Ağa bilinenler nedense Afyonspor’a hiç yaklaşmıyor. Birkaç defa Şükrü Demirayak’a çağrı yaptık. Oralı bile olmadı. Muhtemelen, modern müzikle futbolu bağdaştıramıyor. Şükrü Demirayak başkan olsaydı; Afyonspor taraftarı, başkanları için, pop jaz’dan rock’a, nev age’den funk müziğe kadar özgün besteler yaparlardı. Taraftar nerden bulur eder, 1950 model ne kadar antika araba varsa stadyumun önüne dizerdi. Yeter ki, Şükrü Demirayak başkan olsun… Yeter ki, Afyonspor’u üst liglere taşısın… Başkan olsaydı; Atılımlarıyla iş dünyasında saygıyla anılan Demirayak, vizyonu geniş iş adamı kimliğini futbolla pekiştirir Afyonluların gönlünde taht kurardı. Müzikle kitlelere iletmek istediği kimi mesajları, spora hizmet ederek daha etkili olarak verebilirdi. Şükrü Demirayak, başkanlığa yanaşmadı… Ancak; Afyonspor zorda bırakılmamalı… Afyonspor için mülki idarenin, yerel idarenin harekete geçmesi bekleniyor. Geçici çözümler değil, kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor. Sandıklı, 3 milyonluk bütçe, İsçehisar 1.5 milyonluk bütçe yaptı. Sandıklı Belediye Başkanı İsmail Elibol, ilçede yaptığı çalışmaların yanında futbola olan ilgisi ile hepimizin son derece takdirini topladı. Ki, İsmail Elibol muhalefet partisinden belediye başkanı… Şükrü Balık başkanlığa aday olduğunda 1.5 milyonluk bir bütçe hazırladıklarını ve bu paranın bulunacağı sözünü aldığını söylemişti. Son anda ne olduysa oldu, paranın garantisi ortadan kalktı ve emekli gelirinden başka geliri olmayan fakat başarılı bir idareci olmasıyla tanınan Şükrü Balık, adaylıktan çekildi. Politik mesele midir, yoksa Afyonspor’un ardındaki abiler midir, ilerde anlaşılır. Bu arada ben, Halil Ürün’ü de Afyonspor konusunda çalışmaya, çare bulmaya katkıda bulunmasını diliyorum. İnşallah çağrımızı duyar… ********* Geçenlerde tefecilerden bahsetmiştik. Nitekim, İsçeli Kemal D.’nin tefecilik suçundan dolayı cezaevinde olduğu bilgisini aldık. Yargı süreci devam ettiği için bu konuda daha detaylı yazamayacağız. Öte yandan Bayat’lı tefecinin de yakında aynı akibete uğrayacağını sanıyorum. İler ki günlerde, sıranın Hüseyin Efendi’ye geleceğine de eminim. Hüseyin Efendi ve onun gibiler mutlaka bu toplumdan ayıklanmalı… Son günlerde İbrahim Efendi ile Hüseyin Efendi’nin arasında yüksek tefe yüzünden anlaşmazlıklar çıktığı söyleniyor. Beraber aynı eşeğe bindikleri en yakın dostu İbrahim Efendi’ye bile acımasız tefe uygulayan bu adam yüzünden aynı işi yapan namuslu esnaf zarar görmemelidir. Geçmişte, Hüseyin Efendi’nin kardeşi de “Uzunçarşıdaki bilinen kişilerin parası çalıştırıyordum..” ifadesiyle bazı kişileri zan altında bıraktığı bilinmesine rağmen… Bu adam kaçıp geldikten sonra “hala esnafım” diye hala ortalıkta dolaşıyorsa, arkasındakileri ortaya çıkarmak gerekir. Damat Efendi’ye gelince… Gayri resmi ortaklarıyla omuz omuza, patrona yakın koltuktan kalkmıyor. Acaba, onlarda mı ortak? Yakında kokusu çıkar… Diğer taraftan, Ali Hoca’yı arayıp sordum. İmam nikahı kıydırmak için kimse uğramamış. Oysa, mübarek Ramazan’da kıyılan imam nikahı daha güçlü daha imanlı olurmuş. İbrahim, Hüseyin, Damat, lokumcu efendiler, Ali Hoca sizleri ve imam nikahsız eşlerinizi bekliyor. Nikahlarınızı beleş kıyacak, masraflar benden…