Afyonkarahisar’daki Methiye Dumlu İlköğretim Okulu öğrencilerinin sergilediği takım ruhu örneği, onların zafere ulaşmasında etkili oldu. Öğrencilerin sözlerine de yansıyan kelimeler, istediklerini almakta etkin bir rol oynadı.
Methiye Dumlu İlköğretim Okulu öğrencileri, Denizli’de bir süre önce düzenlenen 10. Ulusal Servergazi Matematik Yarışması’ndan (SERİMYA) bronz madalya ile döndü. Sessiz sedasız gittikleri yarışmadan güle oynaya dönen Methiye Dumlu İlköğretim Okulu öğrencileri, 32 ilden 182 okul ve 800 öğrencinin katıldığı yarışmada bronz madalya kazandı.
Henüz 7. sınıfa giden 6 öğrenci, matematik öğretmenleri Münibe Gülle’nin öncülüğünde 8. sınıf matematik konularına çalışarak yarışmaya girdi. Altı öğrencinin sergilediği takım ruhu örneği ise görenleri hayretler içerisinde bıraktı.
Öğrencilerinin bu yarışmada mutlaka olmasını isteyen okulun matematik öğretmeni Münibe Gülle, bir ay önce çalışmaya başladıkları SERİMYA için, yoğun bir kamp süreci geçirdiklerini, öğrencilerinin tatil anlayışını bu süre içerisinde akıllarından sildiklerini anlattı.
7. sınıftaki öğrencilere 8. sınıf konularını öğreterek bu yarışmaya kattığını aktaran Gülle, çalışma süreleri kısa olduğu için yoğun bir çalışma yaptıklarını söyledi. Okuldaki derslerin yanı sıra öğrencilerinin evlerinde de verilen ödevlere riayet ederek çalıştığını dile getiren matematik öğretmeni Gülle, süreci şöyle anlattı: “O dönemde öğrencilerimin yazılıları da vardı. 8. sınıftaki temel konuları bitirdikten sonra çıkan soruların üzerinden giderek, soruların mantığını, hangi sorunun nasıl çözülmesi gerektiği üzerinde çalıştık. Çocuklar çok özverili çalıştı. Arkadaşları dışarıda top oynarken, tatil zamanlarında, 23-24 Nisan’da tatil yaparken burada ders yaptık. Bir kampa girdiler. Akşam saat 18.00’den sonra okulda kaldığımız zamanlar oldu. 13.00’te dersleri bitiyor normalde ama yılmadan çalıştılar. Takıldıkları yerlerde ben yardımcı oldum.”
BİZİM ŞANSIMIZ YOK DÜŞÜNCESİNDEYDİLER
Yarışmaya Afyonkarahisar’dan çok başarılı olarak bilinen okulların katıldığını anlatan Gülle, onların katıldığını duyunca ‘Bizim şansımız yok’ düşüncesine girdiklerini, ama öğrencilerin birbirlerini motive ederek çalışmalarını sürdüklerini kaydetti. “Birisinin düştüğü yerde, moralinin bozulduğu yerde diğeri onu kaldırdı” diyen Gülle, madalyayı bir kişinin aldığını ancak başarıyı hep birlikte aldıkları için sevinçlerinin anlatılamaz bir olaya dönüştüğünü ifade etti.
Bu yarışma için 10 yıldır çalışanların meyveleri topladığını söyleyen Gülle, Afyonkarahisar’dan ise sadece iki kişinin bronz madalya kazandığını belirtti. Kendi öğrencilerinin ilk kez böyle bir yarışmaya girdiğini anlatan Gülle, “Bronz madalya küçük bir başarı olarak görülebilir ama öğrencilerin yaşadığı çevreye ve imkanlarına bakacak olursak çok büyük bir başarı. Biz seneye yine katılacağız, o zaman da daha iyi bir başarı alacağımıza inanıyorum” dedi.
TAKIM RUHU BAŞARIYI GETİRDİ
Yarışmaya katılan 7. sınıf öğrencilerinden İzzet Sezgin Akgün, bir takım ruhu ile çalıştıklarını söyleyerek, “Kendimizi buna inandırdık. Kazanacağımıza bir şekilde inandık. Öğretmenimizle birlikte, öğretmenimizin yönlendirmesi ile çalıştık. Ama çok çalıştık. Ailemizde destek oldu manevi olarak. Biz de inandık ve başardık” dedi.
Öğrencilerden Hasan Şahin ise, bireysel olarak evde çalıştıklarını belirterek şunları söyledi: “Evdeyken bu olimpiyatla ilgili çıkan soruların benzerlerinden sürekli sorular çözdük. Öğretmenimizin verdiği kitaplardan sorular çözdük. Ailem de destek oldu. Okul adına gittiğimiz için çok büyük destek verdiler. Biz kendimize bir program yaptık. O programlara göre çalıştık. Biz de takım ruhu çok güçlüydü. Bu nedenle birlikte çok fazla zaman geçirdik. Bir ay kadar çalıştık ve bu başarıyı aldık. Sınava girdiğimde bende bir korku vardı ama başarabileceğimize inanıyordum.”
İrem Merve Çetinkaya ise, hem kendi derslerine hem de 8. sınıf matematik konularına çalıştıklarını belirterek şöyle konuştu: “Öğretmenlerimizin de desteği ile bu başarıyı elde ettik. Annem ve babam kesinlikle destek oldu. Onlar bizim velilerimiz, onların desteği de bu başarıyı almamızda etkili oldu. Benim için zordu, ben de bunu başaracağımıza inanıyordum ve inancım da doğru oldu.”
Bronz madalyayı okuluna ve arkadaşlarına kazandıran Gül Keskin de sözlerini şöyle sürdürdü: “İnanmamız bize başarıyı getirdi. Çalışmalara başlamadan önce bunu başarabileceğimize inanıyorduk. Evde, okulda hatta tatil günlerinde bile çalıştık, bu çalışmamız bizim başaracağımız anlamına geliyordu. Oraya gidince de o kadar kişiyi görünce şaşırdık. Ama istediğimizin bir kısmını aldık. Yarışmada çok heyecanlandım. Hiç ummadığım bir anda ismim okununca çok şaşırdım, çok mutlu oldum.”
Huriye Şahin de, “Hepimiz takım olarak çalıştık. Öğretmenimiz kitaplar verdi, 8. sınıf konularını işledikten sonra kitaplardan soruları çözdük. Takıldığımız zamanlarda öğretmenimiz yardım etti. O kadar da kötü değil tatilde çalışmak. Ödülü var bu işin. Çalışılmadan bir şey kazanılmıyor” diye konuştu.
İnanç, istek, plan ve programın kendilerine bu başarıyı getirdiğini belirten Sadettin Özkök de, “Hepimiz başarı elde etmeyi istiyorduk ve dileğimiz oldu. Hiç durmadan ders çalıştık. Tatil günlerinde bile biz buradaydık. Bu bize biraz zor geldi. Başarılarımızın sonucunu aldık. Bu bizim başarımızdı. Bundan sonraki ilk 5 bizim olacak” ifadelerini kullandı.
Henüz 7. sınıfa giden 6 öğrenci, matematik öğretmenleri Münibe Gülle’nin öncülüğünde 8. sınıf matematik konularına çalışarak yarışmaya girdi. Altı öğrencinin sergilediği takım ruhu örneği ise görenleri hayretler içerisinde bıraktı.
Öğrencilerinin bu yarışmada mutlaka olmasını isteyen okulun matematik öğretmeni Münibe Gülle, bir ay önce çalışmaya başladıkları SERİMYA için, yoğun bir kamp süreci geçirdiklerini, öğrencilerinin tatil anlayışını bu süre içerisinde akıllarından sildiklerini anlattı.
7. sınıftaki öğrencilere 8. sınıf konularını öğreterek bu yarışmaya kattığını aktaran Gülle, çalışma süreleri kısa olduğu için yoğun bir çalışma yaptıklarını söyledi. Okuldaki derslerin yanı sıra öğrencilerinin evlerinde de verilen ödevlere riayet ederek çalıştığını dile getiren matematik öğretmeni Gülle, süreci şöyle anlattı: “O dönemde öğrencilerimin yazılıları da vardı. 8. sınıftaki temel konuları bitirdikten sonra çıkan soruların üzerinden giderek, soruların mantığını, hangi sorunun nasıl çözülmesi gerektiği üzerinde çalıştık. Çocuklar çok özverili çalıştı. Arkadaşları dışarıda top oynarken, tatil zamanlarında, 23-24 Nisan’da tatil yaparken burada ders yaptık. Bir kampa girdiler. Akşam saat 18.00’den sonra okulda kaldığımız zamanlar oldu. 13.00’te dersleri bitiyor normalde ama yılmadan çalıştılar. Takıldıkları yerlerde ben yardımcı oldum.”
BİZİM ŞANSIMIZ YOK DÜŞÜNCESİNDEYDİLER
Yarışmaya Afyonkarahisar’dan çok başarılı olarak bilinen okulların katıldığını anlatan Gülle, onların katıldığını duyunca ‘Bizim şansımız yok’ düşüncesine girdiklerini, ama öğrencilerin birbirlerini motive ederek çalışmalarını sürdüklerini kaydetti. “Birisinin düştüğü yerde, moralinin bozulduğu yerde diğeri onu kaldırdı” diyen Gülle, madalyayı bir kişinin aldığını ancak başarıyı hep birlikte aldıkları için sevinçlerinin anlatılamaz bir olaya dönüştüğünü ifade etti.
Bu yarışma için 10 yıldır çalışanların meyveleri topladığını söyleyen Gülle, Afyonkarahisar’dan ise sadece iki kişinin bronz madalya kazandığını belirtti. Kendi öğrencilerinin ilk kez böyle bir yarışmaya girdiğini anlatan Gülle, “Bronz madalya küçük bir başarı olarak görülebilir ama öğrencilerin yaşadığı çevreye ve imkanlarına bakacak olursak çok büyük bir başarı. Biz seneye yine katılacağız, o zaman da daha iyi bir başarı alacağımıza inanıyorum” dedi.
TAKIM RUHU BAŞARIYI GETİRDİ
Yarışmaya katılan 7. sınıf öğrencilerinden İzzet Sezgin Akgün, bir takım ruhu ile çalıştıklarını söyleyerek, “Kendimizi buna inandırdık. Kazanacağımıza bir şekilde inandık. Öğretmenimizle birlikte, öğretmenimizin yönlendirmesi ile çalıştık. Ama çok çalıştık. Ailemizde destek oldu manevi olarak. Biz de inandık ve başardık” dedi.
Öğrencilerden Hasan Şahin ise, bireysel olarak evde çalıştıklarını belirterek şunları söyledi: “Evdeyken bu olimpiyatla ilgili çıkan soruların benzerlerinden sürekli sorular çözdük. Öğretmenimizin verdiği kitaplardan sorular çözdük. Ailem de destek oldu. Okul adına gittiğimiz için çok büyük destek verdiler. Biz kendimize bir program yaptık. O programlara göre çalıştık. Biz de takım ruhu çok güçlüydü. Bu nedenle birlikte çok fazla zaman geçirdik. Bir ay kadar çalıştık ve bu başarıyı aldık. Sınava girdiğimde bende bir korku vardı ama başarabileceğimize inanıyordum.”
İrem Merve Çetinkaya ise, hem kendi derslerine hem de 8. sınıf matematik konularına çalıştıklarını belirterek şöyle konuştu: “Öğretmenlerimizin de desteği ile bu başarıyı elde ettik. Annem ve babam kesinlikle destek oldu. Onlar bizim velilerimiz, onların desteği de bu başarıyı almamızda etkili oldu. Benim için zordu, ben de bunu başaracağımıza inanıyordum ve inancım da doğru oldu.”
Bronz madalyayı okuluna ve arkadaşlarına kazandıran Gül Keskin de sözlerini şöyle sürdürdü: “İnanmamız bize başarıyı getirdi. Çalışmalara başlamadan önce bunu başarabileceğimize inanıyorduk. Evde, okulda hatta tatil günlerinde bile çalıştık, bu çalışmamız bizim başaracağımız anlamına geliyordu. Oraya gidince de o kadar kişiyi görünce şaşırdık. Ama istediğimizin bir kısmını aldık. Yarışmada çok heyecanlandım. Hiç ummadığım bir anda ismim okununca çok şaşırdım, çok mutlu oldum.”
Huriye Şahin de, “Hepimiz takım olarak çalıştık. Öğretmenimiz kitaplar verdi, 8. sınıf konularını işledikten sonra kitaplardan soruları çözdük. Takıldığımız zamanlarda öğretmenimiz yardım etti. O kadar da kötü değil tatilde çalışmak. Ödülü var bu işin. Çalışılmadan bir şey kazanılmıyor” diye konuştu.
İnanç, istek, plan ve programın kendilerine bu başarıyı getirdiğini belirten Sadettin Özkök de, “Hepimiz başarı elde etmeyi istiyorduk ve dileğimiz oldu. Hiç durmadan ders çalıştık. Tatil günlerinde bile biz buradaydık. Bu bize biraz zor geldi. Başarılarımızın sonucunu aldık. Bu bizim başarımızdı. Bundan sonraki ilk 5 bizim olacak” ifadelerini kullandı.
