Dalga mı geçiyorsunuz? Şaka mı yapıyorsunuz?rnrn rnrnTürkiye maalesef uzunca bir süreden beri terör saldırıları ya da yine güvenlik güçlerinin yaşadığı kazalar başta olmak üzere çeşitli nedenlerle ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

Dalga mı geçiyorsunuz? Şaka mı yapıyorsunuz?   Türkiye maalesef uzunca bir süreden beri terör saldırıları ya da yine güvenlik güçlerinin yaşadığı kazalar başta olmak üzere çeşitli nedenlerle kaybettiği şehitlerine, kayıplarına ağlıyor, büyük acılar yaşıyor…   Bu kez nedeni hala araştırılan Afyon’da askeri birlikteki bir patlamada 25 evladını daha bu ülke kaybetti. Ama bütün bunlar olurken ve yine maalesef bu ülkenin insanlarının zaten akıl sağlığını iyice kaybetmesine neden olacak büyük gaflar ve hatalar zinciri de yaşanıyor.   Çok değil bundan 40 gün önce Hakkari’de helikopterde şehit olan Uzman Çavuş Regaip Şahin’in Sakarya’daki cenaze töreninde şehidin tabutu ile ailesinin, üzerinde “mutluluğu paylaş” yazan bir meşrubat ve dondurma firması reklamı olan şemsiyenin altında tutulması büyük tepki çekmişti.   Burada “bu iş bir vicdan meselesidir. Şehit ailesinin mutluluğu paylaşanların utancını paylaşamayız” diyerek durumun vahametine dikkat çekmeye çalışmıştık. Ama nerde…   Bugün sanki “hayır o yetmez bak biz daha insanları çıldırtmak için neler yaparız” misali Afyon’da anlaşılmaz ve kabul edilemez gaf ötesi bir durum yaşandı.   Şimdiden söyleyeyim, ‘basın abartıyor’ ‘ne var bunda canım’ ‘kötü niyetli yaklaşımlar bunlar’ sözlerine herkesin karnı tok. 25 vatan evladının büyük bir tedbirsizlik sonucu kaybedildiği kazanın üzerinden daha iki gün geçmeden Afyon’a gelen Genelkurmay Başkanı’nı ağırlayan Afyon Valisinin yaptığını anlamak mümkün değil. Herhalde “günün anlam ve önemini yansıtmak amacıyla” bu üzüntümüzün ortasında valilik sitesinde birbirinden tuhaf fotoğraflar koyduruyor. Bu acılı günde Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’i de zor durumda bırakan bu fotoğraflarda herhalde ileride duvara asıldıkça 25 şehit hatırlansın diye bir kilim, çok üzülüp düşüncelere dalarsa kafasını dağıtsın diye bir satranç takımı hediye etmiş.   Bir de günün anlam ve önemine binaen yine bir plaket vermiş. Neyin plaketiyse… Tebrikler. Bir de Afyon lokumu olsaydı kare tamamlanırdı. Bunu hangi mantık, hangi yaklaşım kabul edebilir?   Ailelerin acısı Türkiye’yi kahrederken, ülkenin göğsüne bir hançer gibi üzüntü saplanırken, sanki normal bir günmüş gibi vali “rutin” icraat resimlerini sitede hem de ziyaretin 10 dakika sonrasında yayınlayıveriyor. Gerçekten tebrikler.   İçeriye girerken “konuşmak istemiyorum, her şey ortada” diyen üzüntülü Genelkurmay Başkanı’nı bu fotoğraflarla zora sokmaya ne gerek vardı? Şimdi bunun “mutluluğu paylaş” şemsiyesinden ne farkı kaldı? Unutulmaz üzüntülerimizin arasına bir de unutulmaz düşüncesizliğinizi eklemeye devam ediyoruz.   UNUTTUNUZ MU?   Daha önce, şehit polis babasının tabutu ile helikopterde yalnız başına bırakılan o küçük çocuk fotoğrafı hala aklınızda değil mi? Atatürk Havalimanında şehit bir subayın tabutunun, iki bavuluyla bir nakliye kamyoneti üzerinde yalnız bırakılmasını ne çabuk unuttuk? Ya da o küçücük kız çocuğunun Çukurca saldırısı sonrası şehitlerin yanyana dizilmiş veda töreninde tabutlarının arasında girip oradan oraya babasını ağlayarak aramasını?   Bu üzücü tablolar bitmiyor maalesef. İşte bugün de bunlara Afyon eklendi. Peki medya ne yapıyor? Sütten çıkmış ak kaşık mı? Hala içimizde “bazıları” dört gözle “şöyle ağız tadıyla bir yerlerde ağlayan, oğlu şehit olan anne bulsak da çekip çekip reyting yapsak” edasıyla ağzından salyalar akarak sağda solda dolaşıyor. Olmuyor beyler, olmuyor…   Metehan Demir / hurriyet.com.tr