Hac için Mekke’de bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Din Hizmetleri Ateşelik Binasında Türkiye’nin değerli isimleri Dursun Ali Erzincanlı, Ömer Döngeloğlu, Mehmet Paksu ve hac-umre organizasyonlarının sevilen ve güvenilen ismi hemşehrimiz Bilal Şenel’le bayramlaştı. Samimi bir ortamda gerçekleşen bayramlaşmada Prof. Dr. Mehmet Görmez; bayramların müminleri birbirine yaklaştıran birlik, beraberlik, yardımlaşma ve en önemlisi dayanışma günleri olduğunu vurguladı. HAC, EN YÜCE GAYEDİR Diyanet İşleri Başkanlığı’nca, Mekke’deki Hac İdare Merkezi’nde bayramlaşma töreni düzenlendi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay ile bazı milletvekilleri ve hacıların katıldığı törende bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, hac ibadetinin önemine değindi. Haccın “en yüce gaye” anlamına geldiğini ve yürümeyi ibadete dönüştürdüğünü ifade eden Görmez, herkesin Kurban Bayramı’nı tebrik etti. Konuşmasında Kabe’deki genişletme çalışmalarına da değinen Görmez, Suudi Arabistan’da son iki kral döneminde, 1980’lerden itibaren çok şeyler yapıldığını söyledi. “VESİLELERİN GAYEYİ GÖLGELEMESİ” 1970’li yıllarda bile Kabe’nin etrafında kum bulunduğunu ve insanların o kumda yürüdüğünü, sonra büyük gelişmeler yaşandığını aktaran Görmez, “Geçenlerde de bir vesileyle ifade ettim. Son yıllarda burada 3-4 milyona göre planlamalar yapıldı, oysa bugün 15-20 milyon civarında ihtiyaç var. Sadece Türkiye’de sırasını bekleyen vatandaşlarımızın sayısı 1,5 milyon. Böyle olduğu için tabii mekan da çok dar” diye konuştu. Bazen vesilelerin gayeyi gölgeleyecek derecede problem oluşturduğunu, belki bunun üzerinde düşünmek gerektiğini anlatan Görmez, bütün İslam ülkelerinin de bu konuda kafa yorması gerektiğini bildirdi. Arafat, Müzdelife ve Mina’nın mutlaka yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan Görmez, buna karşılık Cemerat’taki yeni şeytan taşlama yerinin çok güzel yapıldığını, onun da nice insanlar öldükten sonra gerçekleştirildiğini kaydetti. ORTAK AKILLA YENİDEN DÜŞÜNÜLMELİ “İyi ki gayrimüslimler gelip burayı görmüyor, Müslümanların o hali, o toz toprak içerisinde orada yatmaları…” diyen Prof. Dr. Görmez, şöyle devam etti: “Oranın güzelleştirilmesi, harika bir peyzaj ile çok güzel bir mekana dönüştürülmesi öyle zor bir şey değil ama maalesef bunlar olmuş değil. İnşallah Müslümanların ortak aklıyla yeniden düşünülür. Bu ibadeti daha güzel bir şekilde ifa etme imkanına sahip oluruz. Büyük oranda şehir planlamasıyla ilgili sorunları var, o kalabalığının aynı anda Kabetullah’a gelmesi isteniyor, birkaç giriş noktası var. Bütün araçlar yığılınca saatlerce insanlar beklemek zorunda kalıyor.” TÜRKİYE’NİN ORGANİZASYON BAŞARISI AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay da bu yıl Hacc-ı Ekber hükmündeki bir haccı tamamladıklarını söyledi. Hacıların ve Türkiye’deki vatandaşların bayramını tebrik eden Atalay, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye’nin büyük bir organizasyon gerçekleştirdiğini, buraya gelince bunun daha iyi anlaşıldığını dile getirdi. Beşir Atalay, şöyle konuştu: “Türkiye disiplin olarak, temizlik olarak, şartlar olarak mukayese ettiğinizde en iyisini gerçekleştiriyor burada. Ev sahibi ülkenin yapması gereken çok şey var. Bu mübarek beldenin, Harem’in ümmetin ortak aklıyla, çağın son gelişmeleriyle daha rahat hac yapar hale getirilmesi mümkün.” KABE’DE İNSAN SELİ Hac farizasının önemine değinerek, yapılan ibadetleri anlatan Şeneller Turizm Genel Koordinatörü hemşerimiz Bilal Şenel ise, Manşet Haber’e yaptığı açıklamada, hac görevini tamamlayan 3 milyon civarında Müslüman’ın, Kurban Bayramı’nın ikinci gününde de şeytan taşladığını söyledi. Konakladıkları otellerden kafileler halinde Cemerat bölgesindeki şeytan taşlama alanına gittiklerini kaydeden Şenel, hacıların, görevlilerin yönlendirdiği bölgeden taşlama alanına geçtiğini söyledi. Bilal Şenel, Kurban Bayramı’nın ilk gününde ise büyük şeytan olarak adlandırılan “Akabe Cemresi”ne yedi taş atan hacıların, ikinci gün ise Cemerat’ta sırayla, “Küçük, orta ve büyük Şeytan”a yedişer taş attığını kaydetti. HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK YAŞANMADI Peygamber Efendimiz’in sünnetini yerine getirmek için Arafat’a yürüyerek gidip, dönen bazı hacıların ise dün akşamdan itibaren Mekke’ye döndüğünü ifade eden Şenel, “Aralarında yaşlı ve çocukların da olduğu hacılardan yorgun düşenler, yakınlarının yardımıyla dini vecibelerini yerine getirmeye çalıştı. Yoğunluk nedeniyle bazı hacılar, Cemerat ile Kabe arasındaki güzergahı yürüyerek kat etti. Üç yıl önce hizmete açılan katlı, şeytan taşlama alanında ilk iki günde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı görüldü. Bayramın üçüncü günü de şeytan taşlama alanına gelen hacıların bir kısmı daha sonra 8 Ekim Çarşamba günü Türkiye’ye dönecekler. Cidde’den 21.30’da kalkacak olan uçak gece 00.30 sularında Zafer Havaalanına inecek” dedi. ZAFER HAVALİMANI YOLCULUĞU KOLAYLAŞTIRDI Zafer Havalimanı ile Kabe’ye gidiş-dönüşlerin artık çok daha kolaylaştığını söyleyen Şenel, bu sayede hacılarımız artık birkaç şehir değiştirmeden direk kendi memleketlerine rahatlıkla inebiliyorlar” diye konuştu. Bilal Şenel şunları söyledi: “Şeytan taşlamanın ardından Kabe’ye geçen hacılar, tavaf yaptı. Bu yıl aralarında 61 bin 300 civarında Türk’ün de bulunduğu hacılar, Kabe’de insan seli oluşturdu. Özellikle vakit namazları sırasında yoğunluğun meydana geldiği Kabe’de görevliler, aşırı yoğunluğun önüne geçmek için geçişlere kademeli olarak izin veriyor.”