Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, yaptığı açıklamada sağlık sistemimizi güçlendirecek önerilerde bulundu.

Gözden kaçırmayın

İktidar Partisinin Çaresizliği Ortadaİktidar Partisinin Çaresizliği Ortada

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, sağlık sistemimizi güçlendirecek önerilerde bulundu

 

“Şehir Hastanelerinin anlaşmaları iptal edilsin, askeri hastaneler ve Hıfzıssıhha enstitüsü yeniden açılsın”

 

 Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, yaptığı açıklamada sağlık sistemimizi güçlendirecek önerilerde bulundu.

 

Korona virüs bilançosunun her geçen saat daha da ağırlaştığına dikkat çeken Genel Başkan Uysal, hükümetin sağlık politikalarını da eleştirerek çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaştı.

 

Demokrat Parti Genel Başkanı Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, yaptığı yazılı açıklamada şu görüşleri ifade etti:



 

“Bilanço ağırlaşıyor”

 

Korona virüs salgınının yarattığı kriz ve buna bağlı olarak ortaya çıkan küresel buhran tüm ülkeleri derinden etkiliyor. Ülkemizde korona salgınının etkisi belki diğer ülkelere nazaran geç göründü ancak görüyoruz ki çok hızlı bir şekilde yayılıyor. Bugün itibariyle ülkemizde virüsten etkilenen sayısı 3.629, hayatını kaybeden sayısı ise 75’e ulaşmıştır.

 

Virüs etkilerinin her geçen gün artması ve vatandaşlarımızın virüs bulaştığı şüphesi ile hastanelere müracaat etmesi ile birlikte, ülkemizde sağlık alt yapısı tartışılmaya başlandı.  Hastanelerin durumu, acil servislerdeki yatak sayısı ve yoğun bakım ünitesi kapasiteleri, maske ve solunum cihazı ihtiyacının ne olduğu, bunların yeterli olup olmadığı tartışmaya açıldı.

 

Bizler de önerilerimizi ve alınması gerekli tedbirleri kamuoyu aracılığıyla paylaşmıştık.

 

Bilançonun her geçen gün endişelerimizi artırır hale geldiği bugünlerde sağlık sistemimizin topyekun sorgulanması gerektiğine inanıyoruz. Sağlık sistemimizi yaralayan yanlış politik kararların yarattığı sağlık hizmetlerindeki aksaklıların vakit geçirmeksizin giderilmesi bir mecburiyet haline gelmiştir.

 

Bugün Türkiye’mizde Hıfzısıhha enstitüsünü kapatmanın, askeri hastanelerin kapatılmasının, devlet hastanelerinin kapatılıp şehir hastanelerine taşınmasının sebep olduğu eksiklikleri acı bir şekilde hissediyoruz. İnsan hayatı bizler için çok değerlidir. Kapatılan bu kurumların derhal açılmasını ve sağlık seferberliği başlatılmasını istiyoruz.

 

“Şehir hastanelerinin anlaşmaları iptal edilsin”

 

Şehir Hastaneleri projelerinin yeniden ele alınmasının zamanı gelmiştir. Son yıllarda Dünyada Kamu Özel Sektör İşbirliği (KÖİ) projeleri sona erdirilip özel hastanelerin bile kamulaştırması gündeme gelirken, Türkiye’nin özel sektöre devasa şehir hastaneleri yaptırması, akla da vicdana da sığmaz.

 

Kapatılan ve bir kısmı korona salgını dolayısıyla karantina amacı ile kullanılmaya başlanan bu hastanelerin ne kadar önemli olduğunu görmeliyiz.  

 

2020 yılı bütçesine göre işletmeye açılan 10 şehir hastanesine (13 bin 423 yatağa sahip) Devlet bütçesinden 5.6 milyar TL kira, 4.8 milyar TL hizmet bedeli olmak üzere, 10.4 milyar TL ödeme yapılacaktır. Sağlık Bakanlığı’na 2020 yılı için verilen toplam ödenek ise 58 milyar TL’dir.

 

Başlangıçta “Milletin cebinden beş kuruş çıkmayacak” diye tanıtılan şehir hastanelerine 11,2 milyar dolarlık yapım maliyetli hastanelere sadece alım ve fiyat garantisi değil, 94,9 milyar dolarlık Hazine garantisi verilmiştir.

 

Hükümetin Şehir hastaneleri için imzalanan anlaşmaları göz ardı ederek Hazine garantilerini kaldırılmasını, yapım maliyetlerini şirketlere belirlenecek bir vadede ödemesini, sağlıkta seferberliğin birinci ve önemli adımı olan devletleştirmeyi bekliyoruz.

 

“AVM tadında hastanelere sahip olduk”

 

Yeni açılan şehir hastanelerinin yatak kapasitesi kapatılan hastanelerin yatak kapasitesinin altında kalmıştır. Yeni ve büyük hastaneye sahip olduk ama kapatılan hastanelerden daha fazla yatak kapasitesine sahip olamadık. Bu büyük hastanelerde bol miktarda kafe hizmetine sahip olarak AVM tadında hastanelere sahip olduk..

 

“Kapatılan askeri hastaneler bir an önce açılmalıdır”

 

Toplu halde yaşanan alanlardan birisi olan askeri kışlalarda, hastalığın yayılması riski en üst düzeydedir. Askeri tababetin (askeri tıp fakülteleri, sağlık MYO ve askeri hastaneler sistemi) kaldırılmış olması, bu riski daha da artırmaktadır.

 

Kapatılmadan önce GATA ve bağlı Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 35Askeri Hastane, 600 sağlık merkezi ve sefer görev hastaneleri ile hizmet görmekte olan askeri hastanelerin temel görevi harbe hazır olmaktı. Bunun yanı sıra barış dönemindeki görevi ise doğal afetlerde, ve toplum sağlığını etkileyen korona benzeri salgınlarda toplumu tedavi etmek, millete sağlık hizmeti vermek, seferberlik halinde sahra hastaneleri işletmekti.

 

Tekraren ve ısrarla ifade ediyoruz; olağanüstü hallerde sağlık sisteminin tamamlayıcısı olan askeri hastanelerin bir an önce açılması gerekmektedir.

 

“Hıfzıssıhha Enstitüsü kapatılmasaydı,

yabancı ellerden korona virüs aşısı bekler miydik?”

 

Bugünkü yaşadığımız salgına karşı alınması gereken önlemlerin alınmasında gecikmelerin ve eksikliklerin olması ve önlemlerin alınmasında geç kalınmasında Hıfzısıhha Enstitüsünün kapatılarak yetkilerinin farklı kurumlara dağıtılması, önemli bir etken olmuştur.

 

Kapatılan aşı üretim alanlarının ıslah edilip iyileştirilmesi gerekirken bu yönde çaba harcanmadı. Hıfzısıhha’nın yerine kurulan Halk Sağlığı Kurumu yetersiz kalmıştır.

 

Cumhuriyet'in ilk yıllarında ve devamında sürdürülen aşı politikası desteklenseydi, uluslararası endüstriye pazar olmak yerine milli endüstri korunup kollansaydı, Hıfzıssıhha Enstitüsü kapatılmasaydı, bugün yabancı ellerden korona virüs aşısı bekler miydik?

 

Bu itibarla, kapatılan Dr. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, kuruluş felsefesine uygun olarak, yeniden ve daha kapsamlı olarak açılmalıdır.

 

“Balkonda alkışlayıp hastanede bıçaklayarak borcumuzu ödeyemeyiz”

 

Gece gündüz demeden, 7/24 mesai yapan canını ortaya koyan, son derece özverili bir biçimde, çalışan doktorlar, hemşireler ile tüm sağlık çalışanlarına ve sağlık alanında görevli güvenlik görevlilerine şükranlarımızı sunuyoruz.

 

Sağlık çalışanlarını balkondan alkışlamakla onlara olan borcumuzu ödeyemeyiz. Sağlık çalışanlarımız için bu krize özel maddi düzenlemeler yapmak ve geçici haklar vermek kesinlikle yeterli değildir.

 

Onlara borcumuzu ödeyebilmek için tüm çalışma hayatını kapsayacak şekilde özlük haklarının yeniden düzenlenmesi gereklidir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici kanun derhal çıkartılmalıdır.

 

“İsteyen sağlık personeline misafirhane tahsis edilmeli,

 yakınlarına virüs bulaştırma riski en aza indirgenmelidir”

 

Sağlık Bakanlığı’nın bütün hastaneleri pandemi kapsamında korona virüs tedavisine açması kararı, çok yanlış bir karardır. Korona virüs enfeksiyonu olmayan ancak çeşitli sebeplerle acil servislere başvurmak zorunda kalan hastalar korona virüs bulaşması yüksek riski ile karşı karşıya kalmaktadır.

 

Her ilde, virüs dışındaki acil hastalar için enfeksiyon bulaş riski olmayan başka bir hastane, başka bir sağlık tesisi tahsis edilmelidir. Bu uygulamayla korona virüs taşımayan acil hastalar korumaya alınacaktır. Aynı zamanda sağlık personelinin potansiyel enfeksiyonunu engelleyerek sağlık sektöründeki personel işgücü kaybını da önleyecektir.

 

Bununla birlikte sağlık personelinin yakınları da risk altındadır. Genç sağlık personelinin bu riski yakınlarına bulaştırmaması için isteyen personele misafirhane tahsis edilerek yakınlarına bulaştırma riski en aza indirgenmelidir.

 

“Kontrollü sokağa çıkma yasağı da dahil olmak üzere uygun tedbirler alınmalıdır”

 

Korona Virüs nedeniyle sağlık sektöründe yaşamakta olduğumuz sıkıntı ve zorlukların aşılması amacıyla, sağlık harcamaları için bütçeden gerekli kaynakların hiçbir kesinti olmaksızın aktarılmasını bekliyoruz.

 

Bu olağanüstü salgın sürecinde Devletin tüm kurumları ile birlikte, Hükûmet olmanın ciddiyeti ve bilinci içerisinde hareket ederek, salgının gelişmesini önleyici kontrollü sokağa çıkma yasağı da dahil olmak üzere uygun tedbirleri zamanında ve gecikmeksizin alarak, devlet ve vatandaş işbirliğini en üst düzeye çıkartmasını bekliyoruz.

 

Tüm vatandaşlarımızdan ilgili kurum ve yetkililerin alacağı tedbirlere tam olarak uymalarını istiyoruz. Sürecin en az hasarla atlatılması için Devletimize her türlü desteğe hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.

 

Bu vesileyle, korona virüsten hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve ailelerine sabır, tedavisi devam eden tüm vatandaşlarımıza en kısa sürede şifa ve sıhhat diliyoruz.

 

Bu zorlu süreçte canla başla mücadele veren başta sağlık çalışanları olmak üzere, alınan önlemleri uygulamakta görevli tüm kamu çalışanlarına sabır, metanet ve kolaylık temenni ediyoruz.”