REZALET Mİ, REZALET… Aylardır devam eden alt yapı çalışmaları vatandaşı bezdirmiş ve şehir sakinlerinin ortak şikayet konusu olmuştu. Vatandaş kendine göre haklıydı… Bizde bazı gerçekleri öğreninceye kadar vatandaşı haklı bulmuştuk. Ancak.. Başkan Çoban’ın iki gün önceki açıklamasının satır aralarına dikkat edince Çoban’a hak verdik. Başkan Çoban, satır aralarında; Değişen su şebekesinden fare ölülerinin çıktığını söyledi… Dikkatinizi çekerim; Kanalizasyon borusundan fareler çıksa doğal denilebilir, ancak içme suyu şebekesinin borularından fare ölüleri çıkarsa rezalet denir, rezalet… Başkan Çoban’ın; “Siyasi kariyerimin bitmesi pahasına altyapı bitmeden üst yapıya girmem” iddialı sözünde, çok haklı olduğunu yeni anladık.. Geçmişe dönelim; Abdullah Kaptan zamanında arsenikli su içtiğimizi, kullandığımızı biliyorduk… Ancak, şebeke borularının içinde ölü farelerin olduğunu bilmiyorduk. Muhtemelen; ölü fareler vanaları tıkıyordu ki; Kaptan şebeke borularını değiştirmiyor, ne hikmetse sadece vanaları değiştiriyordu… Nitekim, vanaların alındığı mağazadaki stoklar da eridi deniliyordu. Bu rezaletin vebali belediye eski başkanı Kaptan’a aittir. Peki.. Su şebekesinin boruları değişmese, bu rezalet, bu acı gerçek ortaya çıkar mıydı? Hayır… İnsan hayatındaki en önemli şey sağlıktır. Toplum olarak, yolların kazılıp şebekelerin değişmesinden sağlığını kaybeden var mı? Olmadığına göre, sağlığımızı ön plana alanlara teşekkür etmemiz gerekmez mi? Yüklenici firmanın programsız çalışmaları, trafikte aksamalara, çamur deryasında kalmamıza neden olmuştur. Bu hatadır. Ancak, toplumun sağlıklı yaşamı için altyapının tam olarak yapılması hepimizin yararınadır. Sabır her şeyin ilacıdır… KAÇIYOZ MU LAN… Olay bir belediyede yaşandı. İmar, ihale dümeni çevirenler belli olmaya başladı. Dümenciler dinlendiklerini anlayınca, konuşmaları dinlemeye takılmasın diye uzun uzun çare aradılar… Sonunda en güvende olabilecekleri yeri buldular… Ve bir camiyi seçtiler. Ezanla birlikte camiye daldılar… Cemaat kalabalıktı… İmam yerini aldı, namaz başladı… Dümenciler, dantel işlemeli takkelerini taktılar. Ve yan yana aynı safta yer tuttular… İmam namaza başlayınca, dümenciler dua okuyormuş gibi yapıp, konuşmaya başladılar… Elhamdü lillâhi … İhaleyi kaptık abi…” rabbil’alemin. … Tamam da, fiyat iki misline çıktı..” Errahmânir’rahim. … Fotoğrafçı işi bozdu abi…” Mâliki yevmiddin. … Projede oynarız bizde…” İyyâke na’budü … Tamam abi, ben ayarlarım kontrolörleri…” ve iyyâke neste’în, … O büyük arsa üzerindeki yasak kalktı mı?…” İhdinessırâtel müstakîm. … Bugün kalkacak abi, konuta dönüşecek…” Sırâtellezine en’amte … Taks maks neyse, en karlısını ayarlayın…” aleyhim gayrilmağdûbi … Tamam abi, ya paket?…” aleyhim ve leddâllîn…. Kaçıyoz mu lan?..” Yakıştırma bu tabi ama buna benzer durum… Ancak dümenciler tanınıyor… Çünkü hemen arkalarında da diğer partinin mensupları saf tuttu… Ve birçok meseleyi çözdüler… Muhalefete mensup bir belediyede pis kokular yayılmaya başladı… Rüzgar ne yöne götürür, bekleyip göreceğiz…