Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’la görüştü   Uysal, “Siyasette nezaket, uzlaşma ve hoşgörü kuralları işletilmelidir”dedi   DP Genel Başkanı Uysal, “Siyasi partiler meselelere, ‘dostlar alışverişte görsün’ kabilinden değil, karşılıklı konuşarak, uzlaşarak el atmalıdır       (DP Basın Merkezi – 22 Haziran 2012)- HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr Numan Kurtulmuş, 6 Mayıs 2012 tarihinde Demokrat Parti Genel Başkanlığı’na seçilen Gültekin Uysal’ı, DP Genel Merkezi’nde ziyaret ederek “hayırlı olsun” dedi.   Yaklaşık bir saat süren ziyaret sırasında konuğuna “hoş geldiniz” diyen Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, yaptığı konuşmada, “Siyasette nezaket, uzlaşma ve hoşgürü kurallarının işletilmesi” gerektiğini vurguladı.   DP Lideri Gültekin Uysal konuşmasında şu görüşlere yer verdi:   “Siyasi partiler ‘dostlar alışverişte görsün’ kabilinden değil, karşılıklı konuşarak, uzlaşarak el atmalıdır”   “Sayın Genel Başkan, kıymetli heyetleri, değerli arkadaşlar, değerli basın mensupları. Bugün HAS Parti Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Numan Kurtulmuş bey ve beraberindeki heyet nezaket ziyaretinde bulunuyorlar.   Büyük bir memnuniyetle, Türkiye’de hoşgörü ve karşılıklı uzlaşma kültürünün yerleşmesi adına, siyasette nezaket kurallarını işletmek adına, bugün Türkiye’nin tartışmalarına da ışık tutabileceğine inandığımız bir anlayışı, bu ziyaret çerçevesi içerisinde sizlerle paylaşıyoruz.   Demokrasinin bir kurallar, teamüller ve sorumluluk rejimi olduğu bilinci içerisinde, Türkiye’nin meselelerine mesnetli muhalefet yapma anlayışını paylaşan siyasi partiler olduğumuz kanaati içerisindeyim.   Türkiye’nin pek çok can alıcı meselesi var. Bu meselelere ışık tutabilecek ortak paydalar aramak adına, bütün siyasi partilerin “dostlar alışverişte görsün” kabilinden değil, esasa, amaca yönelik anlayışlarını, meseleleri karşılıklı konuşarak, tartışarak ve uzlaşarak Türkiye’nin öncelikli meselelerine el atılması gereğini bir kez daha bu ziyaret vesilesiyle ifade etmek isterim.   İnşallah bu ziyaretlerin, sadece lafsıyla değil, ruhuyla da Türk siyasetine önemli katkı sağlayacağı inancı içerisindeyim.   Tekrar başta Sayın Genel Başkan ve değerli heyetlerine partim adına, şahsım adına, “hoş geldiniz” diyorum. Kendilerine de şükran ve minnet duygularımı ifade ediyorum.”   “Türkiye’nin artık ufku olan genç nesil siyasetçilere ihtiyacı var.”   HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da konuşmasına, “Demokrat Parti, Türkiye siyasetinde çok önemli bir yeri olan, çok ciddi bir siyasi tecrübenin ve çok ciddi bir siyasi geleneğin temsilcisi olan bir partidir” diyerek şunları söyledi:   “Değerli arkadaşlar, değerli basın mensupları. Ben de hepinize hayırlı günler diliyorum.   Demokrat Parti, Türkiye siyasetinde çok önemli bir yeri olan, çok ciddi bir siyasi tecrübenin ve çok ciddi bir siyasi geleneğin temsilcisi olan bir partidir. Bu partinin içerisinde Gültekin Bey ve arkadaşları gibi genç ve birikimli bir kadronun bu partiye seçilmiş olmalarından duyduğumuz memnuniyeti bir kere daha ifade etmek istiyorum.   Türkiye’nin artık vizyonu olan, ufku olan genç nesil siyasetçilere ihtiyacı var. Bu çerçevede Demokrat Parti’deki bu değişimi önemli bir adım olarak görüyorum.   Hem Demokrat Parti için hem Türkiye siyaseti için inşallah başarılı olacaklarına inanıyorum. Başarılı olmaları için de dua ediyorum. Kendilerini, arkadaşlarını yakınen tanıyoruz. Türkiye demokrasisini, Türkiye milletini anlamaya dönük fikirlerinin de gerçekten yerinde ve önemli olduğunu ifade etmek isterim. Türkiye siyasetinde en önemli gördüğümüz önceliklerden birisi siyasetin üslup, muhteva ve yöntem bakımından değişmek zorunda olması.   Eski siyasetin kamplaşma, kutuplaşmaya dayalı, birbirini dinlemek yerine, birbirine hakaret etmek üzerine dayalı siyaset anlayışı geride kalmıştır. Muhalefette de iktidarda da, ‘sadece biz biliyoruz’ edasıyla siyaset yapılamaz. Partilerin birbirleri ile çok farklı konumlarda siyasi duruşları olabilir. Ama ülkenin ortak meselelerinde, ortak çözümler üretmek durumundadır.   Bugün biz Has Parti olarak başından itibaren üslup, yöntem ve muhtevadaki yenileşme gereğine sürekli dikkat çekiyoruz. Bunun Türkiye siyasetinin her gün karşılaştığı günlük sorunlarının da gerçekten ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğu aşikârdır.   Türkiye 62 yıllık çok farklı bir siyasi hayat tecrübesine sahip. Bu millet bugün sahip olduğu imkânları ve fırsatları itibarı ile çok önemli bir geleceği kurmanın arifesinde bunlara inanıyoruz ve böyle olacaktır inşallah. Ama aynı zamanda bu ülkenin fevkalade önemli, çok büyük ve çözülme bakımından gecikmiş olan sorunlarla karşı karşıya kaldığını da biliyoruz.   “Toplumsal barış sağlanmalıdır”   Türkiye’de bu sorunların en başında gelen Türkiye’deki toplumsal barışın sağlanmasıdır. Bu ülkede Doğusuyla, Batısıyla, Kuzeyiyle, Güneyiyle bütün farklı kimlikleri ile mezhepleri ile etnik kökenleri ile halkın bir bütün halinde yaşadığı iradenin ortaya konulmasıdır.   Bu iradenin ortaya konulmasını önleyecek en önemli mesele de maalesef 30 küsur senedir Türkiye’nin artık sadece belli bölgelerini değil, bütün Türkiye’yi etkisi altına alan terör siyasetidir. Biz teröre sadece PKK’nın yaptığı bir iş olarak bakmıyoruz. Terörü başından itibaren uluslararası terör siyaseti olarak değerlendiriyoruz ve şunu biliyoruz.. Dünyanın hiçbir yerinde ve Türkiye’deki terör örgütü de sadece tek başına değildir. Arkasında uluslararası güçlerin istihbarat ve lojistik güçleri vardır. Türkiye’nin bunu çözebilecek bir siyasi aklı ortaya koyması gerekiyor. Bu da ancak barış ve adalete dayalı bir kardeşlik projesinden geçiyor. Bizim ‘gönüllü birliktelik’ projesi adını verdiğimiz bu ülkede Hakkari’deki, Çukurca’daki vatandaşımızla Ankara Çankaya’daki Cumhurbaşkanımızı kağıt üzerinde hukuk bakımından değil gerçekten eşit kılacak reformu Türkiye’nin gerçekleştirmesi gerekiyor.   Türkiye’de Uludere meselesi ile ilgili Kürt sorununun da çok daha önemli bir noktaya gelmiştir. Uludere’ye kadar hep PKK terörü ile Kürt halkı birbirinden ayrı olarak algılanıyordu. Ama Maalesef Uludere’den sonra PKK’nın ekmeğine çok kuvvetlice yağ sürülmüştür. PKK’nın değirmenine bol miktarda su dökülmüştür ve PKK artık halka karşı, “Bakın görüyor musunuz, uçaklar kalkıyor ve sivil halkı da vurabiliyor” propagandasını yapabilmektedir. Dolayısıyla Uludere’yi terörle mücadelede bir milat olarak görmek ve Uludere’deki suçlar, kusurlar, kasıtlar neyse bunların ortaya çıkmasını sağlamak mecburiyetindeyiz.   Bu çerçevede Türkiye’de Kürt barışının sağlanabilmesinin en temel adımlarından birisi de, önümüzdeki Anayasa çalışmalarıdır. Anayasa çalışmalarını partiler, ‘dostlar alışverişte görsün’ kabilinden, ‘uzlaşma komisyonunda uzlaştıkları maddeler üzerinde uzlaştık geri kalanında uzlaşamadık, bir kenara koyarız’ şeklinde bir Anayasa reformunu veya yeni Anayasa çalışmalarını görürlerse büyük hata yapmış olurlar. Bu yeni anayasa çalışmalarında da mutlaka Türkiye’nin toplumsal barışını sağlayacak bir takım düzenlemelerin olması şarttır.   Biz HAS Parti olarak Anayasa konusunda da biliyorsunuz öteden beri başından beri çok ciddi davranıyoruz. Ve hükümete sürekli şu tavsiyede bulunuyoruz: “Önünüzde iki yol var. Ya bir rötuş Anayasası yapacaksınız ya da bir reform Anayasası yapacaksınız. Türkiye’nin artık rötuş Anayasası’na ya da Anayasa’da ufak değişikliklere ihtiyacı yoktur. Bunu yapacaksınız hiç yapmayın. Türkiye’nin bir reform Anayasası’na ihtiyacı var. Demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla yerleştiği, Türkiye’deki bütün vesayet düzeneklerinin kurumsal olarak ortadan kaldırıldığı, bütün yurttaşlarımızın gerçekten eşit ve özgür olduğu bir sistemi kuracak Anayasa mutlaka bu dönemde yapılmalıdır. Bu Türkiye için çok önemli ve tarihi bir virajdır. Burada vakit kaybedilemez. Burada ‘dostlar alışverişte’ görsün diyerek meselenin özünden sapılamaz. Bu yapılırsa bu parlamento, tarih önünde sorumlu olur. Tarih önünde vebal altında kalır.   Biz bu çerçevede yeni Anayasa konusundaki görüşlerimizi, Türkiye’nin yeni dönemine ilişkin görüşlerimizi de bütün siyasi partilerimizle paylaşmaya gayret ediyoruz. Ve bu konuda da hükümeti, parlamentoya arkadan itecek çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız.”   Ümit ediyorum 2012 yılı, yeni Anayasa’nın yapıldığı bir yıl olacak. Ve milletin ‘tamam, şimdi oldu’ diyebileceği, gönül huzuruyla kabul edebileceği bir Anayasa reformunu Türkiye gerçekleştirmiş olacak.   Ben bu vesile ile bir kere daha Sayın Genel Başkanımıza, değerli arkadaşlarına başarılar diliyorum. Yeni dönemde inşallah Demokrat Parti’de çok önemli hizmetler yapılacağına yürekten inanıyorum. Demokrat Parti Türkiye’nin siyasetine olan katkılarını artıracaklarını, kuvvetlendireceklerini, Türkiye siyasetinin yenileşme çabalarına çok büyük katkı sunacaklarına inanıyorum.   Hayırlı, uğurlu olsun. Tebrik ediyorum.”   Kimler katıldı?   Ziyarete DP Siyasi İşler Ve Koordinasyon Başkanı Fuat Kara, Seçim İşleri Başkanı Füsun Yaşar, Basın Propaganda İşleri Başkanı Cem Karakeçili, Kadın-Gençlik İşleri Başkanı Kenan Nuhut, Sosyal İşler Başkanı Ertan Küçükay ve Genel Sekreter Baki Mert de katıldı.   HAS Parti’den ise Seçim İşleri ve Yerel Yönetimler Başkanı Musa Demirci, Teşkilat Başkanı Şeref Malkoç, GİK Üyesi Ahmet Münir Yaşar görüşmeye geldi.