Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan'ın haftalık basın açıklaması.

Gözden kaçırmayın

Köksal: Siyasi Görüşlerden Arındırılmış Bir Sevgi Dili KonuşuyorumKöksal: Siyasi Görüşlerden Arındırılmış Bir Sevgi Dili Konuşuyorum

Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan'ın haftalık basın açıklaması.


Kıymetli basın mensupları, kıymetli kardeşlerim hepinizi hürmetle selamlıyorum esselamü aleyküm.
Bugün 21 Haziran 2021 Pazartesi. Zenginlerin otellerde keyif sürdüğü fakirlerin evlerinde hapis olduğu, küçük esnafın gelirlerinin zincir marketlere ve internet sitelerine aktarıldığı bir hafta sonunu daha geride bıraktık. Yeni haftanın ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

ÇOCUKLARIN KARNE SEVİNCİ DE ELLERİNDEN ALINDI.
Geçtiğimiz Cuma günü okullar yaz tatiline girdi. Bu yıl ilk defa öğrencilere karne verilmedi. Çocukların karne sevincini yaşamasına neden engel olundu? Bir karnenin basım maliyeti ne kadar olabilir? Zaten çocukların hayalleri, umutları, yaşama sevinçleri yok edildi. En azından bu sevinçten mahrum bırakılmamalı idi. 


BURSLULUK SINAVI NEDEN YAPILMIYOR?
Gene çocuklar için son derece önemli olan Parasız Yatılı ve Bursluluk Sınavı tarihi belirlenmedi. Bu tarihi bakanlık neden açıklamıyor? Çok mu zor bu sınavı yapmak? LGS sınavı yapılıyor, Üniversite’ye giriş sınavı yapılıyor ama bursluluk sınavı neden yapılmıyor?


İKTİDAR İDDİALARI NEDEN ARAŞTIRMIYOR?
Sedat Peker açıklama yapıyor, çok ciddi iddialar ortaya atıyor ama devletin yetkili kurullarından çıt yok. ‘Fırat’ın kenarında kuzuyu kurt kapsa sorumlusu biziz’ diyen Sayın Erdoğan’dan da bir talimat verilmiyor. Üstelik diyorlar ki; ‘sözde mafya liderinin sözleriyle hareket etmeyiz’. Bu konuda söylenecek çok şey var ve söyleniyor. Ben sadece şunu sormak istiyorum; sözde mafya liderinin tarih, yer, kişi, miktar belirterek söyledikleri soruşturmaya yetmiyorsa, FETÖ itirafçılarının hiçbir delil göstermeksizin verdiği isimleri neden işinden aşından ettiniz?


AŞI İLE İLGİLİ SORU İŞARETLERİ GİDERİLMELİDİR? 
Bilindiği vatandaşlarımıza aşı uygulaması son sürat devam ediyor. Yapılan aşıların yan etkileri konusunda halk arasında çeşitli söylentiler dolaşmaktadır. Buradan sayın bakanın halkımızın kafasındaki sorulara cevap vermesini istiyorum;

1-    Aşı yaptıran insanlarımızın aşıdan sonraki sağlık durumları takip edilmekte midir? Takip edilmesi gerekmez mi?

2-    Aşıdan kaynaklanan sorunlar kayıt altına alınmakta mıdır? Eğer kayıt altına alınmakta ise aşıdan dolayı hayatını kaybeden var mıdır? Var ise kaç kişidir? Ağır ya da hafif yan etkiye maruz kalan kaç kişidir?

 
3-    Bazı hava yolu şirketlerinin aşı olanları uçağa almayacağı yönünde basında çıkan haberler doğru mudur?

4-    Alman aşısının ülkemizde kullanım izni veya Acil Kullanım Onayı var mıdır?


5-    Aşıyı üreten şirketin yan etkilerinden dolayı hiçbir sorumluluğunun olmadığı doğru mudur?

6-    1,5 yıl önce vatandaşımıza 5 adet maske bile ücretsiz dağıtılamazken bugün aşılar nasıl ücretsiz yapılabilmektedir? Bu işin finansmanı ya da kaynağı nedir?


7-    Ayrıca bazı işyerlerinin çalışanlarını aşı için zorlaması Anayasa’ya aykırı değil midir? zira kişinin rızası olmadan vücut bütünlüğü bozulamaz.


İSTEMEYEREK İNCİTTİĞİMİZ İNSANLARIMIZIN HAKLARINI HELAL ETMESİNİ İSTİYORUM.
23 Haziran 2019’da yaptığımız Saadet Partisi Merkez İlçe 6. Olağan Kongre’si ile Merkez İlçe Başkanı olarak görevlendirilmiştim. O günden itibaren her hafta basın açıklaması yapmıştık. Yaptığımız basın açıklamalarındaki amacımız iyinin, doğrunun, güzelin ve faydalının yapılması yanlışın, zararlının, çirkinin ve kötünün yapılmasına engel olmaktı. Amacımız hiçbir zaman kişileri ya da kurumları yıpratmak, rencide etmek olmamıştır. Eleştirdiğimiz isimleri dahi yıpratmak amacı ile değil, yanlışlarından ve hatalarından dönmeleri amacı ile eleştirdik. Hiç kimseyle kişisel bir problemimiz de yoktur. 

Yaptığımız basın açıklamalarında hep haktan, adaletten yana tavır almaya çalıştık. İnsanımızı düşünmeye, akletmeye, sorgulamaya davet ettik. Akla, mantığa uymayan, çelişkili ifadeleri kim söylerse söylesin kabul etmemeyi önerdik. Bu kişi ister dernek başkanı, ister dergahtaki/tarikattaki şeyh efendi, ister desteklediğiniz partinin genel başkanı, ister bakan ya da başbakan. Doğru kimden gelirse gelsin kabul etmeye, yanlış kimden gelirse gelsin itiraz etmeye çağırdık. Bu eleştiri ve çağrılarımızı yaparken üslubumuza dikkat ettik. Çünkü amacımız kimseyi kırmak/incitmek değildi. Bir yanlışı düzeltmek idi. Yani amacımız bağcıyı döğmek değil üzüm yemekti. Her ne kadar dikkat etsek te farkında olmadan incittiğimiz insanlar varsa haklarını helal etmelerini istiyorum. 

Cenabı Allah bizleri hak ve hakikatten ayırmasın duası ile hepinize teşekkür ediyor hayırlı günler diliyorum.