Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, TÜBİTAK’ın belli kriterlerde yaptığı araştırmalarda AKÜ’nün ilk 6’da ve ilk 10’da yer aldığını bildirdi. Tıp fakültesinin artması, personel sayısının dalgalanması nedeniyle başarı grafiğinde az da olsa düşüş yaşandığının bilgisini veren Rektör Solak, “Üç büyük ili de dikkate alırsak, ilk 3 sene içinde hedefimiz ilk 15 tıp fakültesinde yer almak. Bunda iddialıyız” dedi. Kanal 3 ekranlarında izleyicisiyle ile buluşan, Beytullah Aktaş’ın sunumu ile Ramazan ayının feyiz ve bereketini konukları ile paylaşan ‘İftar Saati’ programı birbirinden değerli isimlere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Ramazana özel teması ile konuklarına seslenen program son olarak AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak’ı ağırladı. “23 BİN ÖĞRENCİYE 11 BİN YATAK KAPASİTESİ VAR” AKÜ’nün öğrenci profilini ele alarak açıklamalarına başlayan Rektör Solak, şunları kaydetti; “Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre şu anda devlet yurdumuzun sayısı 2. Özel yurt ya da pansiyon nitelikli konaklama sayısı 35. Toplam 13 bin yatak kapasitesi var. 3 bini ilçelerde 10 bini şehir merkezinde. Toplam öğrencilerin 4/3’ü 23 bin kadarı Afyonkarahisar il merkezinde. 23 bin öğrenciye 10-11 bin yatak kapasitesi var. Kalan öğrenciler evlerde kalıyor. Ya 2-3 öğrenci bir araya geliyor anneannesi, babaannesi ya da aile yakınlarıyla kalıyor.” “ÖĞRENCİLERE KENDİ ÇOCUĞUMUZ GİBİ BAKMALIYIZ” Rektörlüğe, üniversite yönetimine öğrencilerin daire tutmak istediklerinde aileye verilen ev fiyatının 2 katı fiyat biçildiğine dair şikayetler geldiğine dikkat çeken Rektör Solak; “Böyle olunca bir durum düşünüyoruz. Bunlar bizim öğrencilerimiz. Ya komşumuzun kızı komşumuzun oğlu, 36 bin öğrencinin aileleri ülkenin il ve ilçelerinde. Dolayısıyla bir toplumun bir parçası bizim yanımızda. Kendi öğrencimiz kendi oğlumuz, kendi kızımız gibi bakarsak onlara ekonomik anlamda destek olur, onlara kol kanat gereriz” diye konuştu. “ÖĞRENCİLERE KARŞI MERHAMETLİ OLUN” Afyonkarahisar’ın iyi bir imkana sahip olduğunu kaydeden Rektör Solak, şehir caddelerinde her 8-9 kişiden birinin öğrenci olduğuna dikkat çekti. Rektör Solak, “O zaman benim Afyonkarahisarlılardan ve hemşerilerimden ricam; öğrencilerimize daha şefkatli ve merhametli davranmaları konusunda benim bir talebim var. Onlar bize değişik şehirlerden emanet edilerek geldi. Değişik ilçelerden gelip kayıt yaptırdıkları zaman aileler bizi ziyarete geliyorlar. Önce bir heyecan nerede kalacağım nasıl kalacağım, güvenli mi ucuz mu diye düşünüyorlar. Afyonkarahisarlılardan bizim dileğimiz şu mübarek Ramazan ayında öğrenci kiracısı olan ev sahiplerinin öğrencilerimizi düşünmesi.” “İFTAR VE SAHUR SOFRALARIMIZI AÇALIM” Programda Afyonkarahisarlılara ve Afyonkarahisar’da ikamet eden öğrencilere de seslenen Rektör Solak, “Yaz okulunda kalan Ramazan ayını ilimizde geçiren öğrencilerimize iftar ve sahur sofralarımızı açabiliriz. Onlara sıkıntılarını ihtiyaçlarını sorabiliriz. Biz her yıl 600 öğrenciye karşılıksız öğle yemeği veriyoruz. 400-500 öğrenciye Kredi Yurtlar Kurumu üzerinden burs veriyoruz. Bazen 1 lira bile bir öğrenci için çok kıymetli olabilir. Öğrencilerimiz bizim her şeyimiz. Bizim evlatlarımız, çocuklarımız” dedi. “BUNLARIN 24 SAATİNİ DİKKATE ALMALIYIZ” “Toplumsal bir sorumluluğumuz var” diyerek, şehrin ileri gelenlerini, oruç tutan tutmayan herkesi öğrencilere destek olmaya çağıran Rektör Solak, şöyle konuştu; “Onların oruç dönemlerini bari hayır hasenat açısından en güzel şekilde geçirmelerini diliyorum. Bana hep şehirden esnaf, iş adamı bana öğrenci sayısını soruyor. Öğrenci sayısı belli bir sayıya gelecek ama bunların 24 saatini dikkate almalıyız. Öğrencilerim ibadetine, hizmetine, bursuna, kredisine katkıda bulunacak birimlerimiz olmalıdır.” “BUNU HANGİ MANTIKLA DÜŞÜNEBİLİRİZ?” “Bize gelen yabancı, bizim kültürümüzü bozacak” diye düşünenlere de ses veren Rektör Solak, “Benim de yakınlarım farklı illerde okuyor. Onlar gittikleri şehirde orada yaşayan insanların kültürlerine zarar mı veriyor? Bunu hangi mantıkla düşünebiliriz? Buraya gelen zarar verecek, öteki illere giden faydalı olacak. Hepimiz aynı toplumun aynı kumaşın bir parçasıyız. Bence bu maksadını aşan bir cümle. Aksi takdirde düşünüp değerlendirmek lazım. Öğrenciye yapılacak hizmet en güzel hizmettir” şeklinde konuştu. “BAŞKA NE GÖREVLERİMİZ VAR?” Rektör Solak, şöyle devam etti; “Öyle çocuklarımız var ki bazen bir öğlen yemeğine bir çorbaya ihtiyacı var. Toplumun değişik kesimlerinden gelen çok zeki çocuklarımız var. Okuma mı diyelim bu çocuklara? Onların elinden tutup topluma bir mühendis, bir doktor, bir avukat, bir öğretmen olmasına neden katkıda bulunmayalım. Başka ne görevlerimiz var diye ben kendime soruyorum? Ya da şehir insanına soruyorum. Şehrimizin duyarlı olduğunu biliyorum ama mübarek günlerde önemli konulardan birisinin de bu olduğunu düşünüyorum.” “TÜRKİYE, GENÇ BİR TOPLUMA SAHİP” Bir ülkenin geleceğini, kilometre taşlarını oluşturan kurumların bulunduğuna dikkat çeken Rektör Solak, “Adliye, ilmiye, mülkiye gibi eskiden gelen tanımlamalar var” dedi. Bunlardan bir tanesini eğitim kurumlarının oluşturduğunun altını çizen Rektör Solak, “Çevremize baktığımızda bütün meslek guruplarının eğitim aldığı yerin üniversite olduğunu görüyoruz. 28 meslek tanıtımı var. Avrupa yaşlı, Türkiye hala genç bir topluma sahip. Bir ülkenin yüksek öğrenim kurumlarına bağlı olması ekonomi ile alakalı bir durumdur. Siz bir üniversiteyi açmak için belli ekonomiye zaman ve paraya sahip olmak zorundasınız.” “YÜKSEKÖĞRENİM İKİ TEMEL KURALDAN OLUŞUR” Dünya genelinde yükseköğrenimi şekillendirmede iki temel kuralın bulunduğunu da söyleyen Rektör Solak, sac ayaklarının istihdama yönelik yükseköğretim kurumu açmak ya da eğitimli toplum oluşturmadan geçtiğini söyledi. Rektör Solak, “Toplumun ileri gelenleri dünyada iki düşünce geliştirmiştir. Mezun olan öğrenci sayısı yüksek öğretime paralel gidiyorsa istihdama da yer olur. Ama Güney Kore, Japonya, Amerika’nın bazı eyaletlerindeki gibi istihdam yönelik değil eğitimli topluma yönelik üniversiteleşme var” dedi. “KAMPÜS HAYATI, FORMAT ATMA YILIDIR” İnsanoğlunun hayatını etkileyen iki olayın askerlikten ve kampus hayatından oluştuğunu kaydeden Rektör Solak, kampus hayatını ‘öğrenciye format atma’ yılı olarak tanımladı. Rektör Solak, açıklamalarında şu noktalara vurgu yaptı; “Aileler çocuklarının arkadaşlıklarını hep merak ederler. Sabahın sekizinden gecenin 10.30’una kadar 14 saat aynı arkadaş gurubu ile beraber. Birbirleri ile etkilenen etkileşe gençler var. 4 yıl, 5 yıl, 6 yıl beraberler. Hem yurt hem kampus bir öğrencini hamur gibi yoğrulduğu yerdir bu görülmez, konulmaz bu yaşanır. Hizmetliden profesöre kadar öğrencinin herkesten etkilendiği bir dönemdir.” “3 AY İÇERİSİNDE EKSİKLER KAPANACAK” AKÜ Tıp Fakültesi’nin 5 dönem hizmet veren bir fakülte olduğunu dile getiren Rektör Solak, şöyle devam etti; “Rüştünü ispat eden bir fakülte. TÜBİTAK’ın belli kriterlere yaptığı kriterlere göre ilk 10’da, ilk 6’da yer aldı. Tıp fakültesi artınca personel sayısında dalgalanmalar olunca biraz aşağılara indik. Üç büyük ili de dikkate alırsak, ilk 3 sene içinde hedefimiz ilk 15 tıp fakültesinde yer almak. Bunda iddialıyız. Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk 20’de, ilk 15’de yer almasını istiyoruz. Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde şu anda 2 branşımız eksik. Bütün branşlarda öğretim üyesi sayımızı hızla kapattık. 3 ay içerisinde bütün eksikliklerimizi kapatmış olacağız.” “GENETİK LABORATUARI OLAN ÜNİVERSİTEYİZ” Tıbbi Genetik alanında 3 kitabının ve 200’e yakın yayınının bulunduğunu söyleyen Rektör Solak, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı; “Anne babadan çocuğa geçen özellikleri ve hastalıkları inceleyen bir öğretim üyesiyim. Bir anne banım çocuğu vereceği karakteri onun bilgisi olmadan, belli hastalıklara yakalanıp yakalanmayacağı hangi karakterlerin öne çıkacak bu konuda bilgilerimiz var. Bu zekâ düzeyi, boy, cilt renginden tutun belli hastalıklara direnç gibi her tıp fakültesinde olmayan tıbbi genetik laboratuarı olan bir üniversiteyiz.” (Gazete 3)