Berna TOKMAN mesajında;

“Dünya Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm dünyada kadınların eşitlik, kalkınma, daha huzurlu yaşam özlemlerini ve isteklerini dile getirdikleri, birlik ve beraberlik günü olarak kutlanmaktadır. Yurdumuzda da 8 Mart günü, kadınlarımızın liderliğinde, kandınlara yönelik çalışmalarla değerlendirilir. Birleşmiş Milletlerin 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaya karar verilmesinden sonra; Türkiye’de de 1980’lerden başlayarak ve özellikle 1990’lardan sonra farklı kadın örgütleri tarafından daha çok kadın sorunlarının tartışıldığı günler olmuştur. Dünya Kadınlar Günü kadın haklarının kazanılmasında nerelerden başlandığını ve bugünlere nasıl gelindiğinin hatırlanması için çok özel bir gündür.

Kadının özgürlüğü öncelikle ekonomik bağımsızlığından gelir, işte tam da bu nedenle TOBB Kadın Girişimciler Kurulu olarak her zaman kadının ekonomik hayat içindeki yerinin güçlendirilmesi yönündeki çabaların ya öncüsü, ya destekçisi olmuşuzdur. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu olarak daha güzel ve refah bir Türkiye için, sosyal ve ekonomik alanda daha fazla kadın olması gerektiğine inanıyor ve bunu sağlamak için çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki kadın ekonominin can damarıdır. Toplumların geleceğini belirleyen yine kadınlardır. Ülkemizde nüfusun yarısı kadındır. Erkeklerle sahip olduğumuz bu sayısal eşitliği ne ekonomik ne politik, ne de eğitim ve sosyal alanlarda ne yazık ki koruyabilmiş değiliz.

Daha müreffeh bir Türkiye için kadın istihdamını artırmalı iş ve üretim alanlarında kadınlarımıza daha fazla yer açmalıyız. Evimizin ocağımızın üretimimizin bel kemiği olan kadınlarımızın daha insanca muamele görmesi, eşit bireyler olarak yaşaması ve erkekler kadar özgürlüklere sahip olması  gerektiği inancındayız.

Ayrıca, çalışma hayatı içindeki kadınların, yönetim kademelerindeki kadınların yaşadıkları sorunlara da dikkat çekmek zorundayız. Kadın sorunu ekonomik,  sosyal, siyasal ve kültürel bir konudur. Üzülerek belirtmeliyiz ki gerek eğitim, gerek ekonomik özgürlükler gerek aile içi konusunda kadınlarımızın durumu düşündürücüdür. Cinsel taciz ya da aile içi şiddet konusunda kadınlar çok daha zayıf ve korumasız bir durumdadır. Kadınlarımızın şiddet, cinsel taciz ve cinsel sömürünün hedefi olmaktan kurtarılması gerekmektedir. Özelikle bu konunun toplumumuz için sorumluluk oluşturduğunu düşünüyor ve herkesi bu sorumluluğa sahip çıkmaya çağırıyoruz.  Kadınlarımızın güven ve huzur içinde yaşadığı bir ülke meydana getirmek, başta karar alıcılar olmak üzere hepimizin görevidir.

Erkeğiyle, kadınıyla, yaşlısıyla, genciyle, kadına yönelik şiddet ve benzeri, insan onurunu zedeleyen her türlü haksızlığa karşı demokrasi ve adaletle mücadele edeceğimiz, huzurlu barış dolu günlere erişme temennisiyle tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.” Söyledi.