12 Eylül 1980 darbesi ile ilgili basın açıklaması yapan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Afyonkarahisar İl Başkanı Emre Burak TAĞ yaptığı açıklamasında;rnrnBugün, 27 Mayıs ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

12 Eylül 1980 darbesi ile ilgili basın açıklaması yapan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Afyonkarahisar İl Başkanı Emre Burak TAĞ yaptığı açıklamasında; Bugün, 27 Mayıs 1960 Darbesi ve 12 Mart 1971 Muhtırasının ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, gerçekleştirilen 12 Eylül 1980 günü emir-komuta zinciri içinde vuku bulan üçüncü askeri müdahalenin yıldönümüdür. Bu müdahale ile ülkemizin gelişim süreci sekteye uğramış ve ülkemiz gelişmişlik açısından yıllarca geriye gitmiştir. Bu duruma, şüphesiz en çok, ülkenin birlik ve beraberliğini bozmayı kendine görev edinmiş, iç ve dış mihraklar sevinmiştir. Ne olursa olsun meşru olmayan bir eylemi desteklemek mümkün değildir. Demokrasi ve milli iradenin olduğu bir yerde, sorunların çözümü de yine demokratik yollarla olmalıdır. 1944’de tırnakları sökülen, tabutluklara atılan da bizlerdik, arada yaşanan darbelerde de en ağır bedeli ödeyenler de yine biz olduk. Bir de bunlar yetmezmiş gibi 12 Eylül’de de işkenceler gördük, asıldık, yok edilmeye çalışıldık. Tüm bunların üzerine, bugün biz Ülkücü camiayı, 12 Eylül ihtilal inin şartlarının hazırlayıcısı ve olayların bir numaralı faili gibi sunmaya çalışan mesnetsiz düşünce sahiplerindeki gözle görülür artışı da ilginçlikle izlemekteyiz. İhtilale giden yolda yaşanan vahim komplo ve tezgâhlardan dolayı haksız ve yersiz yere hedef haline getirilen, olayların zanlısı olarak gösterilmeye çalışılan, sonuçta da mahkûmiyetlere ve ölüm cezalarına maruz bırakılan Ülkücüleri, aradan geçen yılların ardından bir kez daha suçlamaya kalkışmak aşağılık bir tertipten ibarettir. Bu aşağılık tertibi yapan, 12 Eylül’ün muhbirleri ve mamulleri, bugün utanmadan mağdur rolünü de oynamaktadırlar. Bizler her dönem ezilmeye, yıldırılmaya ve öldürülmeye çalışılan bir hareketin mensupları olarak, acılarımızın bizlerin rütbeleri olduğuna inanıyoruz. Bize karşı gerçekleştirilen bu aşağılık eylemler karşısında sessiz kalmamız, bu rütbelerin bizim için şeref olduğunun bir göstergesidir. Bahsettiğim, 12 Eylül’ün muhbirleri, mamulleri ve sözde mağdurlarına verilebilecek en güzel cevabın, 12 Eylül ihtilalinin kurbanlarından olan Ülkücü Ağabeyimiz, Mustafa Pehlivanoğlu’nun eksik okunan mektubunda yer alan, şu kısım nede güzel açıklamaktadır: “Şunu hiçbir zaman unutmasınlar ki, Mustafa’lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah’a inananlarındır.” Bizler Ülkücü Türk Gençliği olarak milletimizin önündeki bu zor ve sıkıntılı dönemde de Türkiye’nin ve Büyük Türk Milleti’nin huzuru, güvenliği, birliği ve bin yıllık kardeşliğini korumak için üzerine düşen görevi yapmaya azimli ve kararlıyız. Taşıdığımız bayrak; temsil ettiğimiz mukaddes Türk Milliyetçiliği davası uğrunda, komünist ve bölücü hainlerin kurşunlarıyla toprağa şehitler ordusuna katılmış olan Ruhi Kılıçkıran´dan Hasan Şimşek’e kadar şehit olan abi ve kardeşlerimin ruhaniyetlerinin de su anda bizimle beraber olduklarını biliyorum. Onlar da bizi dinliyorlar. Bizler, bize yapılanı düz unutmadık, bugün hala hatırlıyoruz ve yaşadığımız sürece de unutmayacağız. Bugün bir kez daha, tarih boyunca bizleri ezmeye çalışan hainleri kınıyor ve lanetliyorum. Sapasağlam ayakta ve mücadele içinde olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyor, başta 80 döneminde şehit olmuş akabinde ise bu kutlu yolda şehit olmuş tüm Ülkücü şehitlerimize Allah’dan(c.c.) rahmet diliyorum.                                         Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı                                                Afyonkarahisar İl Başkanı                                                Emre Burak TAĞ