Taytak, Meclis’te Afyonkarahisar'ın Sorunlarını Dile Getirdi

Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, 2019 bütçe görüşmelerinde memleketi Afyonkarahisar’ın sorunlarını dile getirdi.

Taytak konuşmasında, “Afyonkarahisar İlimiz, yerli ve yabancı turistler için "deniz dışında" aranan pek çok tarihî ve asırlık yapılarıyla, milyonlarca yılda oluşmuş mağaralarıyla, termal zenginlik ve tabiat güzellikleriyle, binlerce yıllık medeniyetlerin kültür ve sanatını yansıtan arkeolojik kalıntılarıyla, ören yerleriyle, el sanatlarıyla, peri bacalarıyla, açık hava tapınaklarıyla ve zengin mutfağıyla turizm potansiyeli yüksek olan bir yöremizdir ve aynı zamanda Afyon ülkemiz için çok çok önemli bir tarım şehridir.

Afyonkarahisar haşhaş ekimi bakımından Türkiye’nin en müsait yeridir. Bu ilde yetişen haşhaş bitkisinde %12 morfin bulunur ve bu miktar dünyada birincidir. Haşhaş, Afyon halkının yiyeceği, yağı, ilacı, yakacağı ve hayvanları için küspesidir. İlaç sanayisinin hammaddesi olan haşhaş sakızının işlendiği, morfin üretiminin yapıldığı Alkoloid Fabrikası Bolvadin ilçesinde bulunmaktadır. Fabrikanın problemlerinin çözülüp daha aktif olması sağlanmalıdır.” diyerek Afyonkarahisar ilinin önemini vurguladı.

“Haşhaş yağışlardan dolayı büyük kayba uğramıştır”

Taytak; “Afyonkarahisar'da üretilen haşhaş bitkisi bu yıl yağışlardan dolayı ciddi kayba uğramıştır. Özellikle Şuhut, Sandıklı, Kızılören ve Hocalar ilçelerimizdeki haşhaş üreticileri büyük oranda zarar görmüşlerdir. Sadece Sandıklı, Kızılören ve Hocalar'da 20 bin dekara ekilen haşhaşın maalesef sadece 4 bin dekarından ürün alınabilmiştir.” Diyerek konuşmasına devam etti.

“Eber Gölü için acil önlemler alınmalıdır”

Konuşmasına Eber gölündeki kuraklıktan bahsederek devam eden Taytak; “İlimizin temel geçim kaynağı olan hayvancılık ve tarımsal üretim için vazgeçilmez olan suyun toplandığı gerek baraj ve göletlerde, gerekse doğal göllerimizde toplanan sularda kaygı verici derecede azalma dikkati çekmektedir. Bu hususta acil önlemler alınmazsa telafisi imkânsız zararların oluşması kaçınılmazdır. Afyonkarahisar ilimiz sınırları içerisinde bulunan Eber Gölü sıkıntılarını daha önce buradan dile getirmiştim. Eber gölü kuraklık ile karşı karşıyadır. Şuan o bölgede insanlarımız hala giderilmeyen mağduriyetler yaşamaktadır.” dedi.

“2018 yılı içinde meydana gelen yağışlardan çok fazla tarım arazisi zarar görmüştür”

Afyonkarahisar’da meydana gelen yağışlardan söz eden Taytak, hasar tespitlerini dile getirdi: “Yine Afyonkarahisar’da 2018 yılında meydana gelen doğal afetlerden bahsetmek istiyorum; 14 haziran 2018 tarihinde; Şuhut ilçe merkezi, Ağızkara, Efe, İsalı ve yarışlı köylerinde dolu afeti meydana gelmiştir. Hasar tutarı 5.995.604 TL olmuştur. 24 temmuz 2018 tarihinde; Merkez Işıklar kasabasında meydana gelen aşırı yağış-sel-su baskını afeti hasar tutarı toplamda 1.920.000.000 TL’dir. Bu hasarın 89.829.00 TL’lik kısmı tarımsal alan hasarıdır. 31 temmuz 2018 tarihinde; İhsaniye İlçesi Yaylabağı ve Döğer Kasabaları, Ayazin, Eskieymir ve Eynihankuzviran köylerinde meydana gelen sel ve dolu afeti hasar tutarı 1.677.509.00 TL, 7 Ağustos 2018 tarihinde; Bolvadin ilçe merkeziyle, Hamidiye köyünde meydana gelen sel ve dolu yağışı felaketi nedeniyle hasar tutarı 750.588.00 TL olarak belirlenmiştir. Toplam hasar miktarının 1.700.000.00 TL’si ödenek olarak gönderilmiştir. Gelen ödenek ilçelere hasar oranlarına göre dağıtılmış ve başvuru süreci devam eden hasarlara ise, ödenek geldiği anda iletileceği bilgisi bize ulaşmıştır.” diyerek hasarları belirtti.

“Yapımına başlanmayan yatırımlar bulunmaktadır”

Taytak; “Karayolları Genel Müdürlüğünce, yol yapım çalışmaları için bütçeden karayollarına ayrılan ödenekler, bu yatırımları gerçekleştirmek için her geçen yıl daha yetersiz hale gelmektedir. Son bir yıl içerisinde Bolvadin-Çay ilçelerimiz arasında yapımı devam eden yol çalışmasında herhangi bir ilerleme yoktur. Başmakçı-Dinar arasındaki 22 km’lik yolun tüm ölçümleri ve etütleri yapılmış yol yapım çalışmaları başlamamıştır. Bunların yanı sıra Başmakçı’da yapılması planlanan kapalı spor salonu, TOKİ konutları ve hastane yatırımlarına belediyemiz yer tahsislerini ve alt yapı çalışmalarını yapmış olmasına rağmen projelerin yapımı ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Afyonkarahisar’ da sel felaketinden korunmak için yapılan, “taşkın koruması projeleri” 2017 yılında bütün hazırlıkları yapılmasına rağmen hala ihale

aşamasına geçirilememiştir. Taşkın korumaların yapılmaması sebebiyle yaşanan sel felaketlerinden çiftçilerimiz çok büyük maddi zararlar görmüştür. İhsaniye İlçemizdeki Kayıhan Göleti yapımı tamamlanmış, sulama kanallarının ihalesi 2017 tarihinde yapılmıştır. Çiftçilerimiz için çok büyük önem arz eden bu proje için bir çalışma yapılmamaktadır. Yine Kayıhan Beldemiz sınırları içerisinde bulunan, Ablak yolu üzeri, Akören yolu ve değirmen önü mevkiinde ihalesi yapılan üç adet köprünün yapımına halen başlanmamıştır. Bu projeler yapılması elzem olan işlerdir.” dedi.

“Milletimizin menfaati neyi gerektiriyorsa taşın altına elimizi koymak zorundayız”

Taytak sözlerine; “Burada bir şey eklemek istiyorum. Milletimizin menfaati, milletimizin yararı neyi gerektiriyor ise, biz bu ülkenin seçilmiş milletvekilleri olarak taşın altına elimizi her zaman koymak zorundayız. Bizim için esas olan milletimizin menfaatidir. Sağlıkta olsun, eğitimde olsun, turizmde olsun, her alanda, vatandaşımızı ilgilendiren her konuda onların beklentilerini yerine getirmeye çalışmalıyız. Sadece Afyonkarahisar için de konuşmuyorum. Bizim için Afyon’da bir, Sinop’ta bir, Maraş’ta birdir.” diyerek konuşmasına devam etti.

“Vatandaşımız kapı kapı süründürülmeden acil hasar tespitleri yapılmalıdır”

Taytak, “Bir tarım arazisine dolu düştüğünde, bir ekilmiş toprağa sel geldiğinde; mağdur olan kişiler, yedek ödenek, yeni bir idarenin kurulmasına mı harcanmış? Bir yatırıma mı kullanılmış diye bakmaz. İnsanlar bununla ilgilenmez ve bu çok normaldir. Vatandaş yaşadığı mağduriyete bakar, traktörüne mazot alıp alamayacağına bakar. Gübresini alabiliyor mu buna bakar, başka şehirde okuyan evladına para gönderebiliyor mu, gönderemiyor mu, ona bakar. Mağduriyetler yaşandığında ilk gayemiz bu mağduriyetleri giderebilmek olmalıdır. İnsanlarımızı kapı kapı süründürmeden, acil hasar tespitleri yapılmalı, süreçler hızlandırılmalı ve zararları karşılanmalıdır. Devlet millet için vardır. Devlet adalet varsa vardır. Ancak bütün mağduriyetler hakkaniyetli bir şekilde giderildiği zaman bizler rahat uyku uyuyabiliriz, vatandaşın her daim yanında olmalıyız” diyerek genel kurul kürsüsünde yaptığı konuşmayı tamamladı.