rnrnSON TAHLİLDE BÜYÜKŞEHİR MEVZUUrnrnİki hafta önce başlattığımız Afyonkarahisar’ın Büyükşehir olması tartışmasında maalesef sonuç alamadık. Tartışma kültüründe ve kamuoyu oluşturma konusunda sınıfı geçtik ama istediğimiz hedefe ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

SON TAHLİLDE BÜYÜKŞEHİR MEVZUU İki hafta önce başlattığımız Afyonkarahisar’ın Büyükşehir olması tartışmasında maalesef sonuç alamadık. Tartışma kültüründe ve kamuoyu oluşturma konusunda sınıfı geçtik ama istediğimiz hedefe ulaşamadık. Futbol tabiri ile “iyi oynadık, ama gol atamadık”.   Neyse, sağlık olsun. Yapacak bir şey de yok, bu defteri kapatıp önümüzdeki tartışmalara bakmaktan başka çaremiz de yok.   *   Aslını sorarsanız şahsım olarak, bu tartışmayı açarken pozitif bir sonuç çıkma olasılığının düşük olduğunun bilincinde idim. Çünkü olayın en büyük ayağı olan Ankara’da özellikle iktidar partisi kanadında itibarımız yok denecek kadar azalmıştı. Muhalefet milletvekilleri ise tasarının tamamına karşı oldukları için projeyi desteklemediler. Bu konuda onlara sitem etmeye hakkımız da yok. Bende muhalefet partileri gibi Büyükşehir yasa tasarısının ülkeye hayırlı olmadığını düşünüyorum.   Peki “yasayı hayırlı bulmuyorsun da niçin Afyonkarahisar Büyükşehir olsun” diye soranlara ise cevabım da şudur: Büyükşehir yasa tasarısı, iktidarın sadece yönetiminde olmadığı bazı Büyükşehir Belediyelerini kazanmak için hazırladığı, yüzlerce kilometre uzaklıktaki beldeleri ve köyleri hiçbir altyapı olmadan mahalle yapıp Büyükşehir’e bağlayan, doğu ve güneydoğu özelinde ise ülkenin federatif yapıya yönelmesine zemin hazırlayan, ilk bakışta “ucube” bir yasa.   Özellikle bu yasa ilk uygulamaya konulduğu ilk yıllarda çok büyük sorunları da beraberinde getirecek. Bu nedenle eğer söz konusu ülkemiz ise, yasaya bugünde karşıyım, yarında karşıyım.   Ama, yasa bir şekilde iktidarın gücü ile Meclis’ten geçecekse eğer –ki geçecek gibi görünüyor- bu yasa bir taraftan yeni Büyükşehir olacak 13 ile çok önemli avantajlar sağlıyor. Bütçeden ayrılacak olan kaynağın büyük bir kısmı bu 13 belediye ile mevcut olan 15 belediyeye aktarılacak. Bu kaynak yoktan var edilmediği için, maalesef Büyükşehir olmayan illerin bütçeden aldıkları paylar azalacak. Kaba bir örnekle 175 bin nüfusu olan Afyonkarahisar merkez ilçe belediyesi kişi başına 10 liradan 1 milyon 750 bin lira alırken, Büyükşehir olması halinde 700 bin nüfus üzerinden 16 lira alacak ve genel bütçeden aldığı pay 10 milyon Türk Lirası gibi rakamlara ulaşacaktı. Olmadı, beceremedik.   Diğer taraftan bu yasanın şu haliyle Afyonkarahisar’da 50 belde belediyemiz kapatılıp köy statüsüne geçiyor, eğer Büyükşehir olmayı başarabilse idik, 96 beldemizin tamamı kapanacak ama bu beldeler Büyükşehir Belediyesine bağlı mahalle olacağı için, yine belediye hizmetlerini alabilme şansları devam edecekti. Kısacası mevcut halde birçok kasaba köy olacak, Büyükşehir olsa idik, Büyükşehir mahallesi olarak Belediye hizmetlerini en üst standartlarla alabileceklerdi.   Neticede kısmet değilmiş olmadı. Artık bol çocuk yapıp nüfusumuzu 750 bine çıkartarak bu şansımızı tekrar deneyebiliriz.   *   Diğer bir yandan bu tartışmaların görünürde pozitif bir sonucu elde edilmemesine rağmen, yaptığımız çağrıya cevap veren Afyonkarahisar basını ve okuyucuların yoğun ilgileri ilimizin şehirleşmedeki birçok sorununu da ortaya çıkarmış oldu. Ben şahsen, Afyon Basının gündem oluşturma, fikri tartışma olgunluğu ile şehrin sorunlarına sahip çıkma konusundaki duyarlılıklarından dolayı çok mutlu oldum ve şehir adına ümitlendim. Yazımıza 15 saygın köşe yazarı cevap verdi. Şehirdeki tüm medya kuruluşları, gazeteler, ajanslar, internet siteleri olayı daima gündemde tuttular. Bu yazıları kamuoyu da sahiplendi. İnternet sitelerine ve gazetelerin web sayfalarına yüzlerce yorum yazıldı. İnanın o kadar değerli köşe yazısını bir yana bırakın, şehrin idarecileri sadece okuyucuların yazdıkları yorumları okusalar Afyonkarahisar’ın hiçbir sorunu kalmaz. Şehirleşme konusunda okurlarımızı çok hissiyatlı ve dertli gördüm. Yazılan yorumları derleyip şehrin idarecilerine ileteceğim. Fakat kısaca ana başlıklar halinde özetlersek eğer, halkımız Büyükşehir olmaktan ziyade adam akıllı bir kent hayatına razı görünüyor. Vatandaşların büyük çoğunluğu şehirde doğru düzgün park ve yürüyüş güzergahlarının olmayışından dertli, bir çok vatandaşımız ise –özellikle başka şehirlerden gelmiş olanlar- küfürlü konuşmalar ve maço hareketleri ile şehri esir alan sokak serserilerinden dem vuruyorlar. Bu tür kişiler azalmasına rağmen, davranışlarının aykırılığı bütünü bozmaya yetip de artıyor bile, bu konuda belediyeden ziyade Valilik ve Emniyetin çok çaba sarf etmesi gerekiyor.   Yazılan yorumlarda azımsanmayacak miktarda Afyonkarahisar’da düşük ücretle çalıştırılan kişilerin gerek sosyal haklar konusunda, gerekse ücretlerinin azlığı konusunda şikayetçi olanlar da vardı. Büyükşehir olmak için, asgari ücretle çalışan büyük kitlelerin yeterli olmadığını düşünüyorlar. Gerçekten de bugün hangi Büyükşehir’de asgari ücretle yaşanabilir ki? Ayrıca özellikle mermer sektöründe çalışan birçok işçimiz sigorta, yıllık izin, kıyafet, mesai gibi birçok konuda haklarının gasp edildiğini yazmışlar. Büyükşehir konusunu çok ilgilendirmiyor görünse de, nüfusun neden azaldığı, işgücünün niçin başka şehirlere göçüp gittiği ile ilgili somut örnekler oldukça fazla.   Sonuçta Afyonkarahisar’ın Büyükşehir olması tartışmaları, bizleri tahmin ettiğimiz sonuca sürükledi, Büyükşehir olmak için, önce adam akıllı bir kent olalım. Vatandaşımız da kentli gibi düşünsün, idarecilerimiz de..   Benim son tahlilde düşüncem ise; Mardin’e, Tekirdağ’a, Van’a Büyükşehir olma fikri büyük gelmez iken, on bin yıllık tarihi olan Afyonkarahisar’a bu fikir büyük geldi.   Konu hakkında yazan, çizen, düşünen, konuşan herkese teşekkürler. İnanın birçok Büyükşehir adayı şehirde bu konu bu kadar düzeyli tartışılmamıştır.   Sonuçta düşüncem ilk başladığım noktada durmaktadır:   Bizde Büyükşehir olmak için un var, yağ var, şeker ise sadece 50 gram eksik.   Her şeyimiz tamam gibi görünse de en önemlisi “Usta”mız yok.   Sanırım en büyük eksikliğimizde o.