Afyon Barosu ve Anadolu’daki 13 baronun katılımıyla hazırlanan basın bildirisinde, Çağlayan Adliyesi’nde yaşananlar kınandı. Afyon Baro Başkanı Turgay Şahin yaptığı açıklamada, ”Ülkemiz, 15 gündür Taksim’de ve buna bağlı olarak birçok ilde yaşanan protestolarla sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, üzerinde ittifak edilen husus ülke genelinde yaşanan huzursuzluktur. Terörden ve coğrafyamızda var olan çatışmalardan hem millet olarak hem devlet olarak büyük bedeller ödendi ve ödenmeye devam ediyor. Bir tarafta tüm iyi niyetleri ile demokratik tepkilerini dile getirenlerin bulunduğu olaylarda, diğer taraftan bu karışıklıktan nemalanmaya çalışanların bulunduğu toplumun ve herkesin ortak kanaatidir. Görülen odur ki; yaşanan olaylardan ve protestolardan gerekli maksat hasıl olmuştur. Bugün itibarıyla yapılması gereken şey, aklıselimle hareket ederek huzurun yeniden tesis edilmesidir” dedi. ”Yaşanan olayların yapısı gereği meslektaşlarımız ve tüm adalet camiası da önemli bir sınavdan geçmektedir. Avukatlar olarak siyasi görüşlerimiz ve ideolojik kaygılarımız ne olursun olsun, asıl duracağımız yer hak ve adaletin tarafıdır” denilen bildiri şöyle devam etti: ”Türkiye hukuk devleti olmak adına mücadele veriyor ancak ne zaman umudumuz yeşerse, ne zaman, ‘Tamam şimdi’ desek gizli bir el uzanıp tüm hayallerimizi alt üst ediyor. Tüm yaşananlarda orantısız güç kullanıldığı eleştirileri ortada iken, yine dün Çağlayan Adliyesi’nde yaşanan olaylar ve avukat meslektaşlarımıza yapılan muamele iyimserliğimizi bir kez daha yıkmıştır. Bu manzaraları kabul edemeyiz ve sebep olanları şiddetle kınıyoruz. Suçu ne olursa olsun; ispat edilene kadar herkesin masum olduğuna inanıyoruz. Hele ki Avukatlık Kanunu’nun 58. maddesi gereği aranmaları bile belirli usullere bağlanan meslektaşlarımızın yaka paça, kıyafetleri yırtılarak gözaltına alınmalarını şiddetle reddediyoruz. Kişi suçlu bile olsa; inancı, siyasi görüşü ne olursa olsun her şeyden önce insandır, insanca muamele edilmeyi hak eder. Bu yapılanlar, ülkede barış ve huzuru istemeyenler olduğu kanaatini uyandırmaktadır. Polis ceza tatbikatı yapamayacağı gibi, hazırlık soruşturması gücün denendiği yerde değildir. Öncelikle meslektaşlarımızı sağduyu ve dikkate davet ederken, olayların bu hale gelmesine müdahaleleri ile sebep olan görevlileri, görev ve sorumluluk sınırlarına çekilmeye davet ediyoruz.” Baro üyelerinin olayları bahane ederek yapılan yasa dışı eylemleri kabul etmelerinin mümkün olmadığı gibi, suçun ve suçlunun, illegal ve yasa dışı hiçbir örgüt ve eylemin yanında olmayacaklarının belirtildiği bildiride, ”Ancak kaba kuvveti ve devlet eliyle haksız müdahaleyi kabul etmemiz de mümkün değildir. Bir taraftan her geçen gün çıkarılan yasalarla haksız olarak iş alanları daraltılan, yok sayılan, hakları gasp edilen avukatlar, diğer taraftan baskı ve şiddetle karşı karşıya kalmışlardır. Adliyeler hak ve hukukun arandığı, adaletin tesis edildiği yerler olarak eylem ve protesto alanlarına da dönüştürülmemeli, özellikle bu hususun kamuoyunda yanlış algılanmasına sebep olacak görüntülerden de kaçınılmalıdır. Canımızı, malımızı, namusumuzun güvenliğini emanet ettiğimiz polisimizin, hukuki güvenliğimizi ihlal etmesini asla kabul edemeyiz. Çağlayan’da yaşanan olayların tekrar etmemesini diliyoruz. Savunmanın ve avukatların güvende olmadığı bir ülkede, hukukun ve adliyelerin inanılırlığı da olmayacaktır” ifadeleri kullanıldı. Basın bildirisine; Erzurum, Aydın, Gümüşhane, Kütahya, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Mersin, Sivas, Adıyaman, Osmaniye, Balıkesir, Tunceli, Tokat ve Afyonkarahisar, Kayseri Baroları katıldı.