Sezer Küçükkurt, Kocatepe Gazetesindeki yazısında yağan yoğun kar sonrası şehirdeki yolların durumunu yazdı. İŞTE O YAZI!..rnrn“Kusuru, kabahati örten şey ortadan kalkınca bütün çirkinlikler, hileler, ayıplar ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

Sezer Küçükkurt, Kocatepe Gazetesindeki yazısında yağan yoğun kar sonrası şehirdeki yolların durumunu yazdı. İŞTE O YAZI!.. “Kusuru, kabahati örten şey ortadan kalkınca bütün çirkinlikler, hileler, ayıplar ortaya çıktı” manasında kullanılan bir deyimdir “Takke düştü kel göründü” ifadesi… Afyonkarahisar şehir merkezinin hali bugün tam manasıyla bu deyimin hakkını vermektedir. Kar künklerinin arasında sek sek oynayan insanlar… Çamur deryaları içinde adeta vapur gibi dalgaları yara yara ilerleyen araçlar… Kaldırımlarda çalı süpürgeleri ya da küreklerle insanlara yol açmaya çalışan 3-4 temizlik görevlisi… Araçların sıçrattığı çamurdan kurtulmak için birbirini ezercesine mücadele verenler… Kar tepeleri nedeniyle kenara yanaşamayan, ama yol ortasına park edilmiş araçlar… Kar nedeniyle geçilemeyen sokaklar… vesaire… Bunlar görmekte olduğumuz manzaralar… Bir de gözlerimizin aradığı manzaralar var. Televizyonlardan aşina olup, “Nerdeee bizde” diye hayıflandığımız görüntüler… Caddeleri kürüyüp tertemiz yapan iş makinaları, kaldırımlar için özel yapılmış kar kürüme araçları, seferber olmuş temizlik orduları, çürük karsız, çamursuz caddeler, çukurdan arınmış kaymak gibi yollar, vesaire… Haber bültenlerinde “bilmem kaç köy yolu ulaşıma kapandı” ibaresini sık sık duyar olduk. Bundan sonra da duyacağımızdan eminiz. Köy yollarında durum böyle de şehir merkezindeki mahalle yolları farklı mı sanki? Ağrı’nın falanca dağının tepesindeki köye ulaşılamamasını insanlara belki izah edelibilirsiniz. Ama şehrin ortasındaki filanca mahallenin falanca sokağına neden araç giremediğini kimseye anlatamazsınız. Gazlıgöl caddesinden, Maliye kavşağından geçen araçlar herhangi bir patika yolda çok daha rahat ilerleyebilirler. Ama bahsettiğimiz bu noktalarda araçların kazasız belasız ilerleyebilmesi üstün beceri isteyen bir konudur. Buna benzer örnekleri çogaltmak mümkündür. Şehrin her tarafı delik deşikken, geçici yama çözümleri ile sorun ötelenmişti. Ama kar ve yağmur gelince makyaj döküldü, gerçekler ortaya çıktı. Çarşambanın gelişi perşembeden belli idi. Bunun tek vebali Belediye’nin midir? Elbette hayır… Bahsettiğimiz sorunlar, hep dert yandığımız plansız çalışmalardan kaynaklanmaktadır. Bir kaç ay önce caddeleri delik deşik edip, üstünkörü kapatıp giden inşaat işçileri, firma yöneticileri, taşeronlar bugün piyada görünmemektedir. Onlara bu işleri veren, gerekli denetlemeyi yapmadıkları eleştirisi yöneltilince, “Denetleme bizim işimiz değil” diyen kurumların yetkilileri de seslerini çıkarmamaktadırlar. Ancak geride kalan enkazla tüm Afyonkarahisar halkı mücadele etmektedir. Mücadeleden canı yanan Belediye’nin telefonlarına sarılmaktadır. Günlerce yağan karın, birkaç gün içinde yüzlerce işçi, onlarca iş makinası tarafından kaldırıldığını, şehir merkezinin yoğun yağıştan birkaç gün sonra pırıl pırıl hale getirildiğini görmüş olan Afyonkarahisarlılar, şimdi yine aynı beklenti içerisindeler. Umuyoruz ki, yetkililerimiz bu yönde tedbirlerini alıyorlardır. Şehir merkezini kar istilasından kurtarmak, insanların normal yaşamına dönmesini sağlamak için kar yağışının durmasını bekliyorlardır. İnşallah öyledir, yoksa halimiz perişan…