ye kadar geldim orada araç değiştirip Ankara’ya vasıl oldum. Bakanlığı giderek üst yönetimi toplayarak değerlendirme yaptık, iş makinalarımızın ülkemizde konuşlandığı yerler ve diğer hususlar hakkında bilgi aldım.
Daha sonra bakanlığımız yanındaki Jandarma Komutanlığının civarında nöbet tutan özel harekât elemanlarıyla görüştük. O civarda vurulan araçların ve tahribatın acı görüntüsü hala hafızamdadır. Orada Kanal 24’e beyanat verdim. Oradan külliyeye giderek kapı önünde nöbet tutan vatandaşlara hitap ettim. Daha sonra üst yönetimle Mamak civarına giderek bütün yolları dev tanker ve iş makinaları ile kapatmış olan Ormancılarımıza teşekkür ettim. Esasen Ankara’da gece bizim üstlendiğimiz en mühim vazife 4. Kolordunun Merkezi General Eşref Akıncı Kışlasından hiçbir askeri aracın çıkmamasını sağlamaktı. Kışla önüne gittiğimde muazzam bir kalabalık birikmişti. DSİ’nin dev il makinaları ve kamyonları kışla önünü kapatmıştı. Bir treylerin üzerine çıkarak halka hitap ettim, teşekkür ettim. Daha sonra birden aklıma geldi: kışlaya girip teslim alayım.  Ben önce arkada Müsteşarım ve genel müdürlerle nizamiyeye yürüdük. Askerler şaşırdılar. İç tarafta bir üsteğmen bize bakarak kışla içine kaçtı. Ben kolordu komutanını orada sanıyordum. Metin Paşa nerede diye sordum. Kimseden cevap yok. Ben teker teker askerler ile sohbet ederken bir başka üsteğmen: “Bakanım Metin Paşamız yeni kurtuldu yolda geliyor sizi içeri alalım buyurun” dedi. Durumu öğrenince şaşırdık. Burada hala Polatlı Topçu ve Füze Okulundan buraya gönderilen fetöcü subayın olduğunu, biz içeri girince bakan beni teslim almaya geldi diyerek kışlanın arka kapısından kaçtığını öğrendik. Biraz bekledikten sonra Metin Paşamız geldi. Ben de kışlayı size teslim ediyoruz dedim. Metin Paşa durumu özetledi.
15 Temmuz akşamı Ankara valisi telefonla Genelkurmay civarında bir şeyler oluyor nedir? Diye sorunca kendisi “ben o civardayım gidip bakayım” demiş. Kapıya gidince nöbetçiler içeri almamışlar. Metin paşa kendisinin garnizon komutanı olduğunu söyleyerek bağırmış. Bir subay içeri alın diye işaret etmiş. İçeri girince üzerine çullanmışlar ve akıncıya götürerek hapsetmişler. Beni az önce bıraktıkları için bu vaziyette buraya geldim kusura bakmayın dedi. Demek biz farkında olmadan kışlayı teslim almışız. Daha sonra bu hadiseyi Sayın Hulusi Akar’a anlatınca büyük bir risk almışsınız ya sizi rehin alırlar veya öldürebilirlerdi de dedi. Rabbim bir daha böyle ihanet teşebbüsü göstermesin.
 
Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmaları Aziz Milletimize ziyadesiyle güven verdi. Bu şerefli milletin bir ferdi olarak ne kadar gurur duysak azdır. Aziz Milletimiz 15 Temmuz gecesi birlik ve beraberliğini bir kere daha muhteşem bir şekilde bütün Dünyaya göstermiştir. 15 Temmuz gecesi Çanakkale ve İstikbal Harbimizin ruhunu taşıyan asil milletimizin feraseti, kahramanlığı ile birlik ve beraberliğini en güçlü şekilde göstererek Aziz Milletimizin ve devletimizin bekasına kasteden bedbahtlara, tarihin en manidar tokadı vurulmuştur. Bu zaferin esas sahibi milletimizdir. Herkes devletine, milletine, bayrağına sahip çıktı. 82 milyon vatandaşımıza, Şehit ve Gazilerimize şükran borçluyuz.
 
 15 Temmuz’u Unutmayacağız, Unutturmayacağız…

15 Temmuz ihanetini ve aziz milletimizin bu ihanete verdiği cevap bizim için nesilden nesile aktarılması gereken kutlu bir emanettir. Bu emanete sahip çıkmak ise hepimizin boynunun borcudur.
O karanlık gecede okunan ezanlar ve selalar kalplerimizi nasıl bütünleştirdiyse, inşallah bundan sonra da aynı inançla, aynı heyecanla, aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
15 Temmuz gecesi büyük bir kahramanlık gösteren başta bütün vatandaşlarımız olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman askerlerine, Emniyet Teşkilatımızın kahraman polislerine şükranlarımı arz ediyorum.
Rabbim bu ülkeye bir daha böyle acılar göstermesin. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüz kutlu olsun.



ALİ ÖZKAYA

Ak Parti Afyonkarahisar Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkan Vekili Ali Özkaya, 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü münasebetiyle bir mesaj yayınladı.

“Tarihte Görülmemiş Bir Cesaretle Millet Darbeye Dur Dedi”
15 Temmuz’un dünya tarihinde bir örneği olmadığını kaydeden Milletvekili Özkaya, “O karanlık gecede Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ise meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız Türkiye geçilmez dedi. 15 Temmuz dünya tarihinde görülmemiş tarihimizin en kanlı darbe girişimi. Bu girişim alçak fetöcü teröristlerin ne kadar gözü dönmüş ve milletine düşman olduğunu dünya ya göstermiştir. Tarihte görülmemiş bir cesaretle millet darbeye dur dedi. Allah o gece milletimizin kalbinden korkuyu aldı. Milletimiz sağduyusu ile meydanları doldurarak, canlarını feda ederek bu kanlı girişime, Türkiye’nin işgal edilmesi planlarına geçit vermemiştir” dedi. 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye’nin tek yürek olarak darbeye geçit vermediğini belirten Özkaya,  “Dünyada eşi görülmemiş şekilde Ülkemizde gözü dönmüş eli kanlı katillerin bu girişimi Liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile Milletimiz tarafından akamete uğratılmıştır. Türkiye, eski Türkiye olmadığını, darbelerle, iktidarların değiştirildiği, liderlerin idam edildiği günlerin çok eskide kaldığını tüm dünyaya göstermiş, demokrasisine, bayrağına, dinine ve vatanına sahip çıkmıştır. Böyle bir kahramanlık destanı dünyada hiçbir millete nasip olmayacak büyüklükte bir şeref ve şandır” dedi.

“Türkiye’nin Bölünüp Parçalanması ve İşgali Amaçlandı”

 Milletvekili Özkaya, 15 Temmuz’da darbecilerin başarılı olması durumunda, Türkiye’nin maddi ve manevi olarak çöküntüye uğratılacağını da ifade ederek, “Bu darbe sadece iktidarı devirmeyi amaçlayan bir darbe olmadığı gibi, Türkiye’nin bölünüp parçalanmasın amaçlamıştır. Türkiye’nin dört bir yandan işgale hazırlanmasını amaçlamıştır. Ancak Milletimiz Cumhurbaşkanımız ile birlikte bu oyuna geçit vermemiş, can vermiş, ülkesini teröristlere teslim etmemiştir. Bizlerde o gece olduğu gibi ülkemize, liderimize, bayrağımıza ve her bir yanı şehit kanıyla sulanmış bu topraklara sahip çıkmanın gayretindeydik.  Nasıl o gece on binlerce vatandaşımızla Cumhurbaşkanlığı külliyesinde teröristlerin karşısına dikildi isek, bugünde aynı kararlılıkla ülkemiz ve vatanımız için çalışmanın ve üretmenin gayretindeyiz. Türkiye’de bilinmesini isterim ki darbeler, bildiriler ve her türlü demokratik düzen karşıtı eylemler tarih olmuştur. Bu eylemlere girecekler, 15 Temmuz’a kalkışanların sonlarına baksınlar, hukuk karşısında hesap vermeyi ve en ağır cezalarla karşı karşıya kalmayı göze alsınlar. Biz canımız pahasına milletimizle ülkemizin demokratik, hukuk ve diğer her alanda gelişmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Her türlü anti demokratik girişimin karşısında durmaya devam ediyoruz” dedi. Milletvekili Özkaya mesajında son olarak, “15 Temmuz’un yıl dönümünde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik gününde al bayrağa rengini veren, vatanımız, bayrağımız ve dinimiz uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Kahraman Gazilerimize hayatta olanlara sağlık ve afiyet diliyor, ebediyete irtihal edenleri anıyorum. O karanlık geceyi, Allah’ın izni ile aydınlığa çeviren aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum” dedi.


İBRAHİM YURDUNUSEVEN


Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu Başkanı, Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Yurdunuseven mesajında;

“Millet iradesine pranga vurmak isteyen hainlere, yine milletin bizatihi kendisi müsade etmemiş merhum Mehmet Akif Ersoy’un “...Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın...” dizelerinde yazdığı üzere gövdesini siper etmiş, iradesine el sürdürmemiştir. Bizler bu kara geceyi, bu hainliği asla unutmayacak ve unutturmayacağız!” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz gecesi var olan ruhu Çanakkale Savaşı’nda var olan inanca ve imana benzeten Yurdunuseven;
“Milletin parasıyla alınan teçhizatların ve hatta tankların millete doğrultuğu o kara gecede milletimiz hiç bir silah kullanmadan omuz omuza tankların önünde durarak namlunun önüne geçerek iradesine sahip çıkmıştır. Çanakkale savaşında yine kahraman ecdadımız silah ve yiyecek dahi bulamadığı bir anda 7 düvele geçit vermemiş yanlıız omuz omuza vatan toprağına el sürdürmemiştir. 15 Temmuz hain kalkışmayı yaşadığımız gece milletimiz adeta Çanakkale’de yaşanan yüksek ruhu yaşamış süs havuzlarından abdest alarak şehit olacağını bilerek hainlere karşı durmuştur. Bu büyük hainliği ve kirli oyunu gören milletimiz o kara gecede ve sonrasında milletin lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olmuş ve olmaya devam etmektedir.  Bu kara gece bizler için hem bir onur gecesi hem de kara gece olarak kalacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle milletin tarih yazdığı gecede şehitlik ve gazilik mertebesine eren vatandaşlarımızı bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyorum.” dedi.


GÜLTEKİN UYSAL


Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı

“Bu acı günün yıldönümünde şehitlerimize rahmet ve minnet dilerken AKP için akıl fikir temenni ediyoruz”


Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Uysal mesajında yaşananlardan ders alınması gerektiğini söyleyerek “Bu acı günün yıldönümünde şehitlerimize rahmet ve minnet dilerken AKP için akıl fikir temenni ediyoruz” dedi.

15 Temmuz’da Millet iradesinin millet tarafından korunduğuna dikkat çeken Genel Başkan Uysal, demokrasiden kopulmasının 15 Temmuz’u yaşatan terörist hainlere zemin yarattığını ifade etti.

“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nün 5. yıldönümünde yayınladığı mesajda demokrasi ve adaletin milletimizin dertlerinin en iyi ilacı olacağına vurgu yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, şunları söyledi:

“Bir çete doğrudan doğruya eline silah alıp milleti katletmeye yeltendi”

“Bugün, tarihimizin şüphesiz en acı günlerinden birinin yıl dönümü. 15 Temmuz teşebbüsü; 27 Mayıs ve 12 Eylül’ün yarattığı toplumsal ve siyasal travmadan kurtulmak için yıllar boyu verilmiş emekleri adeta zayi etmiştir.

Ülkenin gördüğü en büyük suç teşekkülünün alenileştiği, yıllar boyu itibar suikasti yapan bir çetenin doğrudan doğruya eline silah alıp milleti katletmeye yeltendiği bir günün yıldönümüdür bugün.

Türlü operasyonlarla milletin iradesini gasp etmişlerdir. İmtiyazlar, kolaylıklar ve göz yummalarla kamu otoritesinin kudretini, iktidarını sağlamlaştırmak adına trampa eden bir siyasal anlayışın ülkeyi getirdiği halin özetidir durum…

“Millet iradesi yine milletin kendisi tarafından korunmuştur”

250 insanımızın hainler tarafından şehit edilmiştir. 2193 insanımız teşebbüs sırasında gövdesini memlekete siper etmiştir. 15 Temmuz’da millet iradesi yine milletin kendisi tarafından korunmuştur.

“Demokrasi için didinmek yerine demokrasi ile didiştiler”

Evveli hakkında söylenecek onlarca söz var muhakkak, lakin 15 Temmuz’a nasıl gelindiğinin cevabı, demokrasinin hali ile doğru orantılıdır.

Demokrasi kan kaybettikçe 15 Temmuz’un müsebbibi teröristlerin yüzüne kan geldiği aşikardır. Dahası demokrasiden uzaklaşıldığı için, adaletten kopulduğu için bu hain sürüsünün alan kazandığı da bir gerçektir.

Ülkenin kahir ekseriyeti demokrasi için didinirken, demokrasiyi kendi iktidarı için risk bilenlerin demokrasi ile, cumhuriyet değer ve kazanımları ile didişmesi 15 Temmuz’a giden yolun taşlarını döşemiştir.

“20 yıldır yapılan her hatanın maliyetini millet ödemiştir”

Dün iktidarını muhafaza etmek için demokrasi ile didişenler bugün hepten demokrasinin canına okumaya yeltenmişlerdir.

Bunu ise başta 16 Nisan Referandumu ile keyfiyeti anayasal hale getirerek yapmışlardır.

Ne acı ki iktidarın 20 yıldır yaptığı her hatanın maliyetini millet ödemiştir, ödemeye de devam etmektedir.

“İktidar sorumluluktan kurtulacağını düşünüyor”

İktidar ise zaman zaman nedamet getirerek sorumluluktan kurtulacağını düşünüyor. Üstelik ders almak konusunda da diğer birçok konuda oldukları kadar başarısızlardır.

Milletimizin bugün yaşananlara uygun veciz çokça deyişi vardır. İçlerinden en uygunu ise sanıyoruz ki “üzüm üzüme baka baka kararır” sözüdür.

FETÖ yöntemleri olarak bilinen kumpaslar, manipülasyonlar bir tarafa, bürokratik anlamda yaptıkları aynı ile zuhur etmektedir.

“Yaşananlardan bir ders çıkarılamamış”

Dün FETÖ’nün sistemi felç etmek ve kendi lehine işletmek adına ele geçirdiği kurumlar, aynı ele geçirme mantığı ile bu kez iktidarın eline geçmiştir.

Dün yargıda FETÖ’nün hakimiyeti söz konusuyken bugün “bağımsız yargı” söylemi arkasında yargı “keyfiyet”e bağlanmıştır.

“Türkiye’de hukuk yok/adalet işlemiyor” dediğimiz, denetimsiz bir idari anlayışın, dengesiz/orantısız bir siyasi gücün varlığının sonu 15 Temmuz’a çıkmıştır.

Görünen o ki yaşananlardan bir ders çıkarılamamıştır. Geldiğimiz noktada hala Türkiye’de adalet işlememekte, denetlenmesi gerekenler denetlenememekte, iktidar gücünü kamunun kendisine tanıdığı imkanları kötüye kullanarak her geçen gün arttırmaktadır.

“Her halde” değil, “OHAL”de kazanırız diye umuyorlar

Yapmak isteyip hukukun izin vermemesi nedeniyle yapamadıkları için OHAL şartlarına hamd eden siyasal iktidarın şimdiki gayreti niyetlerini açık etmektedir.

Bugüne kadar 3 defa uzatılan OHAL ile alakalı Meclise sunulan torba teklif kimi OHAL uygulamalarının 3 yıl daha uzatılmasını teklif etmektedir.

“Ülkeyi OHAL sopası ile yönetmek istiyorlar”

Basit bir hesap ise 2023 yılında gerçekleşeceğini söyledikleri seçime kadar ülkeyi OHAL sopası ile yönetmek istediklerini göstermektedir.

İktidar bugüne kadar gücünün formülasyonunda “milli irade” vurgusu yapmış ancak bu girişimle formülü değiştirdiğini göstermiştir. Gerçi son olarak yerel seçimlerde kazanmak için nelere tevessül edeceğinin bir simülasyonu da sergilenmiştir.

Olağan şartlarda seçim kazanması ve hamd etmesi imkansız hale gelen AKP, hamd etmek için OHAL’e bel bağlamıştır.

AKP için artık iktidarın formülü değişmiştir; yıllarca “her halde” kazanırım diyen AKP artık ancak OHAL’de kazanacağını düşünmektedir.

“Akletmez misiniz?”

15 Temmuz’a giden süreçte yapılanları aynı ile tekrarlayarak, muhalefeti terörize ederek, toplumu kutuplaştırarak, yargıyı etki altına alarak ve OHAL’e bel bağlayarak Türkiye’yi yeni ve daha büyük risklere maruz bıraktıklarını görmemeleri, iktidar hırsı ile gözlerinin kör olmasındandır.

Kadim ve ilahi bir soru sormak gerekmektedir; akletmez misiniz?

Geçmişte yaptıklarınızın sadece 15 Temmuz’da değil öncesinde ve sonrasında nelere mal olduğunu, sizlerin koltuğunu koruduğunu ancak milletin ne gibi maliyetlere maruz kaldığını görmez misiniz? Anlaşılan görmezsiniz!

“Demokrasinin ve adaletin önemini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz”

Bu acı günün yıldönümünde şehitlerimize rahmet ve minnet dilerken AKP için akıl fikir temenni ediyoruz.

Bir daha böyle acıların yaşanmaması için dua ediyor ve umursamayacaklarını bilsek de dün için önlem olanın, bugünkü sıkıntılara ilaç olacağını, yani demokrasinin ve adaletin önemini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.”


MEHMET TAYTAK

Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününün 5. yıldönümü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.

Milletvekili Taytak, "Devleti ele geçirmeyi,
Devletin tüm kılcal damarlarına sızmayı, zamanı geldiğinde harekete geçmeyi 40 yıldır planlayan, din kisvesi altında ABD ve CIA güdümlü bir istihbarat örgütü olan, dünyanın her yerine yayılmayı hedeflemiş, dinler arası diyalog adı altında peygamberimiz Hz. Muhammed’siz bir İslam oluşturmaya çalışmış ve bu uğurda cinayet işlemekten, iftira atmaktan, insanlara bomba yağdırmaktan, Meclisi bombalamaktan çekinmeyecek kadar gözü dönmüş hain terör örgütü Fetö’nün ülkemize yönelik işgal girişimin üzerinden tam 5 yıl geçti. Türk milleti, bu ihanete müsaade etmedi. Meydanlarda, köprülerde Devletine ve demokrasisine sahip çıktı, kendi iradesinden başka bir irade tanımadığını tüm dünyaya ilan etti. 15 Temmuz gecesi kalkışma başladığında Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendi 
“Biz bu yaşananlara karşı siyasi iktidarın yanındayız.” Açıklamasıyla Genel Merkez binamızın ışıklarını sabaha kadar açık tutarak,hem milletimize umut olmuş, hem de düşmana hodri meydan demiştir. Tankların arasından geçip giderek güvenli evlere saklanan, darbeyi televizyonlardan takip eden veya evinin önünde darbe sırasında evrak yakanların bu duruşu anlamasını beklemiyoruz" dedi.

"Türk adaleti önünde hesap vermeden Türk Milleti rahat bir nefes alamayacaktır"

"Fetö’ye can suyu olmak için talimat alan zillet ittifakı’nın şehitlerimizin vebalinde boğulacağı ortadadır" diyen Taytak, " 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde Milliyetçi Hareket Partisi’ni ele geçirmeye çalışan bu yapının da fetöcü hakimlerle aldıkları kararlar ortadadır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin ele geçirilmesi veya Liderimiz Devlet Bahçeli’nin tasfiyesi neden bu kadar önemlidir sorusunun cevabı 15 Temmuz’da ortaya iyice çıkmıştır. 15 Temmuz gecesi, demokrasiye pranga vurulmak, darbe indirilmek istenmiştir.  Göz göre göre millet iradesi çok açık saldırı ve suikasta uğramıştır. Türkiye'mizin diz çökmesi, omurgasının kırılması, Milli varlığın tümden yıkılması maksadıyla şerefli Türk ordusunun içine sızmış fetöcülere o gece meydanlarda ve gönüllerde kurulan cumhur ittifakının mensupları müsaade etmemiştir. Ancak, tehlike henüz geçmiş değildir. Son dönemlerde ülkemizde yaratılmak istenen atmosfer fetönün kripto damarlarının hala hayatta olduğunun göstergesidir.

Liderimiz Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendinin ifade ettiği gibi, Pensilvanya'daki terör inleri dağıtılmadan, terörist başı gülen ve çetesi Türk adaleti önünde hesap vermeden Türk Milleti rahat bir nefes alamayacaktır. İmralı canisi başına nasıl çuval geçirilip Türkiye’ye getirilmişse, Fethullah Gülen de aynı şekilde derdest edilip ülkemize getirilmelidir.

15 Temmuz; inancın, işgale karşı kahramanca direnişidir. 15 Temmuz; salaların vicdanlarda oluşturduğu inşirahtır.  15 Temmuz; milli birlik ve dayanışma hissiyatıyla Türkiye’nin dibi zehirli haşeratlarla dolu karanlık bir uçurumun kıyısından çekip alındığı tarihtir.  15 Temmuz, bu nedenlerle Demokrasi ve Milli Birlik Günü'dür.  Elbette 15 Temmuz Türkiye için aynı zamanda bir eşik, aynı zamanda bir dönüm noktasıdır. 15 Temmuz gecesi canını ortaya koyarak milletimizin iradesini koruyan 251 şehidimize Allah’tan rahmet, Gazilerimize şifalar diliyorum. Unutulmasın ki,kim hangi karanlık senaryodan ilhamını alırsa alsın, 
Üzerinde yaşadığımız vatan toprakları tarih boyunca Türk Milleti’nin kanıyla mühürlenmiştir. Bu vatan, sonsuza kadar var olacaktır" dedi.